Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

Konyaspor’a kene gibi yapışanlar?

Transfer döneminin ortalarındayız ve Torku Konyaspor taraftarında iki görüş hakim. Birincisi; “Transferde neden acele edilmiyor. Sonra yine çürük elmalar kalacak” diyerek sabırsız grubu oluşturuyor. İkinci grup ise “takımda iskelet bozulmadı. İki takviyeyle daha iyi işler çıkaran bir takım oluruz” görüşünde.

Ben ikinci gruba yakınım. Karamsar değilim. Geçtiğimiz yıl takımı ligde bırakan kadro çok kısa sürede attırılan imzalarla korundu. Bu yüzden içim önemli ölçüde rahat. Torje, Uğur İnceman, Rangelov gibi oyuncular kağıt üzerinde olumlu. Yine de bu oyuncularla anlaşmak zor olmadığı için gecikme yaşanmadı.

Takımın bu yıl yeni stadyum nedeniyle artan heyecanına ortak olacak yıldız oyuncu transferi çok kolay yapılmıyor. Yönetim Martins’in tam da böyle bir isim olduğu görüşünde ve sonuna kadar uğraşıyor. Haklılar da. Hleb’in dilinden anlayacak bir golcü mutlaka alınmalı. Ama bu tip oyuncuların transferi her zaman çok zor biter. Yönetimin acele etmemesi son derece normal. Taraftar hem kaleci hem de golcü için sabırlı olmalı.

Bu arada sağ kanat için de aslında vazgeçilen Djalma’nın gündeme gelmesi, yönetimle hoca arasında bazı sorunlar olduğuna işaret ediyor. Torje’ye rağmen Mesut Bakkal’ın ısrarı anlaşılır gibi değil. Porto’nun kampına alınmayan Djalma ise Konyaspor’a gelmeye yanaşmıyor. Birincisi daha iyi bir takıma ve daha büyük bir şehre gitmek istiyor. Her şeye rağmen kalırsa da fiyatını arttırmak istiyor. Torje ve Ömer Ali’nin o kanatta sorun yaratmayacağı düşünülürse Djalma transferi lüks kalacak. Benden söylemesi.

 

ERDAL KILIÇASLAN NEDEN YAPIŞTI

Torku Konyaspor’da bazı oyuncular normal olarak gidecek. Yabancı kontenjanı azaldığı için Borek gibilerini kimse sorun etmiyor. Bazı yerli oyuncular için ise bir bardak suda fırtına koparmaya çalışanlar var. Erdinç’in gönderilmesi konusunda boşlukta kaldım. Yaşı nedeniyle faydalı olma ihtimali düşecek ama yabancı kontenjanı azaldığı için bir yıl daha yedek olarak kalabilir ve jübile yapabilirdi. Fakat yine de yolların ayrılmasını makul buluyorum.

Erdal Kılıçaslan ise yanlış bir yola girdi. “Vefasız yönetim” kampanyasını tahrik etmesi doğru değil. Kimsenin Konyaspor’a ve Konya’ya kene gibi yapışma hakkı yok. Burada üç sene oynayan, eşine iş yeri açan, kendisi iş tutturan futbolcu en iyi Konyalı kesiliyor. Erdal’ın giderken attığı “sadece taraftara hakkımı helal ediyorum” mesajı büyük bir ayıp örneği. Sanki bedava oynadı da vefa bekliyor. Yıllar önce açılan yardım kampanyasında toplanan üç kuruş parayı haczetmesine rağmen bu şehir ve yönetim O’nu iyi oynadığı için yeniden kabul etti. Bunu yapmaya hakkı yok.

Kimse Konyaspor’da emekli olmak zorunda değil. Ayrıca bazı gazetecilere Konyaspor taraftarını çok sevdiği için değil “Konya’da lüks bir kafe açtığı için” gitmek istemediğini söylemesi de her şeyi ortaya koyuyor.

Kene gibi yapışmayın. Taraftarı da sömürmeyin.

 

Facebook: selman.akyuz

Twitter: @selmansel

 

Önceki ve Sonraki Yazılar