Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

Konyaspor yönetimiyle kavgam

Baştan söyleyeyim. Yazı uzun oldu ama lütfen sonuna kadar okuyun. Beni takip edenler bilir. Yaklaşık 5 haftadır Torku Konyaspor’un transfer politikası ve menajer ilişkileriyle ilgili yazılar yazıyorum. Çok ses getiren ilk yazıyı yazdıktan sonra yazının muhatapları arasında yer alan Hasan Dağlı ve Zeki Çimen beni arayarak sözlerime katılmadıklarını, Konyaspor’u zarara uğratmadıklarını söyledi. Daha sonra şu anki yönetimin yaptığı transferlerle ilgili de bana gelen bazı bilgileri paylaştım. Dolaylı olarak yapılan bazı açıklamaların dışında bana sözlü ya da yazılı herhangi bir yalanlama ulaşmadı. Galatasaray maçından önce yani iki hafta önce Konyaspor Başkanı Sayın Ahmet Şan aradı. Aramızda sert bir konuşma geçti. Bana yazdıklarımın yalan olduğunu, kendilerinin yolsuzluk yapmadığını söyledi. Ben de yolsuzluk yaptıklarını kesinlikle söylemediğimi, tıpkı önceki yönetimlerde olduğu gibi yanlış yönetim anlayışı ve transfer hataları nedeniyle Konyaspor’u zarara uğratmış olabileceklerini belirttim. Çünkü kendisi de önceki yönetimlerin yaptığı hatalar nedeniyle biriken borçları ödediklerini her fırsatta bana söyledi ve ben de birkaç kez bunları yazdım. Sayın Başkan sorularıma karşılık özetle şunları söyledi: “Bizi kimse yolsuzlukla suçlayamaz. Torje’nin İspanya’da 100 bin Euro’ya oynadığını ispat edemezsiniz. Menajer olayında da yanlış bilgiler var. O menajer bizi zarara uğratmadı. Her yaptığını bizim kontrolümüz altında yaptı. Marica olayı ise doğru. İstanbul Başakşehir fiyatı yükselttiği için ve oyuncu kaçmasın diye bu rakama almak zorunda kaldık. Ama menajeriyle görüşüp 300 bin Euro’yu geri alacağım”

            Yorum yapmadan devam ediyorum. Ben bu yazıları yazdıktan sonra bazı yöneticiler bana dava açmak istemiş. Sonra ise vazgeçip benimle ilgili önemli bir bilgiye ulaştıklarını düşünüp, bunu dedikodu yoluyla yaymaya karar vermişler. Öncelikle şunu söyleyeyim: Benim korkum ya da beni zora sokacağını bildiğim bir açığım olsa, içim rahat olmasa mantık açısından bakıldığında bu yazdıklarımı yazmamam gerekir. Yönetimin bunu ortaya çıkarmasından korkarım. Elhamdülillah, korkacak hiçbir şeyim yok. Sayın Ahmet Şan’ın basın toplantısında, bizim muhabir Marica olayını sorunca Sayın Şan, beni kastederek “Konyaspor’dan aldığı paranın karşılığını versin” demiş. Şimdi bunu anlatmak farz oldu.

            Tarihe dikkat lütfen! 10 yıl önce, 2004 yılında Ahmet Şan yeni başkan olmuştu. Reklam ajansı olan bir dostum, Konyaspor’un tarihiyle ilgili hiçbir belgesel ya da doküman olmadığını, benim danışmanlığımda bir belgesel film yapabileceklerini söyledi. Ben de kabul ettim. Yönetime teklif sundum ve kabul ettiler. 4 bin TL karşılığında, araştırmalar, eski futbolcu, yönetici, teknik direktör, gazeteci gibi Konyaspor’u çok iyi tanıyan isimlerle röportajların yapılması, senaryo yazımı, tanınmış bir spor spikerinden seslendirme alınması ve montaj ajans tarafından yapılacaktı. Tek konu TRT’den Konyaspor’un eski maç görüntülerinin alınmasıydı. Üstüne basa basa; görüntüleri almak için uğraşacağımı ancak alamazsam devreye siyasilerin de sokulmasıyla maç görüntülerinin alınması gerektiğini ve bunun yönetimin yapabileceğini söyledim. Bunu da kabul ettiler ve işe başladık. Yaklaşık bir yıl boyunca, onlarca eski başkan, yönetici, futbolcu ve gazeteciyle röportaj yaptık. Kasetlerin dökümlerini yaptık. Senaryoyu büyük ölçüde tamamladık. İş TRT’ye gelince tıkandık. Çok uğraştım ancak TRT’nin son cevabı, “5 dakikalık görüntü için bin dolar istiyoruz” şeklinde oldu. Yönetime ilettim ancak ilgilenmediler. Ajans da haklı olarak, çekimler yaptığı ve yönetimin tavrı nedeniyle avans istedi ve benim de aracılığımla alındı. Son aşamada işin yaklaşık yüzde 80 biterken paranın da yüzde 75’i ödendi. Ancak ısrarlarımıza rağmen görüntüler alınmadı ve iş sürüncemede kaldı. Sonra yönetimler değişti ve bu iş hep bu aşamada kaldı. Ancak ben yaptığımız iş boşa gitmesin diye senaryoyu makaleye dönüştürüp Konyaspor’un resmi dergisinin iki sayısında uzun uzun yayınladım. Konyaspor’un halen yayınlanmış en uzun tarihi bu yazıdır. Sonra Galiba 3-4 yıl önce ben yine Ahmet Şan yönetimi aleyhinde yazılar yazınca Başkan bu konuyu gündeme getirdi ve tartıştık. Olayı ayrıntılı anlatınca geri adım attı. Son görüşmemizde belgeselle ilgili tüm kasetleri, senaryoyu, kaset dökümlerini 10 yıldır sakladığımı ve götürüp kulübe teslim edeceğimi söyledim ve kabul etti. Konyaspor Genel Müdürü Önder Sami Güven’e tutanak ile teslim ettim. Burada yaptığım iki hata var: böyle insanlara güvenip bu işe girmek ve Gazeteci Nail Bülbül Abi’den fazlaca bilgi almama rağmen O’nu projeye dahil etmemem oldu. Ama içim rahat etmediği için iki yıl önce Nail Abi’ye gidip ajanstan arkadaşımla birlikte helallik aldık.

Şimdi müflis tüccar gibi yeniden eski defterleri karıştırıyorlar ama yemezler. Özellikle bazı yöneticiler yanında çalışan adamları vasıtasıyla bu olayı özellikle basın camiasında yaymaya ve beni yıpratmaya çalışıyorlar. Sizden korkan sizin gibi olsun. İşte kasetlerin fotoğraflarını, senaryo ve dökümlerin fotoğraflarını yayınlıyorum. 10 yıldır boşuna saklamıyorum bunları.

Şimdi tekrar ediyorum: Ben Konyaspor yönetiminin yolsuzluk yaptığını hiçbir zaman söylemedim. Yolsuzluk kamu kurumunda olur ve kendine ya da yakınlarına kazanç sağlanır. Konyaspor yöneticilerinin ceplerine bir kuruşu atacaklarına inanmak istemek. Benim derdim kulübü yanlış yönetip zarara uğratma ihtimalleri olduğuyla ilgilidir. Bunu da inkar ediyorlarsa çıksınlar hangi futbolcuyu kaç paraya aldılar açıklasınlar ben de buradan yazayım. Store olayında da beni suçluyorlar. Ben “Abdullah Şanlı ve Ahmet Baydar’a peşkeş çekildi” gibi bir ifade asla kullanmadım. Onların harcadıkları para karşılığında böyle bir anlaşma yaptıklarını biliyorum ve bir ölçüde makul karşılıyorum. Ancak ben bunun etik olmadığını, farklı bir yöntem uygulanması gerektiğini ve 20 bin TL yüzünden Konya Şeker’e yapılanın yanlış olduğunu söyledim. Sosyal medyada yazdıklarımın altına atılan yorumlara bakıp yine beni suçluyorlar.

Ve şimdi soruyorum: Marica’ya fazla para verdiğinizi, hatta geri isteyeceğinizi kabul etmişken, Konyastore Mağazası ile ilgili yapılan açıklama ile sözleşmedeki maddeler uyuşmuyorken, Konyaspor zarara uğrarken neden ben suçlu oluyorum? Siz hiç hata yapmaz mısınız? Ben; “neden Konyaspor’u iki milyon TL zarara uğrattınız?” derken siz neden 10 yıl önceki 3 bin lirayı şimdi soruyorsunuz. Madem Konyaspor’un menfaatlerini düşünüyorsunuz 10 yıldır bana gelip neden hesap sormadınız?

Benim alnım ak. Başım dik. Diyorum ya; sizden korkan sizin gibi olsun.

           

Twitter: @selmansel  

Facebook: selman.akyuz

Mail: [email protected]

kaset-dokumleri.jpg

kaset dökümler

kasetler.jpg

kasetler

konyaspor-dergisi-3-sayi.jpg

Konyaspor Dergisi 3. sayı

konyaspor-dergisi-4-sayi.jpg

Konyaspor Dergisi 4. sayı

senaryo-birinci-sayfa.jpg

Senaryo 1. sayfa

tutanak.jpg

Tutanak

Önceki ve Sonraki Yazılar