Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde, Taksim Meydanı'nın işgali sırasında 39 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin 11'i tutuklu, 4'ü firari 99 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması başladı.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmaya, 11 tutuklu sanık ile 2 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adına avukat Levent Bingöl, Milli Savunma Bakanlığını temsilen avukat Gökhan Öztürk ile Başbakanlık avukatı Ahmet Furkan Kayan'ın da hazır bulunduğu duruşmayı, 15 Temmuz gazileri ve izleyiciler de takip etti.

Duruşmada, 15 Temmuz’da vatani görevini yapan ve tutuksuz yargılan erlerin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) ifadelerine başvuruluyor.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 15 Temmuz'da darbeci askerlerce Taksim Meydanı'nın kontrol altına alınmaya çalışılması ve çıkan olaylarda 39 kişinin yaralanmasına ilişkin hazırlanan 226 sayfalık iddianamede, 11'i tutuklu 4'ü firari 99 sanık bulunuyor.

Yargılanan 99 sanığın, ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve ''silahlı terör örgütüne üye olma'' suçundan, 5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

- ''Yıkın, ateş edin, yine de Taksim'e gidin''

İddianamede, Taksim Meydanı'nı işgal eden askerlerin talimatları İstanbul'daki ana darbe davası sanıklarından Nebi Gazneli ve Müslüm Kaya'dan aldıkları ifade ediliyor.

Sanıkların emniyet ve savcılık ifadelerinin yer aldığı iddianamede, 15 Temmuz 2016'da Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayı eski komutanı Albay Müslüm Kaya ile yeni alay komutanı Nebi Gazneli'nin durum hakkında telefon görüşmesi yaptıkları ve "Önünüze çıkan barikatları yıkın, ateş edin, yine de Taksim'e gidin" diye açıkça halka ateş etmeleri yönünde talimat verdikleri öne sürülüyor.

KONYA'DA YAKALANMIŞLARDI

15 Temmuz darbe girişiminin firari isimlerinden Kurmay Albay Nebi Gazneli ve Kurmay Albay Müslüm Kaya,  15 Ağusos'ta Konya'nın merkez Selçuklu ilçesinde bir dairede yakalanmıştı. Nebi Gazneli'nin Konya’da yaşayan ve seyyar köftecilik yaptığı öğrenilen kardeşi Ömer Gazneli'nin başka bir isimle kiraladığı stüdyo dairede kaldığı bilgisine ulaşan polis ekipleri albayları yakalamak için çalışma başlatmış, darbe gecesinden sonra firari olarak aranan albayların dairede olduğunu tespit eden polis ve özel harekat ekipleri Yazır Mahallesi Şehit Mustafa Aydın Sokak’ta bulunan bir apartmanın 2 katına baskın düzenlemişti. Yapılan baskında kapı koçbaşı ile kırılarak içeri girilirken, polis ekipleri Müslüm Kaya'yı stüdyo dairenin çatısında, Nebi Gazneli'yi ise evde yakalamıştıı. Yakalanan darbeciler polis ekipleri tarafından Kaçakçılık Ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne(KOM) götürüldü. KOM şubeye getirilen albaylar şubenin girişinde bulunan salonda elleri arkadan kelepçeli olarak oturtulmuştu.
Silahlarını kardeşine gömdürmüş
Öte yandan, olayla ilgili aranan Nebi Gazneli’nin kardeşi Ömer Gazneli polis tarafından kaldığı evde yakalanarak gözaltına alınmıştı Gözaltına alınan şüpheli Ömer Gazneli Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde geçirildiği sağlık kontrolünün ardından KOM Şubeye götürüldü. Ömer G. ifadesinde abisinin kendisine 2 tane poşet verdiğini ve bunları gömmesini istediğini söylemişti. Bunun üzerine Ömer Gazneli'nin evine giden polis ekipleri evin bahçesine gömülü olarak bulunan iki adet poşeti alarak incelemek üzere KOM şubeye götürdü. İncelenen poşetlerin içerisinden albaylara ait olan tabancalar çıkmıştı.

Mısıra kaçmayı planladıkları öğrenilmişti
Darbe sonrası firar eden ve 6 Ağustos’tan beri Konya’da oldukları öğrenilen kurmay albaylar Müslüm Kaya ve Nebi Gazneli’nin yiyecek ihtiyaçlarını Ömer Gazneli'nin karşıladığı ve albayların evden dışarı çıkmadıkları, Darbeci albayların Mısır’a kaçmak için Ömer Gazneli'den den yardım aldıkları ve 2 gün sonra yasadışı yollarla Mısır’a kaçacakları öğrenilmişti.