Konya Şeker Dünya Şeker Sektörü Toplantısında

Konya Şeker Dünya Şeker Sektörü Toplantısında

Konya Şeker A.Ş. yöneticileri dünya şeker sektörü temsilcilerinin katılımıyla Londra’da gerçekleştirilen iki büyük organizasyona katılarak, şekerin geleceğini konuştu.

Şeker pancarı ve şeker kamışı üretici örgütlerinin yanı sıra şeker sanayicilerinin de yer aldığı organizasyonda Türkiye’yi Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk ve Pankobirlik Genel Müdürü Taner Taşpınar, Konya Şeker A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlık Özel Müşaviri Abdullah Mutlu, Pankobirlik İş Geliştirme Müdürü Cem Kaptan ve Pankobirlik İş Geliştirme Uzmanı Kerem Uysal’dan oluşan bir heyet temsil etti.
3 gün boyunca şeker sektörünün görüşüldüğü Londra’da ilk gün Uluslararası Şeker Örgütü (ISO) ile Dünya Pancar ve Kamış Üreticileri Birliği’nin (WABCG) istişare toplantısı yapıldı. Sektördeki mevcut durum ile fırsat ve tehditlerin görüşüldüğü istişare toplantısının ardından, Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk’un da İcra Kurulu’nda yer aldığı WABCG’nin Yıllık Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi.
Londra’daki Toplantının ilk günü gerçekleştirilen WABCG-İSO Ortak İstişare Toplantısında üye ülkelerin 2013-14 üretimleri tek tek değerlendirilirken, 2014-15 üretim tahminleri çerçevesinde dünya şeker sektörünün kısa ve uzun vadede karşılaşabileceği riskler ile sektörün önündeki fırsatlar konuşuldu.
Pankobirlik Dış İlişkiler Müdürü Cem Kaptan tarafından “Şeker sektörüne yönelik tehditler, politikalar ve Türkiye’deki durum” başlıklı sunumun da gerçekleştirildiği toplantıda, şeker fiyatlarının seyri ile Avrupa Birliği (AB) Şeker Reformu sonrası kotaların kalkmasıyla birlikte izoglikozların (Nişasta Bazlı Şeker) pancar ve kamış şekeri için tehdit oluşturup oluşturamayacağı tartışıldı.
-RECEP KONUK TOPLANTILARI DEĞERLENDİRDİ-
24-26 Kasım tarihleri arasında Londra’da gerçekleştirilen her iki toplantıyı değerlendiren Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, ülkemizde şeker sektörünün içinde olan veya sektörle ilgili olan kurumların yanı sıra toplantıyı ülkemizden çok sayıda basın mensubunun da takip etmesini çok kıymetli ve önemli bulduğunu belirtti.
Konuk, “Bu sene ülkemizden seminere ilgi çok daha fazlaydı. Bu yüksek katılım hem sektörün geleceği açısından hem de sektörün bir bütün olarak dünyanın dinamiklerini yakalaması açısından önemlidir. Toplantı Londra’daydı ancak ülkemiz basınının toplantıya ilgisi İngiliz basının ilgisinden aşağı kalmadı. Ülkemiz basınının şeker sektörüne yönelik bu ilgi ve alakasını çok kıymetli çok değerli buluyoruz. Bu ilgi kıymetlidir çünkü her şey değerli basın mensuplarımızın önünde konuşuldu. Şeker ve sağlık ilişkisine dair istatistiklere onlarda vakıf oldular. Doğal olmayan tatlandırıcıların obeziteye etkisini rakamlarla duydular. AB Şeker reformunun, yani şeker kotalarının kalkmasının ülkemizde anlatıldığı gibi AB pazarını alternatif tatlandırıcılara teslim etmek anlamına gelmediğini en yetkili ağızlardan duydular. AB’nin pancar şekerini terk edip NBŞ’ye pazarı teslim etmek için değil, 2000 yılından önceki gibi AB’nin tekrar pancar şekeri ihracatçısı olmak için kotaları kaldırdığını birinci ağızdan, yani AB Komisyonu Tarım Masası Yöneticisinden duydular” dedi.
“AVRUPA BİRLİĞİ KOTA’YI KALDIRDI”
Recep Konuk, bu seneki seminerde şeker ve sağlık konusu kadar önemli olan bir diğer başlığında AB Şeker Reformu ve 2017’de AB ülkelerinde kalkacak olan şeker kotaları olduğunu kaydetti. Konuk, "Hem sektör temsilcileri hem de AB Komisyonunda tarım politikalarını belirleyen ve uygulayan en yetkili isimler konuştu. Hem biz hem de toplantıya katılan herkes 2017 sonrası için önünü daha net görme imkânına kavuştu. AB Şeker Reformu ile ilgili konuşmalar bir kez daha ortaya koydu ki AB şeker kotalarını kaldırma kararını başka ülkeler AB pazarını işgal etsin diye almamış, hatta pancar şekerinin yerini alternatif tatlandırıcılar alsın diye de bu karar alınmamış. Açık açık ifade ettiler pancar şekeri ihracatında eski parlak günlerine dönmek için bu reformu yapmışlar ve kotaları kaldırma kararını almışlar. Kota sadece pazar koruma aracı değil ki, eğer üretim şartlarınız uygun ve rekabet gücünüz yüksekse bu defa dönüp sizi vuran, frenleyen bir uygulamadır. AB kotaları kaldırarak dış pazarlara yüklenmesini engelleyen bir bağdan, prangadan kurtuluyor. En yetkili ağız pancarı da pancar çiftçisini desteklemekten vazgeçmeyeceklerini ithal şekere karşı gümrük duvarını muhafaza edeceklerini söyledi. Yaptıkları sadece bir fiyatlama organizasyonudur. Fiyatı ürünü ve üreticiyi destekleyerek aşağı çekme ya da aşağı çekiyor gibi yapma operasyonudur. Hepimiz biliyorduk. AB bu reform sürecinde serbest ticaret anlaşmalarıyla ileri teknoloji ürünlerini, otomotiv gibi ağır sanayi ürünlerini daha kolay satıyor, karşılığında arpa mısır şeker ithal ediyordu. Artık o dönemde kapanıyor veya o aralık da daralıyor. Yani bundan sonra buzdolabı da satacak, televizyon da satacak, otomobil de satacak şeker de satacak. Ülke olarak biz özelde şeker sektörü genelde tarım sektörü için ezberlerimizi bozmalıyız. En başta fiyat saplantımızı bir kenara bırakmalıyız. Tarım ürününde veya tarımsal sanayi ürününde kıyaslama sadece fiyat üzerinden yapılmaz. Hatta fiyat üzerinden hiç yapılmaz. Kıyaslama verimlilik rakamları üzerinden yapılır. Mesela bir ton şeker için kaç birim arazi kullanılmış, ne kadar su, ne kadar enerji, ne kadar işgücü kullanılmış onlara bakılır onlara göre kıyaslama yapılır. Gerçek rekabet gücünü belirleyen bu rakamlardır. Yoksa siz girdilere ÖTV’yi KDV’yi yüklerseniz, gübreyle tohumla maliyet unsurlarını şişirirseniz, hadi gel rekabet edelim diyenler ise girdilerdeki vergi yüklerini sıfırlamış, bazı girdilerle ürüne maliyet kalemi çıkarmamayı da başarmış ve üstelik de doğrudan gelir desteği adı altında, kalkınma programı adı altında üreticiyi sübvanse ediyorsa çiftçi sihirbaz olsa bile kimse ile fiyat yarışına giremez. İşin doğrusu hektara verim üzerinden kıyaslama yapmaktır. Rekabet gücümüzün asıl göstergesi de odur ve Allah’a şükür bizim pancar şekeri sektörümüz büyük kaynaklar harcayarak reform gerçekleştiren ve dünyaya rekabete hazırım diyerek meydan okumaya hazırlanan AB şeker sektörü ile hem fiyatta hem de verimlilik de her şeye rağmen rekabet edebilecek durumdadır.”