Hüseyin Altunbaş

Hüseyin Altunbaş

Konya sanayisi reklamla büyüyor

Konya sanayisi reklamla büyüyor


Konya Sanayi Odasında 23 Mart Salı günü saat 14.00’de yapılacak etkinliğin adıdır bu. İstanbul’dan Markom Leo Burnett Reklam Ajansı Başkanı ve CEO’su Meral Akyel ve Lowe Ajans Yaratıcı Grup Yönetmeni Deniz Mukan bir hafta sonra Konya Sanayicisi ve reklamcılarıyla buluşacak. Reklam konuşulacak. Büyüme stratejilerinde reklamın etkisi tartışılacak. Konya Sanayi Odası ve Konya Reklamcılar Derneği işbirliği ile yapılacak bu etkinlik Konya’mız için çok önemli bir etkinlik olacak. Özellikle 2010 yılını çok verimli ve karlı geçirmek için reklam ilacını kullanmanın reçetesi verilecek bu etkinlikte. Bu etkinliğin gerçekleşmesini sağlayan İstanbul Reklamcılar Derneği Başkanı Yiğit Şardan ve Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’e teşekkür etmemiz lazım.

Firmalarımızın reklamın gücünü fark etmeleri halinde bütün sektörlerin olumlu etkileneceği görülecektir. İşsizlik daha da azalacak, insanların yaşam kalitesi artacak, yaşanılan yer daha eğlenceli ve keyifli olacak. Ancak yapılan reklam işi sadece reklamcıları çekmemeli! (Güya reklam yaptık ama hiç müşteri gelmedi hep reklamcılar bize de reklam verin diye geldi cümleleri duyulmamalı) Reklam esas müşterisini ürüne veya hizmete çekmeli. Müşteri çekme kabiliyetine sahip reklamları yapabilen ajansların çoğalması lazım. Kısa süreli reklamverenden para kazanmak, reklamın ölümünü sağlar. Çünkü reklam geri dönüşümü sağlayamayan reklam veren ölecektir.

 

Bakın yeni Hal Yasası pazar esnafının satışlarda bağırmaması gerektiğini yasallaştırmıştır. Hal esnafı ile ilgili haberlere bakın. Pazar esnafı, bağırmadan olmaz ki diyip, öldük bittik feryatlarını dile getiriyorlar. Hatta 50 TL cezayı veririz bağırmaya devam ederiz diye de ekliyorlar. İletişim kurmak bağırmakla yapılacak ilkel bir yöntem değildir. Bağırarak dikkat çekmek artık bu çağda gerilerde kalmalı. Bu kanun hakikaten gerekliydi. İletişim kurma biçimlerimizi yeniden düşünmek için gerekliydi. Bu sayede iletişim kurma biçimlerimiz gündemde tartışılacak. Benim pazar esnafına bir reklamcı olarak tavsiyem sesin gücünü modern yöntemlerle kullanmalarıdır. Satışlarınızı artırmak istiyorsanız, sesin etkili kullanıldığı radyoyu analiz ederek işe başlayacaksınız. Zihnin tiyatrosu olan bu radyo mecrasıyla iletişim kurarak kendiniz için cıngıllar (jingle) yaptırın. Hem modern iletişim kurma yöntemlerini kullanmış olacaksınız hem de bağırma cezası yememiş olacaksınız. Hem de satışları artırmış olacaksınız. Nasıl ama!

 

 

Metro Çok Rahat

Otobüs kategorisi uyandı. Canlandı. Hatırlarsanız Özkaymak ve Kontur önceki haftalarda ard arda iletişim yapmışlardı. Ne dediklerini net olarak anlamasak da reklamın iyisi kötüsü olmaz iletişimi yaparak rakiplerine cesaret vermişlerdi. Çünkü ne dediklerini anlamayan tüketici otobüs kategorisine uyanmıştı! Bu kategoriye daha dikkat eder olmuştu belki de! Bu kategorinin bir diğer güçlü ismi Metro Turizm bu hafta iletişime geçti ve önceki aktörlerin ne dediği belli olmayan iletişimlerine ciddi gol attı. Hem de çooook attı.  “Çooook Rahat” konseptli reklamlarla tüketiciden müşteri elde etmeye çalışıyor Metro Turizm. Diğerlerinin yapamadığını daha akılcı yaptığı için kesinlikle daha başarılı olacaktır. İletişim kurarken karşı tarafa fayda getirecek mesaj vermek zorundasın, akılda kalıcı noktaya odaklanarak bunu yapacaksın. Metro Turizm’in bir çok faydalı özelliğini “çoook rahat” diyerek anlamlı ve anlaşılır bir noktaya toplama çabası kesinlikle diğerlerine göre fark yaratıcı. Bu açıdan oh be dedirten bir reklam olmuş. Ne dediği belli çünkü. Bir çok özelliğimiz var ve hepsi seni çok rahatlatıcı. Bir de gülme gibi çok önemli ama bizim grafik ve reklamlarda kullanmadığımız insani özelliğimizi çooook’un içine yerleştirmiş olması da çoook başarılı bir iş olmuş .

Fikirsiz reklamlardan boğulan tüketici buradaki fikri algılayacaktır. Algılaması için entegre çabaları isteyecektir.

 

Ama Billboard’da hiç rahat değil

Bu entegre çabalar başarılı televizyon, gazete ve yaratıcı bir açıkhava uygulaması ile yapılmaya çalışılmış. İki billboard’u otobüse dönüştürerek çok rahat konseptini anlatmaya çalışmak Konya’mız için farklı olmuş. Kabul etmek lazım. Güzel de olmuş. Dikkat çekici mi? Dikkat çekici! Amaca hizmet ediyor mu? Ediyor! Buradan yüksek not alıyorlar zaten.

Amma velakin bu çok rahat konseptinizden bilboardun haberi yok! Billboard grafik öğrencisi egzersiz çalışması olmuş. Tasarım yapmadan önceki hali gibi. Tasarlanmamış reklam parçaları ortaya karışık konulmuş, tasarlanmadan baskıya gönderilmiş. Beğendiğim bu konseptin billboard uygulamalarını hiç mi hiç beğenmedim. Sanki bu konsepti başka biri bulmuş, billboardu başka biri katletmiş. Hani entegre…

 

 

Meram Belediyesi ve Karatay Belediyesi

Belediyelerin şehir içindeki açıkhava panolarını kullanmalarını halkla ilişkiler olarak görmek gerektiğini daha önce söylemiştim. Bu halkla ilişkiler olunca yaratıcı olmayacak, dikkat çekici olmayacak anlamına gelmez ki! Artık günümüzde bilgi vermek bile yaratıcı olarak yapılmalı. Yoksa dikkat çekemezsiniz. Burası belediyenin panosuymuş diye tüketicinin sizin iletişiminize baktığını da iddia edemezsiniz. Bu kendini kandırmak olur. Selçuklu Belediyesinin spor iletişimi ile ilgili uygulamasını geçen haftalarda başarılı bulmuştum. Çünkü hedef kitleyle yapılan işi örtüştürecek iletişim dili kullanmıştı. Açıkhavaya çıkıyorsanız bu analizi yapacaksınız.

Karatay Belediyesinin iletişim panoları iletişim diline bir bakın Allah aşkına! Yeni grafik öğrenmiş çocuk edasıyla, ne renk kullanımı yerli yerinde, ne font kullanımı bir noktaya götürüyor! Görünce amatör kokuyu hemen alıyorsunuz. Vatandaşın bu açıkhava iletişimiyle, mesajı algılaması gerektiğini, sizinle ilgili olumlu duygu geliştirmesi gerektiğini ve yine size yönelik olumlu davranış geliştirmesi gerektiğini birileri Karatay Belediyesine söylemesi lazım! (Biz söyleyelim)

 

  

 

Bu panodan ne anlamamız gerekiyor? Karatay’da kaç tane okul var ki siz 10 tanesine kütüphane yaptırdınız! Bu okullar nerede? Bu okullara ne tür kitaplar koydunuz? Bu sorular bir halkla ilişkiler kampanyası gerektirir. Bir panoyla çözümlenemez.

 

 

Karatay Belediyesinin kurumsal kimlik bileşenlerinin ne olduğunu söyler misiniz? Aslında panolara bakınca bu kurumsal iletişim bileşenlerini bizim anlamamız lazım gelmez mi? Maalesef gelmedi!

 

 

Bakın sadece 3 iletişim panosunun kurumsal bileşenlerdeki uyumuna! Birebir çok analiz etmeye gerek yok. Tamamiyle çok amatör! olduğunu görebiliyoruz. Grafik ve tasarım konusunda uzman kontrolünden geçmelerini tavsiye ederim.

Karatay Belediyesi demişken Meram Belediyesi ile ilgili de birkaç kelam etmekte fayda var. Meram Belediyesinin iletişim panolarını köşemize şimdiye kadar konuk etmemiştik. Yalap şap yapılan iletişim işlerini görüyor ama düzelir umuduyla, gündeminde yoğunluğuyla fazlaca ilgilenemiyorduk. Ancak Meram Belediye Başkanının beyaz gömlek ve yeşil kravatlı, “Konya Sizinle” başlıklı, Konyaspor’un 1-0 yenildiği maça çağırdığı iletişimi görünce, düzelme çabasının son durağa! geldiğini görmüş olduk. Bu gördüğünüz iletişimin amacı sizce ne olabilir? Maç saatini yerini ve saatini söylemek olan bir duyurum çabası, başka amaçlarla birleşince ortaya karışık ve şaşırtıcı bir iletişim işi çıkmış. Bu duyurum çabasında belediye başkanının görseli ne tür bir fonksiyona sahip sizce? Konya sizinle derken, Konya kim? Kim kiminle? Bunun maçla ne alakası var? Bu maça herkes de böyle beyaz gömlek ve yeşil kravatla mı gelecek? Bu konseptin bir amacı var mı? Tüm bunlar mesajı karıştırıyor ve cevap alınamıyor. Sonuçta maçta Konyaspor’umuz yeniliyor ve iletişim çöpe güm sesleri arasında gidiyor. Şimdi ne oldu? Bu iletişimin amacı neydi? Yenilgi sonrası nereye ulaşıldı? İletişim herkesin yapabileceği bir iş olsaydı reklamcılara gereksinim olmazdı, reklam ajansları açılmazdı, reklam konferansları yapılmazdı, reklam eğitimi verilmezdi, reklamcı olmak için yarışılmazdı. Bu işleri görünce insan üzülüyor. İletişim ciddi stratejiyle ve ciddi emekle yapılabilecek bir iş çünkü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
18 Yorum