İSTANBUL (AA) - KAAN BOZDOĞAN - Tedavi gördüğü hastanede 3 yıl önce hayatını kaybeden 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in adı ülke genelinde çeşitli mahalle, cadde ve müesseselerden silinirken, İstanbul'daki kışladan isminin henüz kaldırılmamış olması tepki çekiyor.

Genelkurmay Başkanı iken 12 Eylül 1980 askeri darbesini gerçekleştirerek Devlet Başkanı, ardından da 1982 Anayasasının kabulü ile Türkiye Cumhuriyeti'nin 7. Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren'in adı, Maltepe'deki General Kenan Evren Kışlası'nda yazılı bulunuyor.

Ülke genelinde Kenan Evren'in adını taşıyan birçok yerin ismi değiştirilirken, usta erlerin vatani görevlerini yaptığı, acemi askerlerin de eğitim aldığı kışlanın nizamiye girişindeki "General Kenan Evren Kışlası" yazısının kaldırılması talep ediliyor.

- "12 Eylül darbesi mağdurları büyük acılar çekti"

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin darbelerden büyük zarar gördüğünü, her darbenin ülkeyi 50 yıl geriye götürdüğünü söyledi.

Bıyıklı, 27 Mayıs darbesinin 12 Eylül'ü, 12 Eylül darbesinin de 28 Şubat'ı doğurduğunu belirterek, 28 Şubat'tan sonra da ülkenin "kara bir gün" olarak 15 Temmuz'u yaşadığını kaydetti.

Darbecilerin hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, özgürlüğe ve temel insan haklarına büyük zarar verdiğini ifade eden Bıyıklı, 12 Eylül darbesi mağdurlarının büyük acılar çektiğini ve çok sayıda ailenin sürgün hayatı yaşadığını dile getirdi.

Bıyıklı, Türk milletinin her zaman yüreğinde ve gönlünde darbecilere karşı öfke ve nefret biriktirdiğini vurguladı.

Sivil alanda birçok yerde Kenan Evren adının kaldırıldığına dikkati çeken Bıyıklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Caddelerde, okullarda, birçok kurumda Kenan Evren'in ismi kaldırıldı. Kışladan bu darbecinin, Türk milletine acılar ve karanlık günler yaşatan kişinin isminin silinmesi gerekiyor. İsmin kışlada olmasının manidar bir yanı var; elbette Kenan Evren'in askeri yanı var ama bu memlekete hizmet eden değil, bu memleketi geriye götüren bir asker olarak. Yetkililerimizin, özellikle askeri yetkililerimizin de bu konuda daha duyarlı olması gerekiyor. Sadece sivil hükümetin değil, askeri yetkililerin de bu konuda talep oluşturması gerekiyor.

Türk milletinin evlatları, bu yüzyıldan sonra artık darbecilere olan kinini, öfkesini, nefretini arttıracaktır. Dolayısıyla bu darbecilerin karanlık isimlerinin tabelalarda, kışlalarda, okullarda, mahallelerde, caddelerde yaşatılmaması gerekiyor. Onların isimleri tarihin kara kitaplarında kara bir leke olarak geçecektir. Adı anıldığında acıların, zulümlerin, kara günlerin anıldığı bir insanın adının silinmesini istiyoruz ve bu konuda da yetkilileri göreve davet ediyoruz."

- "Darbecilerin değil, kahramanların ismi verilsin"

Kenan Evren'in bu milletin gönlüne giremediğini, bunun cenaze törenindeki fotoğraflardan da anlaşılabileceğini söyleyen Bıyıklı, "Cenaze fotoğrafları bir insanın milletin gönlüne girip girmediğinin apaçık göstergesidir. Bu gibi yerlere Türk tarihinden, darbelere karşı direnen veya Türk milleti için kendi hayatını feda eden şühedamızın isminin verilmesini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Kenan Evren'in cenaze törenine halkın "sivil tepki" gösterdiğini belirten Bıyıklı, şöyle devam etti:

"Milletin gönlünde durmayan, milletin gönlüne girmeyen, millete zulmetmiş, sağcısıyla solcusuyla bu ülkenin evlatlarını katletmiş birisinin isminin hala bu gibi temsili yerlerde yaşaması kabul edilebilir bir şey değildir. Biz bu kurumlara darbecilerin değil, darbeye direnen kahramanların, darbeye direnen yiğitlerin isimlerinin verilmesini istiyoruz. Eğer siz buralara Ömer Halisdemir'lerin ismini verirseniz bundan sonra gelecek nesil Ömer Halisdemir gibi yaşar, Ömer Halisdemir gibi mücadele eder. Eğer Kenan Evren gibi isimlerin adlarını buralarda yaşatırsanız bundan sonra darbe niyetinde olan askerlere moral vermiş ve yön vermiş olursunuz. Kenan Evren isminin bu topraklarda, tabelalarda, kışlalarda bir gün dahi kalmasına hiçbir lüzum yoktur ve kalmaması bu memleketin ve milletin menfaatinedir. Bu yoldan geçen, askeriyeye giren bir gencimizin, bir askerimizin zihnine bu ismin nakşolmaması için hemen kalkması taraftarıyız ve gün geçmeden yarın sabah yetkililerin bu işlemi gerçekleştirmesini istiyoruz."

Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan ile BBP'nin Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun darbelere direnen bir ömür geçirdiğini anlatan Bıyıklı, Erbakan ile Yazıcıoğlu'nu milletin bağrına bastığını, bunun da yine cenaze törenlerine halkın yoğun katılımından anlaşılabileceğini sözlerine ekledi.

Bu arada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle Maliye Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, TOKİ ve Marmara Üniversitesi arasında 11 Nisan 2016 tarihinde imzalanan dörtlü protokolle, 2 milyon 455 bin metrekare alana kurulu kışla arazisi Marmara Üniversitesi'ne devredilmişti.

AA