Kırlangıç Psikolojisinden Kurtulmalıyız

Yeni bir yıla girdik.

 Aslında insanların beklentileri yıllardan değil, kendilerindendir.

Çevrelerindedir…  Eşinden dostundandır…

Beklentiler o yıl gerçekleşmez ise “bu yıl bize iyi gelmedi” diyerek bütün kabahati  o hiçbir şeyden haberi olmayan rakamlara atıveririz…

Oysa ki insanoğlu  çaba sarfetmeden, istediklerini elde edemez.  Şansla, kazara bir şeyler elde eder ancak bunlar adı üstünde “Şans”tır..

Oysa ki insan “homo faber” dir, Yani üreten işleyen, pazarlayandır.

  Üretmek onun en önemli meziyetidir.

Çalışmak bu nedenle çok mühimdir, insanoğlunu bir noktadan öteki noktaya taşıyan şey de bu saiktir. Çalışmak ve üstüne koymak.

 İnsan yaptıklarını geliştiren bir varlıktır…

Bu nedenle hayvanlardan farklıdır insanoğlu…

Mesela hayvan yuvasını yapar, bir kırlangıç gelir balkonun tavanına yuva yapar, ancak o yuva hep aynıdır.. Şekli hiç değişmez, hiçbir zaman üstüne bir şey koymaz, şunun balkonu da şöyle olsun, çatısı da böyle olsun demez.

İnsanoğlu öyle değildir, sürekli yeni bir şeyler ister, yenilikler yapar. İnovasyon dediğimiz şey de biraz böyledir. İnsanoğlu yenilikçi bir yapıdadır.

Ancak Türkiye’ye bakıyorum, biz yeni bir şeyler ortaya koymaktan aciz bir haldeyiz.  Kırlangıç’tan farkımız yok.  Bunun için çaba da sarfetmiyoruz.

Mesela yeni şarkılara bakıyorum, hepsi eski şarkıların Cover’lenmiş hali…

Mesela yeni dizilere bakıyorum, eski Yeşilçam filmlerinin, ya da Hollywood filmlerinin birer kopyası…

Oysa ki medeniyet yeni bir şey söylemek, yeni bir şey yapmakla inkişaf olur, gücüne güç katar.

Yenilik olmazsa eskiyle yetinmeye kalkarsak, köhnemiş bir toplum ve köhnemiş birer birey olarak kalmaya mahkum oluruz.

Unutmayalım, Hazreti Peygamber  Muhammed Mustafa (SAV) sokakta yürürken bir adamın oturduğunu görür hiçbir şey yapmaz, adam Hz. Peygamber’den selam bekler peygamber geçip gider. Akşama doğru Hazreti Peygamber yine aynı yerden geçer yine aynı adam oturmaktadır, bu sefer selam verir. Yanındaki sahabe bu durumu sorar, O da der ki, sabah geçerken öylece oturuyordu, şimdi ise elinde bir çubuk var en azından bir uğraşta bulunuyor bir işle meşgul o nedenle selam verdim…

Bu nedenle çalışmaktan, üretmekten, yeniliğe açık olmaktan çekinmeden, kırlangıçlık psikolojisinden kurtulmalıyız…Bu hem bu dünyamız hem de öbür alem için iyi olacaktır…

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar