Kılıçdaroğlu, Konya'da CHP'nin Belediye Başkanları Toplantısında konuştu

Kılıçdaroğlu, Konya'da CHP'nin Belediye Başkanları Toplantısında konuştu

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Bu memleketi bu hale getirdiler. Açık ve net söylüyorum. Bu memleketi bu hale getiren Ankara'da oturan ve cebini düşünen beylerdir. Bunu herkesin bilmesi lazım"- "Şimdi her tarafta siyaset var. Adalet güven kaybetti.

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu memleketi bu hale getirdiler. Açık ve net söylüyorum. Bu memleketi bu hale getiren Ankara'da oturan ve cebini düşünen beylerdir. Bunu herkesin bilmesi lazım." dedi.

Kılıçdaroğlu, Konya'da partisinin Rixos otelde düzenlenen Belediye Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kendilerine oy versin ya da vermesin her vatandaşa saygı duyduklarını söyledi.

Kurallarının halka hizmet Hakk'a hizmet olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bu memleketi bu hale getirdiler. Açık ve net söylüyorum. Bu memleketi bu hale getiren Ankara'da oturan ve cebini düşünen beylerdir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Dönüp bana; 'efendim devlet memuruyken maaş dışında para kazanmadı' diyorlar. Evet maaş dışında para almadım, haram kazanmadım. Haram yemedim, cebimi düşünmedim, yolsuzluk yapmadım. Haram yemeyi, kul hakkı yemeyi marifet sayıyorlar. Ya sen haram yediysen boğazında dursun kardeşim. Ben haram yemem, haram da yedirmem. 'CHP iktidar olursa biz malı nasıl götüreceğiz' diye onun telaşındalar. CHP iktidar olursa sen ve yandaşların malı götüremeyeceksiniz. Haram yedirmeyeceğim size, her kuruşun hesabını vereceksiniz. Biz böyle bir gelenekten ve ahlaktan geliyoruz. Oturacaksın herkese dümeni çevireceksin, savcılara talimat vereceksin. 'Kılıçdaroğlu için fezleke hazırlayın.' Hazırlatmazsanız şerefsizsiniz. Sanıyorlar fezleke hazırlanacak, biz geri adım atacağız. Bir milim geri adım atmayız biz Kuvayımilliyeciyiz. Onlar gibi değiliz. Bize oy versin vermesin her vatandaşımıza saygı duyarız. Onlar gibi değiliz. Nankör değiliz. Bizim kitabımızda nankörlük yoktur."

- "Her tarafta siyaset var"

Daha önce camiye, kışlaya ve adliyeye siyasetin sokulmaması gerektiğini söylediklerini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi her tarafta siyaset var. Adalet güven kaybetti. Memlekette adalet yok. Adalet olsa 450 kilometre niye yürüyeyim ben. Onlarda biliyorlar adaletin olmadığını. 'Niye yürüyorsun diyorlar' ama 'adalet var' demiyorlar, diyemiyorlar. Onlar da biliyorlar bu memlekette adalet yok." diye konuştu.

- "Devletin kozmik odasını terör örgütüne açan kim?"

Kılıçdaroğlu, doların hızla yükselişe geçtiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Dolar aldı başını gidiyor. 15 yılda Türk Lirası’nı bu kadar itibarsız hale getiren herhalde dünyada başka bir devlet olmamıştır. Bir de diyorlar ki; 'biz yerli ve milliyiz' Ne yerlisiniz ne millisiniz. Bunu Mevlana'nın önünde söylüyorum; siz gayrimillisiniz. Niye gayrimilliler söyleyeyim. Devletin kozmik odasını terör örgütüne açan kim? CHP mi? Eğer siz haremini, kozmik odasını terör örgütüne açıyorsanız tek kelimeyle söylüyorum, siz açık ve net vatan hainisiniz. Beni 'neden vatan haini dedim' diye eleştiriyorlar. Buyurun gidin bakalım. ABD'de İngiltere'de Fransa'da, Japonya'da terör örgütüne devletin tüm sırlarını teslim eden bir hükümet var mı? Teslim ederseniz vatan haini olarak damgalanırsınız."

Şehir hastaneleri yapıldığını aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, "Müteahhit Türk bizden, arsa bizim, demiri çimentosu fayansı her şeyi Türkiye'de üretiliyor. İhaleyi de dolarla yapıyorlar. Yahu bu memlekette Türk Lirası yok mu? Merkez Bankası yok mu? Niye ihaleyi dolarla yapıyorsun? Hani yerli ve milliydin? Kalkacaksın yüzde yüz Türk malı hastane yapacaksın ama ihaleyi dolarla yapacaksın. Niye kardeşim dolarla yapıyorsun? Bu dolara ve yeşile merakın nerden geliyor senin. Bunu söylüyoruz kıyameti koparıyorlar." değerlendirmesinde bulundu

Toplumu germenin, bir kavganın ortasına taşımanın bu ülkeye hiçbir yararı olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede birlikte yaşamak varken, beraber, huzur içinde yaşamak varken neden kavga, neden gerilim?" ifadelerini kullandı.

- "CHP'li belediyelerin denetime tabi tutulmasından rahatsızlık duymuyoruz"

CHP’li belediye başkanlarının üzerinde baskı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bu baskı yeni bir baskı değil, onu da gayet iyi biliyoruz ama biz şundan yüzde 100 eminiz; nerede Cumhuriyet Halk Partili belediye varsa orası suç oranı en düşük olan belde ya da belediyedir. Halka hizmet mi? Sonuna kadar halka hizmet. Hesap vermek mi? Sonuna kadar hesap vermek. Bizim zaten kuralımızdır bunlar. CHP'li belediyelerin denetime tabi tutulmasından rahatsızlık duymuyoruz. Yapın kardeşim, istediğiniz kadar denetim yapın. Bir örnek olay anlatayım size; gelip denetim yapıyorlar, hiçbir şey bulamıyorlar. Vatandaşa ikram edilen çayı eleştiriyorlar. 'Vatandaşa niye çay ikram ediyorsunuz?' diye. Çünkü başka eleştirecek konu bulamıyorlar. Vatandaşa çay da ikram ederiz, kahve de ikram ederiz. Eleştirecek misiniz? Eleştirmezseniz namertsiniz."

- "Ankara ve İstanbul, New York ile yarışacak"

Nerede bir CHP’li belediye varsa orada birlikte yaşama iradesinin de olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, kimseyi ötekileştirmeden halka hizmet etmeye devam edeceklerini belirtti.

Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye başkanlarının, kendisine oy versin ya da vermesin herkesi kucakladığını ifade ederek, "Ankara, İstanbul, Bursa, Balıkesir, Denizli, Trabzon, Kocaeli gibi büyük kentleri alacağız. Türkiye'ye de dünyaya da yerel yönetimlerde hizmet nasıl verilirmiş, açık ve net göstereceğiz. Doğu'daki en küçük beldede, belediyede verdiğimiz hizmet sadece Erzurum'da değil eğer Türkiye'de yankılanıyorsa, Ankara'yı, İstanbul'u aldığımız zaman, Ankara ve İstanbul, New York ile yarışacak, Milano ile, Tokyo ile yarışacak. Bizim anlayışımız, kimliği ve kişiliği olan kentlerdir." değerlendirmesini yaptı.

Yedi düvelle mücadele edilerek Çanakkale'nin geçilmez kılındığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Aradan iki yıl geçti, bir adam çıktı, bütün kapıları açtı. Tek adam rejimi budur. Tek kurşun atmadan, İstanbul'u, payitahtı düşmanlara teslim ettiler. İstiklal nedir, tek adam rejimi nedir, bundan daha iyi bir örnek yakın tarihimizde göremezsiniz. Mücadele ediyorsun, on binlerce şehit veriyorsun, Çanakkale'yi geçilmez kılıyorsun, sonra bir adam çıkıp diyor ki 'Düşman gemileri geçebilir, Sarayburnu'na gelebilir, Dolmabahçe'nin önüne gelebilir, payitahtı işgal edebilir'. Dönemin padişahı çıkıyor ve buna imkan veriyor. Tek adam rejiminin bir ülke için ne tür felaketler getirdiğini bundan daha güzel anlatacak ikinci bir örnek yoktur." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, bugün devletin en üst makamlarında oturanların Türkiye’nin beka sorunu olduğunu dile getirdiğine işaret ederek, "Türkiye’nin beka sorunu varmış. 'Yani Türkiye’nin gelecek sorunu var, Türkiye tehlikelerle karşı karşıya' diyorlar. Peki 15 yıl önce Türkiye’nin beka sorunu yoktu. Ne oldu da 15 yılda Türkiye’nin bir gelecek sorunu, bir beka sorunu çıktı ortaya? Başta Konyalı vatandaşlarım olmak üzere bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, ne oldu da bir beka sorunu çıktı ortaya? Bir gelecek endişesi çıktı ortaya. Yönetilmeyen bir Türkiye gerçeği çıktı ortaya. Sokaktaki vatandaşın gelecek endişesi var, konuşamıyor sokaktaki vatandaş." diye konuştu.

- "16 yıldır bu memleketi kimler yönetiyor?"

Turgut Özal’ın başbakanlık yaptığı dönem kendisini eleştiren karikatürleri resmi konutun duvarlarına astırdığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Neden? Demokrasiye inanıyordu. Özgürlüğe inanıyor, birlikte yaşama iradesine inanıyordu. Farklı düşüncelere saygı gösteriyordu. Geldik 2018’e, buyurun bir karikatür çizin bakayım, nasıl çizeceksiniz. Karikatürcülere yasak getirdiler, onları hapse attılar. Gazeteciler yazı yazamıyor, kendilerine oto sansür uyguluyor. 'Bütün gazeteler her sabah beni manşet etsin'. Etsinler ne olacak yani. Bütün gazeteler seni manşete çıkardı diye sen oturup Türkiye’nin sorunlarını mı çözeceksin? Sorun yaratan kişiler sorun çözemezler. Konuşmalarıyla, eylemleriyle sorun yaşatan kişiler, bir ülkeyi tehlikeye atarlar. O nedenle Türkiye’nin beka sorunu var diyorlar. 16 yıldır bu memleketi kimler yönetiyor? Sabah kalkıyorlar CHP, akşam yatıyorlar CHP, öğle zamanı CHP, saat başı CHP. Yahu CHP ne yaptı size? Ülkeyi CHP yönetirse buyurun eleştirin."

aw362062_07.jpg

östermelik olarak birkaç kişinin dolar bozdurduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Havuz medyası 'vatandaş dolar bozduruyor' diye yazdı. Bir cümle kullandım. Sevgili Erdoğan, senin servetinde dolar vardı, dolarlarını bozdurdun mu, sen de vatandaşa bozdur diyorsun. Şimdi bir daha söylüyorum. Sen ve yandaşların Man Adası'ndaki o bir sterlinlik şirkete 15 milyon dolarlık mal sattınız. Sordum, 15 milyon dolarlık ne sattın diye. Bu parayı Türk Lirası’na çevirdin mi çevirmedin mi? Çünkü ben onun yeşil ve dolar merakını gayet iyi biliyorum. Böyle konuştuğum için savcılar yine harekete geçecek, ‘Kılıçdaroğlu ile ilgili bir fezleke düzenleyelim’ diyecekler. Düzenlemezseniz şerefsizsiniz, bu kadar net söylüyorum."

- "Ödenen faizlerle bir değil en az beş Türkiye yapılırdı"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Katar'dan "Doğu Akdeniz'de bir ABD'li firmayla petrol arayacağız" açıklamasının yapıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim enerjiden sorumlu beyefendi de 'ben bu habere çok üzüldüm' dedi. Niye esip gürlemiyorsun. Hani sen esip gürlüyordun. Hangi gerekçeyle esip gürlemiyorsun? Paralar onda olduğu için mi esip gürlemiyorsun? Dolara o kadar mahkum oldular ki tefecilere teslim oldular. ‘Yurt dışından dolar gelmezse memleketi idare edemeyiz’ dediler. Tefeciler de ‘faizi yükselt, yoksa para getirmeyiz’ diyor. Sarayı işgal eden zat ise faizin çok yüksek olduğunu söylüyor. Sebebi CHP mi? Sensin tabi ki... Ülkeyi Fransızlar mı, ABD mi, Suud mu yönetiyor, kim yönetiyor bu ülkeyi? Sen yönetiyorsun. Ama yakayı uluslararası tefecilere kaptırdın. Son 10 yılda tefecilere 150 milyar dolar faiz ödediler. 15 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye, 150 milyar doları bu memleketin fakir fukarasından topladığı vergilerle ödediler. Bunların yatacak yeri yok. Faiz, faiz, diyorum, faizi düşüreceğiz diyorlar. Komite kuruyor. Ne komitesi kurdun, hadi düşür bakalım faizi. Çok şükür ben faizi dile getirdim, getirmeseydim konuşulmayacaktı. Sadece 150 milyar dolar dışarıya ödediler. İçeride ise 675 milyar lira ödediler. Ödenen faizlerle bir değil en az beş Türkiye yapılırdı."

- "Zam aldı başını gidiyor"

Saman ve mercimeğin dolarla alındığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Zam aldı başını gidiyor. Çiftçi söylüyor, sen mazotu bana düşük fiyatla verdin de ben sebzeyi sana pahalı mı sattım diye. Çiftçiye dünyanın en pahalı mazotunu kullandırıyorsun. Kullanılan yemin yüzde 50'si ithal ve buna dolar ödüyorsunuz. İnsan biraz utanır ve vatandaşını düşünür. Kalkmışlar beka sorunu var diyorlar. Türkiye'nin bir beka sorunu var, o sorunu yaratan da Ankara'daki beylerdir. Cebini ve yandaşlarını düşündükleri için Türkiye bu halde. Dolar ve sterlin aldı başını gidiyor. Kim kazanıyor? Bankada doları olan kazanıyor. Bu beyler, din iman edebiyatı yapan, akşam elinde viski kadehiyle sohbet edenlerdir. Bunların dinle imanla ilgisi yok. Bunların millilik ile uzaktan yakından ilgisi yok, tamamı gayri millidir."

Yöneticilerin ve toplumun adaletten uzaklaşmaya başladığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Tefeciye yakayı kaptıran bir iktidardan, bu ülkeye hayır gelmez. Kimseye hayır gelmez. 80 milyon şikayetçi. '1 milyon şikayetçi' diyor Ankara'daki beyler ve onların yandaşları. 80 milyonun hakkı hukuku yeniliyor, 80 milyonun." ifadelerini kullandı.

Bağkur pirim borcunu ödeyemeyen bir esnafın, hastanede muayene olamadığını, geri çevrildiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, bu milletin esnafının bu muameleyi hak etmediğini, bu nedenle vatandaşların tercihlerini gözden geçirmeleri gerektiğini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, herkesin haktan ve hukuktan yana olması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsana insanca davranmayan ve bunun için kanun çıkarıp uygulamaya koyan bir iktidar, hala oy alıyorsa, ben şaşırıp duruyorum. Bu işte bir yanlışlık var. '20 Temmuz darbesi' oldu, OHAL ilan ettiler. Niye OHAL ilan ettiler? 'FETÖ'cülerle mücadele edeceğiz'. Edin, peki. 'Efendim, çok kısa bir süre OHAL uygulanacak.' Bugün karar almışlar 3 ay daha uzatıyorlar. İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı 'FETÖ'cüleri temizledik' diyor. Temizlediyseniz niye OHAL? Niye olağanüstü hal ilan ediyorsunuz? Kimin için ilan ediyorsunuz? Ben biliyorum, muhalifler için, aksi düşünceyi dile getirenler için, bizim için. 'Sen neden doğruları söylüyorsun. Senin sesini de kesmek istiyoruz. Medyanın sesini, sivil toplum örgütlerinin sesini kesmek istiyoruz. Esnafın, çiftçinin, sanayicinin sesini kesmek istiyoruz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin sesini kesmek istiyoruz. Onun için OHAL ilan ediyoruz' diyorlar."

FETÖ temizliği sürecinde birçok ailenin mağdur edildiğini, suçsuz kadın ve çocukların zor durumda bırakıldığını savunan Kılıçdaroğlu, "FETÖ’nün baklavacı ayağını buldular, taşeron işçisi ayağını, esnaf ayağını, sanayici ayağını buldular, gariban ayağını da buldular, siyasi ayağı yok. Var arkadaşlar, var. Söyledim, siz de her yerde söyleyin. Bir numaralı siyasi ayağı, sarayda oturan zattır. Devletin kozmik odasını onlara açan zattır, 'Ne istediniz de vermedik' diyen zattır. Neyi verdin sen? Gücün kime yetiyor, garibana yetiyor. Öğretmene, memura yetiyor. On binlerce kişinin işine son verdiler, ekmeğinden ettiler. Bir lokmayı bile onlara çok gördüler." diye konuştu.

- "On binlerce kişiyi mağdur ettiniz"

İnsanın, Allah'ın yarattığı en değerli varlık olması dolayısıyla mağdur edilmemesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bunlarda din, iman yok. Ellerinden gelse IŞİD gibi yere yatırıp kesecekler. IŞİD'den ne farkı var bunların? Zaten düne kadar IŞİD'i terör örgütü bile görmüyorlardı, destek veriyorlardı IŞİD'e. On binlerce kişiyi mağdur ettiniz. Parası olan, dayısı, kayınpederi olan çıktı. Siyasi gücü olan, o da çıktı. Kim içeride? Garibanlar, gazeteciler, milletvekilleri, hocalar, öğretmenler, doktorlar, avukatlar içerde. Hiçbirisinin de FETÖ'yle ilgisi yok. Sadece doğruları söyledikleri için hepsi içerde. O nedenle 1 milyona yakın, belki de aşkın mağdur yarattılar. Bizim görevimiz, bu ülkenin bütün namuslu insanlarının ortak görevi, zalime karşı tavır takınmak, mazlumun yanında olmaktır."

İstanbul Çınardere'den bir grup vatandaşın kendileriyle görüşmeye geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Hepsi gecekonduda oturuyorlar. Kartal Belediye Başkanımız aynı durumda olan ailelere gitti tapularını verdi. Beni de çağırdı gittik tapuları beraber dağıttık. Gördüler, orası Pendik, burası Kartal, yakın yerler. Kartal Belediyesi tapu veriyor, Pendik niye vermiyor? Dedim, 'Çok basit, biz bunu veririz. Böyle sorun var, biz bunu gayet iyi biliyoruz. Ancak vermemiz için Pendik'i bize vereceksiniz." dedi.

- "Ekonomiyi tefeciler yönetiyor şu anda"

Türkiye'nin 5 temel alanda sorunu bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bunların demokrasi, ekonomi, eğitim, toplumsal barış ve dış politika olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, demokrasinin olmadığı toplumların gelişemeyeceğinin ve bu konuda ortak paydayı yakalamanın zorunlu olduğunun altını çizerek, "Aklınıza gelir miydi Türkiye bir gün saman ithal edecek. Ekonomi bugün ikinci temel sorundur. Neden? Ankara'daki beyler yakayı tefecilere kaptırmışlar. Ekonomiyi yönettiklerini sanıyorlar. Hayır efendim ekonomiyi tefeciler yönetiyor şu anda. Onların talimatlarının gereği yapılıyor. Faiz yüksek, indir arkadaş. 'İndiremiyorum', indiremiyorsan sen ineceksin oradan." diye konuştu.

Ülkede eğitimle ilgili de ciddi problemlerin olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, hiçbir anne ve babanın çocuğunun eğitiminden memnun olmadığını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini "er meydanı"na davet ettiğini belirterek, "Bana 'Kılıçdaroğlu, sen er meydanından kaçarsın' diyor. 'Çok şükür' dedim, Meydanı sen belirle. Sevgili Erdoğan, meydanı sen belirle, gelmeyen şerefsizdir ama tık yok beyefendide. Çağrıyı yapan, 'er meydanı' diyen sendin. Yağlı güreş yapacak halimiz yok. Er meydanına akılla oturacağız. Bilgiyle, birikimle, namusla, ahlakla, adaletle oturcağız. Kendine güveniyorsan gel kardeşim. İstediğin yere gel, meydanı sen belirle. ATV mi yaparsın, başka bir kanal mı yaparsın, dünya kadar televizyonların, gazetelerin var. En son Doğan Grubu'nu da aldın, al kardeşim ama gücün bana yetmiyor." dedi.

- "Sen devleti yönetiyorsun, çocuk musun, sen de akıl yok mu?"

"Yurtta barış, dünyada barış bizim neyimize yetmiyor" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Herkese saldıracağız, ne oluyor? Bazen Rusya'nın yanında yer alıyor, öğleden sonra da Amerika'nın yanında yer alıyor. Sonra dönüyor 'Vay efendim, dış güçler doları yükseltiyor, dış güçler bunu yaptı.' Sen çocuk musun? Sen devleti yönetiyorsun, çocuk musun, sen de akıl yok mu? Akıl ve mantık varsa, siyaset biliyorsan, iyi danışmanların varsa böyle bir rezalete izin vermezsin zaten. Sana elli sefer dedik, 'Ortadoğu bataklığına girme kardeşim. Senin ne işin var Ortadoğu bataklığında?' diye."

Kılıçdaroğlu, 2019'daki seçimlere giden süreçte herkesi kucaklayıcı bir politika izleyeceklerine vurgu yaparak, bu tarihin demokrasi için bir dönüm noktası olacağını söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da yaptığı konuşmada, seçime yaklaşık bir yıllık bir süre olduğunu, dolayısıyla bu hedefe yoğunlaşmak gerektiğini söyledi.

CHP Genel Merkezinin, belediye başkanları, il ve ilçe örgütlerinin tek hedefinin Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler olduğunu ifade eden Torun, şu ifadeleri kullandı:

"Bu ceberut AKP hükümeti her alanda üstümüze geliyor. Biliyorum ki buradaki belediye başkanlarına, 'Müfettiş gelenler elini kaldırsın' desem yüzde doksanınız kaldırırsınız. Birçok belediyemizde şu anda sayısı 3-5-10 veya daha fazla müfettiş elemanları var ve birinin incelediğini diğeri tekrar inceliyor. Sudan bahanelerle bir şekilde ordan bir suç bulmak için uğraşıyorlar. Aslında teftişlerin amacı öğretmek, eğer bir yanlış varsa düzeltmek olmalı ama maalesef hepsi önyargıyla, talimatla geldikleri için herhangi bir suç bulamadıklarında belki de zor durumda kalacaklarını düşünerek, 'mutlaka bir şey bulmak lazım' diye her şeyi farklı şekilde ele alıyorlar. Biz sizlerden eminiz, sizlere inanıyor ve güveniyoruz. Hepinizin alnının açık, başının dik olduğunu biliyoruz ve bunlardan da hiçbir şey çıkmayacağından eminiz."

Konuşmalarının ardından basına kapalı devam eden toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcıları ile CHP'li belediye başkanları katıldı.

 

 

 

Etiketler :