Kaz dağlarından Toros Dağlarına çevrecilik…

Çevrecilik açısından son günlerin en popüler konusu kaz dağlarında “ağaç katliamı” adı altında yapılan havadan paylaşımlar ve sonrasındaki gelişmeler…

 Aynı kaynaktan servis edildiği her halinden belli olan fotoğraf ve görüntüler, sosyal medyada hızla yayılarak oluşturulmak istenen kamuoyu…

Şu tespiti yapalım ki,  yazımızın sonunda ne anlatmak isteğimiz  daha doğru anlaşılsın.

 “Çevre bilinci  bizim için Salih Amelin  bir  parçasıdır…” Dünya bizim, çevre bizim. Onu gözümüz gibi korumazsak geleceğimiz adına endişe verici bir durum var demektir.

Zamana ve şartlara göre; “çevreci”, “gezici”, “özgürlükçü”, demokrasi adına yapılan projelerde dolgu malzemesi olarak kullanılan bazı grup ve kişiler ortaya çıkıyorlar.

Buradan sormak istiyorum. Bu ülkede kendi inisiyatifiniz ile bir kere  olsun  sivil bir  eylem   yaptınız mı?   Mesela bu ülkede çevrecilik yaptınız mı hiç? Kendi ülkenizde yüzyıldan beri sizin gibi düşünmeyenlerin insan hakları ihlal edilirken bir kere olsun onların hakkını savundunuz mu hiç?

Çevre konusunda da aynı şeyi yapıyorsunuz. Çevre konusunda bu kadar hassas bu kadar duyarlısınız madem, sizlere soruyorum…

Seydişehir bölgesinde en büyük çevre felaketi olan anız yakma konusunu hiç gündeme taşıdınız mı?

Elinize dövizleri alıp “anız yakılmasın!” diye arazilere doğru yürüdünüz mü hiç?

Güzelim bir doğa harikası olan Toros Dağları’nın her yanı çer, çöp, poşetlerle pislik içinde… Çıkıp da  bir kez olsun bu konuyu dillendirdiniz mi hiç?

“Sayın piknikçiler, çevreyi kirletmeyin!” diye anonslar yaptınız mı kendi iletişim araçlarınızla? Pislik içindeki piknik yerlerinde,  elinize çöp poşetli alarak çevre temizliği yaptınız mı hiç?

Katledilen yaban hayvanlarının nesli tüketilirken bir kez olsun çıkıp onlara sahip çıktınız mı?

Tertemiz sular kirletilirken,   yer altı  su kaynaklarımız vahşi bir şekilde tüketilirken hiç kılınızı kıpırdattınız mı?

Bu örnekleri çoğaltabilirim… 

Anlatmak istediğim şudur:  Bu ülke; dağı, taşı,  suyu,  havası ile çevresi ile bizim… Bu doğa zenginlikleri bizim geleceğimiz… BU değerlere her zaman sahip çıkmalıyız her zaman korumalıyız.

Onları korumak,   kollamak, sahip çıkmak hepimizin görevi… Buna evet…

Ancak ülkemiz üzerinde farklı emelleri bulunan bir takım küresel güçlerin kendi menfaatleri doğrultusunda, onların kışkırtmaları ile kendi vatandaşımıza, kendi vatanımıza, kendi hükumetimize,  salvolar atarak, ülkemizde karışıklık yaratmak,  birilerini zor durumda bırakma,  birilerini şirin gösterme projelerine, çalışmalarına kocaman bir HAYIR…

İçinizden geldiği gibi davranın, birilerinin kışkırtmalarına göre değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum