Katalan liderlerin davasında eski Başbakan Rajoy ifade verdi

Katalan liderlerin davasında eski Başbakan Rajoy ifade verdi

Eski İspanya Başbakanı Mariano Rajoy: - "1 Ekim'de referandum olmadı"- "İspanya'nın ulusal birliğini ve egemenliğini tasfiye edecek bir referanduma onay vermezdim. Katalonya hükümeti yetkilileri bunun net olarak bilincindeydi"- "Yasalara uyulsaydı bugün b

MADRİD (AA) - Eski İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, 12 Katalan liderin yargılandığı davada tanık olarak verdiği ifadesinde, "1 Ekim'de referandum olmadı." dedi.

İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yasa dışı ilan edilmesine rağmen, Katalonya'da 1 Ekim 2017 tarihinde yapılan bağımsızlık yanlısı referandumundan dolayı "devlete karşı ayaklanma" suçundan yargılanan 9'u tutuklu toplam 12 Katalan liderin davasında eski İspanya Başbakanı Mariano Rajoy tanık olarak ifade verdi.

Davaya konu olan hadiselerin yaşandığı dönemde İspanya Başbakanı olan Rajoy, 1 Ekim 2017'deki yasa dışı referandum için "1 Ekim'de referandum olmadı, Merkez Seçim Kurulu da olmadığını söyledi. Başka bir şeyler, seçim masası filan vardı ama bu bir referandum değil." değerlendirmelerinde bulundu.

"Ne ulusal birliği ne de ulusal egemenliği müzakere ettim." diyen Rajoy, sözlerine şöyle devam etti:

"İspanya'nın ulusal birliğini ve egemenliğini tasfiye edecek bir referanduma onay vermezdim. Katalonya hükümeti yetkilileri bunun net olarak bilincindeydi. Eski Katalonya Hükümet Başkanları Artur Mas ve Carles Puigdemont'a açık bir şekilde söyledim: İspanya'nın egemenliğine İspanyol halkının tamamı karar verir. Bir özerk yönetim, İspanyol halkının bir bölümü, İspanya Hükümeti ya da meclisler karar veremez."

Rajoy, davada en çok tartışılan konulardan biri olan, 1 Ekim'deki yasa dışı referandum ile ilgili girişimlerde ayrlıkçı Katalanlardan ya da İspanyol polisinden şiddet uygulanıp uygulanmadığıyla ilgili sanık avukatlarının yönelttiği sorulara da cevap verdi.

Eski İspanya Başbakanı Rajoy, "Eğer yasalara uyulsaydı, bu tip görüntülerin hiçbiri olmazdı. Tüm bu görüntülerden (polis veya göstericiler tarafından yapılan şiddet) dolayı büyük üzüntü duyuyorum. Yasalara uyulsaydı, bugün burada da olmazdık." diye konuştu.

Davada tanık olarak ifade veren diğer isimlerden eski Başbakan Yardımcısı Soraya Saenz de Santamaria ise 1 Ekim'deki yasa dışı referandum ve onunla bağlantılı diğer girişimlerde "şiddet olduğunu ve bunun Katalonya Hükümeti'nin sorumsuzca hareket etmesinden kaynaklandığını" savundu.

Santamaria ayrıca, Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde Katalonya Hükümeti temsilcileriyle hiçbir zaman bir referandum pazarlığına girmediğini hatta bunun konuşulmadığını vurgulayarak, "Kendilerine her zaman, (Eğer istediğiniz referandum ise Anayasa'da reform yapın. Çünkü hiçbir hükümet ile bunun müzakeresi yapılmaz, hiçbir demokratik hükümet buna yetkili değildir) dedim." ifadesini kullandı.

Öte yandan, diğer tanıklardan Eski Maliye Bakanı Cristobal Montoro, Katalonya özerk yönetim hükümetinin bütçe harcamalarıyla ilgili merkezi hükümete gönderdiği hesaplarda sahtecilik yapma olasılığının göz ardı edilemeyeceğini anlattı.

Bu arada 2010-2016 yıllarında Katalonya Hükümet Başkanı olarak görev yapan ve 9 Kasım 2014'te Katalonya'da yapılan yasa dışı bağımsızlık yanlısı halk oylamasından dolayı 2020 şubat ayına kadar kamu görevlerinden men cezası alan Artur Mas da mahkemede ifade verdi.

Mas, Katalonya'daki bağımsızlık girişimleri sürecini yöneten bir "strateji komitesi" olmadığını belirtse de Eski Katalonya Başkanı Carles Puigdemont'un bağımsızlık girişimleriyle ilgili yol haritasını çizmek için organize ettiği bazı toplantılara katıldığını aktardı.

- Katalonya'daki süreç

İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yasa dışı ilan edilmesine rağmen Katalonya'da 1 Ekim 2017 tarihinde yapılan bağımsızlık referandumu ve 27 Ekim 2017'de Katalonya parlamentosunda kabul edilen tek taraflı bağımsızlık deklarasyonu sonrasında eski Katalonya özerk yönetim hükümeti başkanı Carles Puigdemont ve 6 eski Katalan siyasetçi İspanya dışına kaçmıştı.

İspanya'da kalan sanık Katalan siyasetçilerden 9'u tutuklu, 3'ü de şartlı serbest olan 12'sinin, Madrid'deki Yüksek Mahkeme'de yargılanmasına ise 12 Şubat'ta başlanmıştı.

Savcılık sanıklar hakkında "devlete karşı ayaklanma" suçundan 7 ila 25 yıl hapis talep ediyor. Davanın ilk duruşmalarında Savcı Javier Zaragoza, "Bu, İspanya demokrasisinin savunulduğu bir davadır. Bu dava demokrasinin zaferidir" görüşünü savunmuştu.

Savcı Zaragoza, "Katalonya'yı bağımsız bir devlet olarak yaratma süreci yasa dışıdır. Katalan halkının egemenliği yok, İspanyol halkının egemenliği vardır. Sanıklar devleti pes ettirmek istiyorlar." değerlendirmesini yapmıştı.

Katalonya'daki bağımsızlık yanlısı girişimlerde 25 yılla hakkında en fazla hapis cezası talep edilen eski Katalonya Hükümet Başkan Yardımcısı Oriol Junqueras ise kendisinin "siyasi tutuklu" davanın da "siyasi" olduğunu savunmuştu.

Junqueras, "Yaptıklarımızın hiçbiri suç değil. Oy kullanmak suç değil, çünkü böyle bir şey Ceza Yasası'nda yok." ifadesini kullanmıştı.

Junqueras'ın görüşlerine benzeyen ifadeler, diğer sanıklar tarafından da kullanıldı.

Sanıkların dinlenmesinin sona erdiği davada bugün itibarıyla tanıkların dinlenmesine geçildi. Davada 600'e yakın tanık bulunuyor.



Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :