Karapınar tarımında yeni dönem

Karapınar tarımında yeni dönem

Dünya Gıda Örgütünün (FAO) desteklediği GEF projesi kapsamında Sürdürülebilir Arazi Yönetimi Projesi ekibi Karapınar'da erozyon sahasında araziyi inceledi

 

 

Toprak Su ve Çölleşme ile Enstitü Müdürü Durmuş Ali Çarkacı, GEF'in amacının küresel çevrenin korunması olduğunu söyledi. Çarkacı, yerel ile küresel çevre sorunları, ulusal ile uluslararası kaynaklar arasındaki bağı kurmayı amaçladığını kaydetti. Projeyi Dünya Gıda Örgütünün desteklediğini belirten Çarkacı, şöyle konuştu: "Dört odak alandaki biyolojik çeşitlilik, iklim değişikliği, uluslararası sular ve ozon tabakasının delinmesi projelere fon sağlayarak küresel çevre faydaları sağlamak amacı ile kurulmuştur. Bu odak alanlara, sonraki yıllarda, toprak bozulması, kalıcı organik kirleticiler (POPs) odak alanları da eklenmiştir. Küresel Çevre Fonu (Global Environment Facility -GEF), BM Kalkınma Programı (UNDP), BM Çevre Programı (UNEP) ve Dünya Bankası tarafından yönetilen, ortak bir çevre programıdır. Bu proje, Sivil toplum kuruluşlarının ve yerel toplulukların biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirliği, iklim değişikliği ve arazi bozunumu ile mücadele faaliyetlerinde destek sağlar."

 

5 ülkeden temsilcinin katıldığı programda konuşan Ziraat mühendisi Feti Kirtiş, erozyonun dünü ve bugünü hakkında bilgi verdi.  Rüzgar erozyonunun sebeplerini ve alınan tedbirleri anlatan Kirtiş, "Burada yapılan çalışmalar dünyaya örnek olmuştur." dedi.  Erozyon sebebi ile Karapınar’ın taşınmasının bile söz konusu olduğunu belirten Kirtiş, şunları kaydetti:  "1960’li yıllarda 15 bin hektar olan sahamız daha sonra arazinin küçülmesi ile 8 bin hektara düşmüş, koruma ve üretme çalışmaları devam etmektedir. Sahamızda ormanlık, mera, tarım ve bazalt kaya alanları bulunmaktadır. Ülkemizde erozyonun yüzde 66’sı Konya da meydana gelmektedir. Konya’yı Niğde, Kayseri ve Kars takip etmektedir. Erozyon, aşınma, taşınma ve birikme şeklinde oluşmaktadır. Günümüzde erozyon yapılan çalışmalarla çok aza indirilmiş, ancak çalışmalarda hız kesmiştir. Geçmişte insanın yaptığı hatalar ile erozyon meydana gelmiş yine insanımızın yaptığı olağanüstü çalışmalarla ile büyük bir zafere imza atılmıştır." Daha sonra heyet, Gındam Yaylası, Kartal Yuvası, Örnek Tepe ve diğer çalışma yapılan alanları gezdi.