Kara Harp Okulundaki darbe girişimi davasında ikinci hafta

Kara Harp Okulundaki darbe girişimi davasında ikinci hafta

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin, aralarında sözleşmeli subay adaylarının da bulunduğu 164 kişinin yargılandığı davanın ikinci haftası sanık savunmalarıyla başladı

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin, aralarında sözleşmeli subay adaylarının da bulunduğu 164 kişinin yargılandığı davanın ikinci haftası sanık savunmalarıyla başladı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki mahkeme salonunda görülen duruşmada savunma yapan sanık kursiyer Habip Dursun, 15 Temmuz’da saat 03.00'te güvenlik gerekçesiyle helikoptere bindirildikten sonra Genelkurmay Başkanlığına götürüldüklerini, buraya geldikleri andan çıktıkları ana kadar herhangi bir suç işlemediğini savundu.

"Genelkurmay kavşağı" olarak bilinen taraftaki nöbet kulübesinde olduğunu, erlerin ve ismini bilmediği rütbelilerin havaya ateş ettiğini anlatan Dursun, bu kulübeden hiç çıkmadığını, yakınındaki biri yarbay iki askerin ise kimin açtığını bilmediği ateş sonucu yaralandığını söyledi.

Dursun, havaya ateş etmek amacıyla dahi eline silah almadığını, kurtulmak için telefonla aradığı Bölük Komutanı Sefa Özkan ile konuştuğu sırada bir rütbelinin telefonu alıp hem Özkan'ı hem de kendini azarladığını savundu.

İddianamede yer aldığı şekliyle "sanki bir direniş içine girmiş gibi davrandığının" doğru olmadığını, Genelkurmay Başkanlığından erken saatlerde çıkmak istediğinde rütbelilerin kendisini engellediğini iddia eden Dursun, sabah saatlerinde belediye otobüsüne bindirilerek Polis Akademisine götürüldüklerini bildirdi.

- Suçlamaları kabul etmediler

Sanık kursiyer Ercan Gelgül de içtima sonrası Üsteğmen Önder Biberoğlu'nun "silah başı" alarmı vermesinin ardından tatbikat zannı ile hareket edip eğitim silahlarından birini aldığını, daha sonra otopark bölgesinde okul dekanı Tuğgeneral Kerim Acar'ın seferberlik ve savaş olduğuna yönelik konuşma yaptığını söyledi.

Gelgül, güvenli bölge diye Genelkurmay Başkanlığına götürüldüklerinde silahı boş halde dahi olsa kimseye doğrultmadığını savunarak, suçlamaları kabul etmedi, FETÖ/PDY üyesi de olmadığını öne sürdü.

Yaklaşık 10 aydır tutuklu bulunduğunu anlatan Gelgül, tahliyesini talep etti.

Sanık kursiyer Ercüment Han da alarm verilmesinin ardından yaşanan karışıklık ve kaosun terör olayı endişesi yarattığını savunarak, kendilerini Genelkurmay Başkanlığında duvarın dibine attıklarını, sonra ağaçlık bölgede beklediklerini, Üsteğmen Hasa Ali Seyrek'in "Kumpasa düşmüşüz." demesinden sonra onun yönlendirmesiyle buradan çıktıklarını söyledi.

Han, 28 Ağustos 2016'daki düğününü yapamadığını, FETÖ/PDY ile bağlantısı olmadığını savundu.

Savunma yapan sanıklardan kursiyer Faruk Güraslan da yatmak için hazırlık yaparken alarmın ardından silahlıktan rastgele bir silah aldığını ifade etti.

Güraslan, Genelkurmay Başkanlığına helikopterle getirildikten yaklaşık 10 dakika sonra buranın mescidine girdiklerini ve dışarı çıkmadıklarını belirterek, hiçbir olaya karışmadığını, hiç ateş etmediğini ileri sürdü.

Kursiyerler arasında geçen "seferberlik ve savaş" konuşmalarının kendisinin Rusya'yla ya da daha büyük bir savaşa girdikleri düşüncesi oluşturduğunu savunan Güraslan, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Zabıt katibiyken kazandığı sözleşmeli subaylık için istifa ettiğini anlatan sanık kursiyer Faruk Sarı da Genelkurmay Başkanlığına helikopterle getirildikten 10 dakika sonra mescide girdiklerini, halk ve polisle karşı karşıya gelmediklerini iddia etti.

Suçlamaları reddeden Sarı, FETÖ/PDY ile bağlantısı bulunmadığını öne sürdü.

Sanık kursiyer Eren Kürklü'nün de savunma yaptığı duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verildi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :