Kapatın bu partiyi

Buradan haykırıyorum,

Ne olur, ya bu partiyi kapatın, ya da kanla siyaset yapanların dokunulmazlığını kaldırın.

İsterseniz bizim yasalarımız ve anayasamız açısından bakın, isterseniz Avrupa penceresinden bakın, bu parti mutlaka kapatılmalı yöneticileri de yaptıklarının cezasını çekmelidir.

Neden bunlar yapılamıyor? Neden bu parti kapatılıp bölücü siyaset yapan yöneticileri cezalandırılamıyor? Anlamış değilim.

Aklıma iki sebep geliyor, ya bu işin içinde başka işler var, ya da yargı siyasallaşmış başkalarının güdümünde hareket ediyor.

Bunlar olmasaydı bu parti kapatılır, ya da bu partinin birçok milletvekilinin dokunulmazlığı çoktan kaldırılmış olurdu.

Eğer bunlarla ilgili suç bulamıyorsanız buradan ben söyleyeyim; sadece 6-8 Ekim Kobani olaylarındaki çağrı bile, eş başkanlarının dokunulmazlığının kaldırılması ve söz konusu çağrıdan dolayı yargılanması için yeterdi.

Sadece bu çağrımı? Tabiî ki değil, bunlar tam bir suç makinesi onlarca teröre fiili destek anlamına gelen eylemleri saymıyorum.

Bu parti şimdiye kadar kapatılmadıysa, ya da malum partinin birçok milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılmadıysa,

Bu hukukun siyasallaşması ya da, yargının siyasi düşüncesinden olmadı.

Herkes terörü bitirmeye ve barışı sağlamaya o kadar arzuluydu ki, ona bu kadar yaklaştığımız bir dönemde yasaları çözüm sürecine zarar vereceği endişesiyle uygulatmayanlar hukukun işletilmesini geçici olarak askıya alanlar şimdi başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmelidir

Malum dönemde Yasaların açık ihlalini görmezden gelmeseydik, çözüm süreci boyunca Güneydoğu’da PKK’nın silah depolamasına ve silahlı milis güçleri oluşturmasına izin vermeseydik, çapulcuların kendi mahkemelerini kurmasına ve vergi adı altında zorla para topladığının görmezden-bilmezden gelmeseydik, belki de bu belalar başımıza gelmezdi diyenleri duyar gibiyim.

Bende bu şekilde düşünenlere hak veriyorum. Hiç kuşkusuz niyet iyiydi. Ama iyi niyet, kötü niyetlileri durduramadı.

Sonuçta, işler artık çığırından çıkıp görmezden gelinemeyecek noktaya vardığında çok geç kaldığımızı anladık.

 Aynı şekilde, malum partiye gösterilen aşırı iyi niyetin ve bu uğurda yasaları askıya almanın ne çözüm sürecini korumayı ne de bu partiyi meşru parlamenter sistem içinde tutmayı sağlamadığını da yaşayarak gördük.

 
Yaşadığımız bu süreç bize İlkeli olmayı öğretmeliydi oda maalesef olmadı.

Birde şu anda, yazan çizen TV de konuşan bazı arkadaşlarımız birtakım süslü kelimelerle dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı olduklarını yazıyor ve söylüyorlar,

Onlara göre “Eğer bir grup milletvekilinin dokunulmazlıkları kaldırılırsa bütün malum parti milletvekilleri parlamentoyu terk edip Güneydoğu’da kendi meclislerini kurabilirler” miş

Olabilir, denileni yapabilirler, iktidar önce aynı hatayı yaptı da adamları yola getirebildi mi? olmadı… O halde korkunun ecele faydası olmadığını bilmemiz gerekir

Malum partinin milletvekilleri bunca yasa ihlaline rağmen yapılması gerekenler yapılmadığı zaman onları daha da küstahlaştıracağını, ihlallerin iyice çığırından çıkacağını göremiyor muyuz?

Çözüm süreci bunu damı kazandırmadı?

 

Çarşambanın sözü; Kötülüklerin çokluğu iyi insanların tembelleşmesinden kaynaklanır. Kimse, “Ne kadar çok kütü insan var?” demesin. Ben ne kadar iyiyim, onu düşünsün.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum