Kalp kapağındaki kaçak ameliyatsız yöntemle kapandı

Kalp kapağındaki kaçak ameliyatsız yöntemle kapandı

İki kez böbrek nakli olan, bir kez de kalbinden operasyon geçiren 42 yaşındaki Remzi Altaş, kalp kapağındaki kaçağın ameliyatsız yöntemle kapanmasıyla dördüncü kez yaşama tutundu- Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Emin Korkmaz:- "Birinci ameliyatta ölüm

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - İki kez böbrek nakli olan, bir kez de kalbinden operasyon geçiren Remzi Altaş, ikinci bir kalp ameliyatı hayati risk taşıdığı için ameliyatsız yöntemle sağlığına kavuştu.

Kalbi büyümeye başlayan Altaş, kalp kapağındaki kaçağın damar yoluyla kapatılmasıyla tekrar hayata tutundu.

Özel bir hastanenin Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin Korkmaz, 42 yaşındaki inşaat mühendisi Altaş'ın çoklu sağlık sorunu bulunduğunu ve birkaç önemli ameliyat geçirdiğini söyledi.

Altaş'ın temel sağlık sorununun kronik böbrek hastalığı olduğunu anlatan Korkmaz, 2001 ve 2012'de iki kez böbrek nakli yapıldığını belirtti.

Korkmaz, bu dönem içerisinde giderek ilerleyen kalp yetmezliği geliştiğini ifade ederek, "Yapılan değerlendirme sonucunda, 2013'te hastamızın kalbinde mitral kalp kapak olarak isimlendirilen bir kapakta önemli bir bozukluk saptanmış ve mitral kapak ameliyatı gerçekleştirilmiş. Operasyon sonrasında sağlık durumu birkaç yıl stabil seyretmiş." bilgisini verdi.

Zaman içinde Altaş'ın kalbindeki mitral kapağa takılan protezin kenarında bir açıklık meydana geldiğini ve bu nedenle yetmezlikle karşı karşıya kalındığını aktaran Korkmaz, şunları kaydetti:

"Kapak çalışıyor ancak kapağın etrafındaki delikten akciğerlere doğru kan kaçması söz konusuydu. Bu duruma müdahale edilmediğinde, akciğerdeki basıncın yükselmesine bağlı kalp yetmezliğine ve ölüme neden olabilirdi.

Bu durumda en sık yapılan yöntem açık cerrahi tekniğiyle kapağın çıkarılarak dokuların temizlenmesi ve yeni bir protez kapak konulmasıydı. Ancak hastamız için bu yöntem çok ciddi sonuçlara yol açabilirdi. Çünkü hastamıza daha önce iki kere böbrek nakli yapılmıştı ve söz konusu cerrahide böbreğin de hasar görebilme riski olabilirdi. Biz de hastamızın hayatını daha fazla riske sokmayacak bir yöntem üzerinde yoğunlaştık."

- Uygulama nasıl yapılıyor?

Açık cerrahi yerine kapaktaki deliğin tıkanması esasına dayanan bir yönteme başvurduklarını dile getiren Korkmaz, "Protez kapağın etrafındaki deliği tıkama yönetimiyle ameliyatsız bir uygulama yaptık." dedi.

Prof. Dr. Korkmaz, operasyon hakkında şu bilgileri verdi:

"Bu yöntemde, hastanın kasık toplar damarına küçük bir kesi açılıyor ve oraya bir damar kılıfı yerleştiriliyor. Ardından sağ kalp kulakçığına (kalbin giriş noktaları) ulaşılıyor ve oradan sol kalp kulakçığına ulaşılarak iki kulakçık arasındaki duvar delinerek ilerleniyor. Özel bir cihaz kullanılarak o deliğe tıkaç olarak yerleştirme yapılıyor.

Altaş, böbrek nakil hastası olduğu için bu uygulamaların, X ışınlarını görünebilir hale getiren kontrast madde kullanılmadan yapılması gerekiyordu. Çünkü, bu madde böbrek tarafından atıldığından zararlı olabileceği için bu yöntemde bunu hiç kullanmadan sadece ultrasonik ses dalgalarıyla, kalbin değişik yapılarını inceleme imkanı veren ekokardiyografi görüntülemeyle gerçekleştirdik."

Korkmaz, sorunsuz bir şekilde tamamlanan uygulamanın nadir kullanılan bir yöntem olduğunu ifade etti.

ABD'de yılda 70 bin, Türkiye'de de 18 bin kalp kapağı değişimi yapıldığını aktaran Korkmaz, "Dikiş atması ya da enfeksiyon gelişmesi gibi çeşitli sebeplerle bu kapakların yüzde 10-17'sinde zamanla bu delikler gelişebiliyor. Bu vakalarda cerrahi olarak yeni bir kapak takılması da hem sağlık açısından yeni bir riskli ameliyat hem de ekonomik açıdan ciddi bir maliyet gerektiriyor. O nedenle yeni bir kalp kapağı protezi takılması yerine tamir edilmesi daha uygun olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Kalp kapağında delik tespit edilen ve daha önce aynı ameliyatı olan hastalarda tekrar açık cerrahi yerine tamir uygulamasının yapılmasının kişinin hastanede yatış süresini kısalttığını belirten Korkmaz, "Bu yöntemde, açık cerrahiye bağlı komplikasyon riski ortadan kalkıyor, hasta uzun süre anestezi almıyor, hastanede yatış süresi azalıyor, sosyal yaşama daha çabuk dönebiliyor. Ayrıca, bir kişinin ikinci kez açık cerrahiye girmesi sorun yaratabiliyor. Birinci ameliyatta ölüm ve komplikasyon riski yüzde 3-4 iken ikinci ameliyatta bu oran 3 katına çıkıyor. Bu yöntemde bu risk söz konusu olmuyor." dedi.

- "Herkese sesleniyorum, anı yaşayın"

Ameliyatsız tamir yöntemiyle sağlığına kavuşan 42 yaşındaki inşaat mühendisi Remzi Altaş da kalbindeki sorunun giderildiğini anlatarak, kendisini şu an iyi hissetttiğini söyledi.

Operasyona bağlı yorgunluk dışında genel durumunun iyi olduğunu ifade eden Altaş, geçirdiği operasyonları anımsatarak, dört kez yaşama göz kırptığını ve bundan dolayı kendini çok şanslı hissettiğini belirtti.

Altaş, "Ben, şanslı insanlardan biriyim, iki defa böbrek nakli oldum. Birini babam, birini ablam verdi, çoğu kişi bulamazken ben iki kez bu şansı yakaladım. Ardından kalp kapağı ameliyatı oldum. Şimdi bir kez daha operasyon geçirdim." diye konuştu.

Bu tür süreçlerde yüksek moralin önemini vurgulayan Altaş, "Buradan herkese sesleniyorum, anı yaşayın. Anı yaşamak çok önemli. Dört kez ölümle yaşam arasında gidip gelmiş biri olarak söylüyorum ki, gelecek için planlar yapmadan hayatın tadını çıkarmak lazım. Bundan sonra da ben böyle yapmaya devam edeceğim." dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :