"Kadınlar ve Böbrek Sağlığı" paneli

"Kadınlar ve Böbrek Sağlığı" paneli

Türk Böbrek Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Kazancıoğlu:- "Böbrekler bozuldukça yağ metabolizması, şeker metabolizması bozuluyor. Her şeyimiz karışıyor. Şeker ve tansiyon böbreği etkiliyor. Böbrek de ikisini etkileyerek kısır döngüye yol açıyor"- E

İSTANBUL (AA) - Türk Böbrek Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, böbreklerin bozuldukça yağ ve şeker metabolizmasının da bozulduğunu belirterek, "Şeker ve tansiyon böbreği etkiliyor. Böbrek de ikisini etkileyerek kısır döngüye yol açıyor." dedi.

Kazancıoğlu, Türk Böbrek Vakfı'nca (TBV) düzenlenen "Kadınlar ve Böbrek Sağlığı" panelinde kronik böbrek hastalığının; tansiyon yüksekliği, diyabet gibi giderek arttığını söyledi.

Kronik böbrek hastalıklarının, dünyadaki erişkinlerin yaklaşık yüzde 10'unu etkilediğini ve dünya genelinde ölümün en sık görülen 20 nedeninden biri olduğunu aktaran Kazancıoğlu, şunları kaydetti:

"Dünya Böbrek Günü ve Kadınlar Günü'nün 2018'de aynı döneme denk gelmesi, kadın sağlığı ve özellikle böbrek sağlığının toplum ve sonraki nesiller üzerindeki önemini düşünmek ve bu anlamda bilinçlenmek adına önemli bir vesiledir. Dünya çapında eğitime erişim, tıbbi bakım ve klinik çalışmalara katılmada cinsiyetle ilgili farklılıklar göz ardı edilemez. Bu nedenle kadınların özellikle hamilelik dönemleri olası böbrek hastalıklarına tanı konması için fırsat yaratır. Ayrıca kadınların diyaliz komplikasyonları erkeklerden farklıdır ve böbrek naklinde alıcı olmak yerine verici olma olasılıkları daha yüksektir.

Böbrekler bozuldukça yağ, şeker metabolizması bozuluyor. Her şeyimiz karışıyor. Şeker ve tansiyon böbreği etkiliyor. Böbrek de ikisini birden etkileyerek kısır döngüye bize yol açıyor."

Böbrek hastalığında şikayetlerin en az 3 ay devam etmesi gerektiğine işaret eden Kazancıoğlu, gebelik döneminde böbreklerin büyüdüğünü ve daha fazla çalışmaya başladığını belirterek, gebelikte kan basıncı değerlerinin önemine değindi.

- "Böbrek hastalıkları kadınlarda daha fazla"

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı'na bağlı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ, böbrek hastalıklarının kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Kadınlarda diyabetin daha fazla görülmesinin birtakım toplumsal nedenleri var diyebiliriz. Örneğin, depresyon erkeklere oranla kadınlarda 2 kat daha fazla görülüyor. Bunda hem ev, hem iş hayatında kadınlar üzerinde olan yükün önemi büyük. Kadınlara günümüzde 'Orta saha oyuncusu' gibi bir görev düşüyor. Ayrıca diyabete zemin oluşturan diğer nedenler arasında yeme bozuklukları sayılabilir. Günümüzde bulimia ve aşırı yeme kadınlarda daha sık görülüyor. Kadın sağlığının temeli uygulaması gayet basit noktalara dayanıyor; egzersiz yapmak, kilo kontrolü sağlamak, sigaradan uzak durmak."

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Perinatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Kalelioğlu da gebe sağlığının aynı zamanda böbrek sağlığıyla ilişkili olduğunu ifade ederek, kadının bu döneme sağlıklı başlaması ve sonlandırmasının böbrek sağlığı için çok önemli olduğuna vurgu yaptı.

Doç. Dr. Kalelioğlu, gebeliğinde diyabeti olan bir kadının, bu dönemde tansiyonunun yükselmesinin de söz konusu olduğunu sözlerine ekledi.

Uzun süre obeziteye bağlı diyabet sorunuyla mücadele eden Burçin Orhon'un da katıldığı panel, TBV Başkanı Timur Erk'in katılımcılara plaket vermesiyle sona erdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :