Kadıneli Umut Derneğinden şiddet açıklaması

Kadıneli Umut Derneğinden şiddet açıklaması

Kadıneli Umut Derneği Başkanı Asuman Arslan, kadına yönelik yönelik şiddete karşı Uluslararası Dayanışma günü nedeniyle açıklama yaptı.

Arslan,  "Tüm dünyada Kadına yönelik şiddete karşı ciddi ve kapsamlı bir eylem planı hızla hayata geçirilmelidir" dedi.

 

Kadıneli Umut Derneği Başkanı Asuman Arslan, kadına yönelik yönelik şiddete karşı Uluslararası Dayanışma günü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Bugün tüm Dünyada Kadına fiziki ve psikolojik şiddet uygulanırken ateş altında özellikle İslam coğrafyasında sıcak çatışmaların yaşandığı yerlerde kadınlar taciz, tecavüz, karın deşme, cinsel organların tahribi gibi cinsel şiddetin birçok biçimine maruz kalmaktadırlar. Kadına yönelik şiddet, dünyanın tüm toplumlarında rastlanan bir şiddet türüdür. Kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak, herkesin görev üstlenmesi gereken bir alandır. Şiddet ortadan kaldırılmadan insan haklarından, demokrasi ve barıştan söz etmek olanaksızdır" dedi.

 

KADIN DERNEĞİ OLARAK BEKLENTİLERİMİZ

Kadın olarak beklentilerini de sıralayan Arslan, "Tüm dünyada Kadına yönelik şiddete karşı ciddi ve kapsamlı bir eylem planı hızla hayata geçirilmelidir. Kadına yönelik şiddet, özellikle aile üyelerinden gelen şiddetle mücadele uzun soluklu, sistemli ve tavizsiz olarak gündemde yer almalıdır. Aile içi cinayetler mercek altına alınmalıdır. Bir yakınının şiddetine maruz kalma riski yüksek olan grupların erken devrede saptanması ve müdahale edilmesi sağlanmalıdır. İlk adım şiddete karşı bilinç geliştirilmesi ve engellenmesi olmalıdır.  Sivil Toplum Kuruluşlarının talepleri karşılanmalı, çalışmalarına destek verilmelidir. Bedensel yaraları sarmak için tıbbı tedavi, ruhsal destek yeterli değildir. Şiddet yaşadığını bildirenlere tıbbı rapor, yasal başvuru olanakları ve şiddetsiz bir yaşam sağlamak için önlemler geliştirilmelidir. Namus cinayetleri, uluslararası hukuk açısından yargısız infaz olarak kabul edilmektedir. Bu cinayetleri engellemek için farklı düzeylerde strateji geliştirilmelidir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde yazılı ve görsel basına da büyük görev düşmektedir. Medya, kadına yönelik şiddet ve tecavüz haberlerini kamuoyuna aktarırken, haber dilini doğru kullanmalı, etik değerlere uymalı, tecavüzün içerdiği şiddeti arka plana itmemeli ve tecavüzü erotize edici tutumlardan uzak durmalıdır. Basının, suçu işleyen erkeğe değil, mağdur kadının özelliklerine odaklanması şiddetin sorumlusunun mağdur olduğu biçiminde bir yanılsama yaratabilmektedir. Buna dikkat edilmelidir. Kadına yönelik şiddetin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, öncelikle devletin ve siyasal iktidarların ilgili tüm kurumlarıyla sorumluluk üstlenmesi, ilgili tüm sivil ve resmi kuruluşlarla işbirliği yaparak, yaşamsal öneme sahip bu sorunun ortadan kaldırılması için gerekli sosyal politikaların yaşama geçirilmesi ile mümkün olacaktır" ifadelerini kullandı.