Kablo makarasından masa, kavanozdan şekerlik, ampulden tuzluk

Kablo makarasından masa, kavanozdan şekerlik, ampulden tuzluk

Sinop'ta, dört genç girişimci, açmayı planladıkları kafenin maliyeti yüksek çıkınca çareyi ikinci el eşyalarla yaptıkları aksesuarlarda buldu- Komşuları ve akrabalarından kullanmadıkları sandalyeleri toplayan girişimciler, ahşap kablo makarasından masa, k

SİNOP (AA) - GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Sinop'ta, dört genç girişimci, yeterli paraları olmadığı için ahşap kablo makarasından masa, kavanozdan şekerlik, ampullerden tuzluk, ağaç parçalarından çeşitli aksesuarlar yaparak kafe açma hayallerini gerçeğe dönüştürdü.

Ceyhan ve Aycan Kantarcıoğlu ile Halil ve Bahar Çalışkan çiftleri, bir yıl önce insanların aileleriyle zaman geçirebilecekleri bir kafe açmak istedi. Yaptıkları araştırmalar sonucu kafeyi açmanın 150 bin liraya mal olacağını belirleyen genç girişimciler, maddi imkansızlık sebebiyle hayallerini gerçekleştiremedi.

Çabalarına rağmen maddi sorunu aşamayan gençler, kafeyi donatmak için çareyi ikinci el eşyalarla aksesuarlar yapmakta buldu.

Dört genç girişimci, ahşap kablo makarasından masa, kavanozdan şekerlik, ampullerden tuzluk, ağaç parçalarından çeşitli aksesuarlar yaparak kafe açma hayallerini gerçeğe dönüştürdü.

- Her şey kablo makarasını görmeleri ile başladı

Ceyhan Kantarcıoğlu (28), AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencilik yıllarından bu yana kafe açma hayali kurduğunu söyledi.

Hayallerini gerçekleştirmek için yeterli paraları bulunmadığını, bu nedenle farklı yöntemler denemeye karar verdiklerini anlatan Kantarcıoğlu, eşiyle bir iş yerinde oturdukları sırada bahçede eski bir kablo makarası gördüklerini belirtti.

Kendilerinde ikinci el eşyalarla da kafe açılabileceği düşüncesi oluştuğunu dile getiren Kantarcıoğlu, "Önce kendimize ait olan dükkanın çatısını yapmakla işe koyulduk. Çatıyı, yer döşemesini ve mutfağı kendimiz yaptık. Böylece işin büyük bölümünü halletmiş olduk." dedi.

- Kafeyi 150 bin lira yerine 20 bin liraya mal ettiler

Kantarcıoğlu, ihtiyaç duydukları malzemelerin bir bölümünü kendi el becerileriyle yaptıklarını, bir bölümünü de ikinci el eşyalardan tamamladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Masaları ahşap kablo makaralarından yaptık. Bazılarının ayaklarını eski dikiş makinesi ayaklarından oluşturduk. Komşularımızdan, akrabalarımızdan kullanmadıkları sandalyeleri topladık. Eski ampullerden tuzluk, kavanozlardan şekerlik yaptık. Ağaç parçalarından saat, resim çerçevesi ve tabela gibi çok sayıda aksesuar yapabildik. İş yerimize tabela yaptırmak istedik. Yüksek bir maliyetle karşılaştık. Bunun üzerine bu sorunu da kendimiz çözdük. Ağaç parçasını tabelaya dönüştük ve iş yerimizin girişine astık. Biraz el becerisi, biraz kafa yorarak 150 bin lira yerine 20 bin lira harcayarak mekanımızı açmış olduk."

- Müşterilerin getirdikleri eski eşyaları da sergiliyorlar

Dumlupınar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu Bahar Çalışkan (27) da kafenin açılma sürecinde eşlerine her işte yardımcı olmaya çalıştıklarını söyledi.

Kendilerinin daha çok iç dizayn ve mutfak işleriyle uğraştığına dikkati çeken Çalışkan, "Tabii burası diğer mekanlara pek benzemiyor. Müşterilerimiz de bunun farkında. Kendi yaptığımız eşyaları gördükleri zaman bazen onlar da evlerinden eski eşyalar getiriyor. Biz de 'Eski eşyalarınızı getirin, burada sergileyelim' dedik. Eski semaver ve bakraç gibi eşyalar getirenler oldu. Bu bizi çok mutlu etti." diye konuştu.

Çalışkan, ailelerinin de özellikle işin mutfak kısmıyla ilgili kendilerine yardımcı olduklarını vurgulayarak, "Annelerimiz kendi yaptıkları reçelleri, pekmezleri veriyor. Biz de müşterilerimize ikram ediyoruz. Kendi çabamızla bir şeyler yaptık, inşallah her şey daha güzel olur." ifadesini kullandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :