Jungle'da bir iyilik hikayesi: "Malezya Mutfağı"

Jungle'da bir iyilik hikayesi: "Malezya Mutfağı"

Fransa'daki Jungle sığınmacı kampında her gün bin kişiye yemek pişiren Malezyalı çift, kampta son ana kadar yemek yapmaya kararlı- İngiltere'deki hayatlarını yarıda bırakarak oğullarıyla kampa yerleşen çift, çeşitli ülkelerdeki sığınmacı kamplarında da be

CALAİS/JUNGLE (AA) - FATMA ESMA ARSLAN - Fransa'nın kuzeyinde bulunan Jungle sığınmacı kampındaki sığınmacılar kadar gönüllüler de kısa sürede tamamen tahliye edilmesine karar verilen kamp boşaltıldıktan sonra ne yapacağını bilmiyor.

Manş denizi kıyısındaki Calais kenti yakınlarında bulunan ve dünyanın en tehlikeli sığınmacı kampları arasında gösterilen Jungle'daki sığınmacılar ve gönüllüler, tahliye kararının ardından neler olacağını merak ediyor.

Halihazırda yaklaşık 7-8 bin kişinin yaşadığı tahmin edilen Jungle'da birçok aile Fransa'ya sığınma başvurusunda bulunurken İngiltere, ebeveynleri olmayan 18 yaşından küçük çocukların bir kısmını kabul etmeye başladı.

Jungle'da gönüllü olarak 13 aydır yemek pişirip dağıtan Malezyalı Cemal ve Sofinee çifti, AA muhabirine kampta geçirdikleri ayları ve bundan sonra ne yapacaklarını anlattı.

İngiltere'deki hayatlarını yarıda bırakıp 13 yaşındaki oğullarıyla Jungle'a yerleşen ve her gün yaklaşık bin kişiye yemek pişiren çift, kampı terk etmenin kendileri için de çok zor olduğunu söyledi.

Malezya Mutfağı'nı kuran Sofinee, kampta geçirdiği 1 yılın ardından tahliye kararını olumlu karşıladığını söyledi.

Sofinee, İngiltere ve Fransa hükümetinin kampı tamamen boşaltmadan önce ortamı yumuşatmaya çalıştığını, dolayısıyla bu konuda hızlı ve etkin hareket ettiğini belirterek şöyle konuştu:

"Jungle'ı tamamen kapatmayı olumlu bir karar olarak değerlendiriyorum. Çünkü buranın bir sonu yok, şartlar, imkanlar belli. Tahliye kararının ardından birçok aile, Fransa'ya sığınma başvurusunda bulundu, 18 yaş altı çocuklar tespit edilerek hızlı şekilde İngiltere'ye yollanıyor. Hepimiz öyle şaşkınız ki, özellikle çocukların İngiltere'ye gidişi çok hızlı ve ani oldu. Demek ki istenirse bu kararlar 24 saat içinde alınıp hemen uygulanabiliyormuş."

Dünyanın dört bir yanından kampa gelen gönüllüleri mutfaklarında ağırlayarak onlarla sığınmacılara yemek yapan Sofinee, en çok bu "paylaşma" ortamını özleyeceğini belirtti.

Yeni Zelanda'dan Katar'a dünyanın birçok ülkesinden gönüllülerin Jungle'ın iç kısımlarında yer alan ve "Kitchen in Calais" ismiyle bilinen mutfaklarına gelip onlara yardım ettiğine dikkati çeken Sofinee, Jungle tecrübesini şöyle değerlendirdi:

"Dünyanın her yerinden birçok gönüllü gelip bize bu 13 ayda yardım etti. Biz aslında bu süreçte Jungle'ı neredeyse hiç terk etmedik ama olduğumuz yerde gönüllüler sayesinde bir dünya turu yapmış olduk. Ve şunu gördüm, dini, dili, ırkı, görüşü ne olursa olsun hiç mühim değil; eğer insan, bir başka insanın elinden tutmayı başarır, omuz omuza verirse herşeyin üstesinden gelinir. Jungle bana bunu öğretti."

Sofinee'in eşi Cemal de bundan sonra sabah 9'dan akşam 17'ye bir işte çalışmanın kendileri için zor olacağını düşünüyor. Jungle'a gelmeden önce İngiltere'de mühendis olarak çalışan Cemal, 13 aydır eşiyle sığınmacılar için 2 ana 1 ara öğün hazırlıyor.

"Bu kadar çok iyi yürekli insanla tanışmış olmaktan öyle mutluyum ki. Jungle'a dair o iyiliği özleyeceğim" diyen Cemal, Jungle'da kazandıkları gönüllü mutfak yönetme tecrübesini başkalarıyla da paylaşmak istediklerini dile getirdi.

Çeşitli ülkelerdeki birçok sığınmacı kampında Malezya mutfağına benzer bir yapı kurmaları konusunda kendilerine teklifler geldiğini ifade eden Cemal, özellikle Yunanistan'daki kamptan gelen teklifi düşündüklerini belirtiyor.

Jungle'ın kendisine bambaşka ufuklar açtığını ifade eden Cemal, AA muhabirine şunları söyledi:

"Burada kural, nizam, hükümet, devlet hiçbir düzen yok. Ama ona rağmen el ele vererek 13 aydır hiç durmadan yemek yapıp, dağıttık. Bu sürede burada pişen yemeğin bedeli 1 milyon poundu aşmıştır. Düşünün günde kullandığımız pirinç 160 kilogram. Bunun yanına daima bir et ve sebze yemeği, meyve veriyoruz. Bazen tatlımız oluyor. Geçen hafta Katar'dan bir gönüllü grup ceplerinde 12 bin avro ile geldiler. Ben hayatımda o kadar parayı bir arada bile görmedim. Ama insanlar dünyanın her yerinden buraya kardeşlerine yardım etmek için geliyor. İyilik öyle bir sihir ki bir kez bulaştı mı etkisi kaybolmuyor."

Çiftin 13 yaşındaki oğulları Seyf de tıpkı ailesi gibi kamptaki hayatı özleyeceğini ve burada mutlu olduğunu dile getirdi.

- Bir adanmışlık hikayesi

İngiltere'den Eylül 2015'te ziyaret için geldikleri Jungle'daki durumu gördükten sonra bir daha eski hayatlarına dönemeyen çift, önce 50 kişiyle başladıkları yemek dağıtma macerasını bugün bin kişiye kadar taşımayı başardı.

Tamamen kendi imkanlarıyla oluşturdukları mutfaklarında patates soyma makinesinden, jeneratöre, güç kaynağına birçok ekipman bulunuyor.

Mutfak ekipmanlarının büyük bir kısmı yapılan bağışlardan geliyor. Mutfak, kilerin bulunduğu, yemeklerin dağıtıldığı ve pişirildiği 3 ana kısımdan oluşuyor. Gelen gönüllüler, mutfağın hemen yanında yer alan karavanlarda kalıyor.

Mutfakta her şey kurallara bağlı. Sofinee, her hafta yemek listesi ve görev dağılımı yapıyor. Bin kişiye yemek pişirmek ve dağıtmak için 6-7 kişinin ortalama 10 saat çalışması gerekiyor. Mutfakta çalışanların duş alması bile 7 dakika ile sınırlandırılmış durumda. Fazladan akacak 1 litre su, mutfaktaki tüm işleyişi aksatabiliyor.

Mutfakta kullanılan malzemelerin hepsi helal. Çift, genellikle sığınmacıların geldiği Güneydoğu Asya ülkelerinin damak tadına uygun yemekler pişirmeye özen gösteriyor.

Bunun yanı sıra bayramlar ya da kandillerde, imkanlar zorlanarak sığınmacıların en çok özlediği, büryani, döner, kebap gibi daha masraflı yemekler hazırlanıyor.

Çiftin Facebook'taki Kitchen in Calais sayfası, 21 bin kişi tarafından takip ediliyor ve gönüllüler genelde çiftle sosyal medya üzerinden iletişime geçiyor.

Malezya Mutfağı, Ramazan ayı boyunca da hem sahur hem iftar menüsü dağıttı.

Sofinee ve Cemal, yalnızca yemek değil, kıyafet, çadır, ilk yardım malzemesi gibi temel ihtiyaçlarda da sığınmacılara yardımcı oluyor. Cemal, bazen gece yarısı "Her şey için çok teşekkür ederim, karşıya, İngiltere'ye geçtim" mesajları aldığını dile getirdi.

Jungle'a yolu düşen her gönüllü, ziyaretçi ve sığınmacının tanıdığı çift, kampta başı sıkışan herkesin yardımına koşuyor.

İngiltere'deki yaşamlarını Jungle için donduran Sofinee ve Cemal, İngiltere'ye geçebilmek için tüm hayatlarını geride bırakan, canlarını tehlikeye atan sığınmacılar için yemek pişirmeye kampın son anına kadar devam edeceklerini sözlerine ekledi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :