"İzmir İş Dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması"

"İzmir İş Dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması"

Başbakan Davutoğlu: (2)

İZMİR (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yüksek teknoloji içeren yeni yatırımlarda 5. bölge teşviki uygulayacağız. Yani, İzmir'de de olsa yüksek teknoloji içeriyorsa 5. bölge muamelesi görecek. Doğu Anadolu'nun, İç Anadolu'nun bazı şehirleri gibi. Dolayısıyla özel teşvikler alacak. Böylece yüksek teknolojili yatırımları hem teşvik edeceğiz hem de Anadolu'nun her yerine yaymaya çalışacağız" dedi.

Davutoğlu, Kaya Termal Otelde iş dünyası ve  sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi, Ege İhracatçı Birliklerinin "İhracatın Yükselen Yıldızları Ödül Töreni"ne katıldı.

Türkiye'nin yükselişiyle İzmir'in yükselişine yeni bir vizyon biçmelerinin vaktinin geldiğini belirten Davutoğlu, Avrupa'da ekonomik, Akdeniz'in güneyinde, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da siyasi krizler yaşanırken, İzmir'in Akdeniz'in tekrar bir büyük havza halinde bütünleştiği döneme kendisini hazırlaması gerektiğini ifade etti.

Başbakan Davutoğlu, şu anda dünyada 3 tür devlet gördüğünü dile getirerek, bunları, vizyonu olan ve bu vizyonu hayata geçirebilecek gücü, kudreti, idare kabiliyetine sahip devletler, vizyonu olmayan ama idari kabiliyetini öyle böyle sürdüren devletler, vizyonu olmayan idari kabiliyetini de kaybetmiş devletler olarak sıraladı.

Vizyonu olan ve bu vizyonu hayata geçirebilecek gücü, kudreti, idare kabiliyetine sahip devletlerin yükseldiğini, Türkiye'nin de bu kategoride olduğunu belirten Davutoğlu, Türkiye'nin her yerde vizyonu olduğunu, ziyaret ettiği her ilde o bölgeyle ilgili vizyonu paylaştığını söyledi.

Türkiye'nin 12 yıldır sarsılmayan bir siyasi istikrarı ve hiç sarsılmayan bir demokrasiye bağlılık iradesinin olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Eğer bir ülkede vizyon yoksa durumu idare ediyorsa 'idareimaslahat' denir ya, onlar yerinde sayıyorlar, yerinde sayacaklar. Ama hem idare etme kabiliyetini kaybedip hem de vizyonu yoksa düşüşe geçiyorlar, Suriye'de, Ukrayna'da olduğu gibi" değerlendirmesinde bulundu. 

-"İzmir'in coğrafyası en üst ölçekte kullanılmalı"-

Başbakan Davutoğlu, "Şimdi biz, Türkiye'de 2023 yılına yürürken, Cumhuriyetimizin 100. yılına kararlı bir şekilde yürürken 100 yıl önce 'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir' diyen Gazi Mustafa Kemal'in mirası üzerinde biz bu sefer, 'İhracatçılar ilk hedefiniz bütün dünyadır' diyoruz. Ekonomi Bakanımızın söylediği gibi hattı iktisat yoktur, sathı iktisat vardır. O satıh bütün dünyadır" ifadesini kullandı.

Bu vizyon içinde bakıldığında, İzmir'in coğrafyasının en üst ölçekte kullanılması gerektiğini anlatan Davutoğlu, şunları belirtti:

"Aynen daha bütün bu ulaşım hatlarının güçlü ulaşım imkanlarının olmadığı dönemde olduğu gibi İzmir'i, Asya'yı arkasına alan, Akdeniz'e de bir balkon gibi, lokomotif gibi çıkan bir şehir haline getirmemiz lazım. Gerçekten hep onu hissederim. İzmir'e çıktığınızda şöyle etrafa balkondan bakıyormuşsunuz gibi bir hisse kapılırsınız. Akdeniz coğrafyasına, Avrupa'ya ama arkanızda temeli güçlü bir Asya var. Asya ile Avrupa arasındaki bu hattı, kuşağı, bizim en iyi şekilde kurmamız lazım."

 "Hinterlandını kaybeden şehirler düşer. Bu bir kuraldır tarihte" diyen Davutoğlu, Selanik'in İzmir gibi çok zengin bir şehirken, sınır çok yakından geçtiği için hinterlandını kaybettiğini ve zayıfladığını dile getirdi. 

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Örneğin güzel Edirnemiz, tam da bütün Balkanların İstanbul'a akan yolu üzerinde kavşak şehirken bir sınır geçti, hele soğuk savaş döneminde Bulgaristan'da duvar mahiyetinde bir sınırla karşı karşıya kaldı, etkisini, önemini kaybetti. İzmir'in şansı şu: İzmir hinterlandını kaybetmedi. Hinterlandı daha da güçleniyor. İzmir'in hinterlandında yükselen şehirler var artık. Anadolu şehirleri Denizli, Manisa, Konya, Kayseri, arkaya kadar gittiğinizde bütün İç Anadolu'da yükselen şehirlerin ön lokomotif şehri olmak durumunda İzmir. Yine yükselen Asya ekonomileri var. O yükselen Asya ekonomilerinin Akdeniz'e iniş şehri olmak durumunda. O zaman yapmamız gereken neydi bizim merkezi hükümet olarak? İzmirimizi kara, deniz, demir ve hava yollarını entegre bir stratejide buluşturmak."

-"Coğrafya her şeydir"-

Coğrafyanın önemine işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Coğrafya her şeydir. Belki tümüyle her şeyi tanımlamaz ama her şeyi inşa etmek için temel zemin coğrafyadır. Halep'in önemi kaybedildiğinde İzmir'in şeyi yükseldi. Çünkü o kuşağı İzmir etkisi altına aldı. Doğu Akdeniz'e giden hat İzmir'e doğru geldi. O zaman bugünkü ulaşım stratejimizin esaslarını görebilirsiniz. Biz Ankara, İzmir arasında hem otoban hem de yüksek hızlı tren yapıyoruz, yapacağız. 14,5 saatlik güzergahı 3,5 saate indireceğiz. Bu İzmir'in hinterlandıyla buluşması demek. Yine İstanbul körfez geçişiyle birlikte inşallah 2017'ye kadar otoyol tamamlanmış olacak. Bu da İstanbul'un, Kocaeli'nin, Bursa'nın, o zengin sanayi havzasının aktarım hattını İzmir'e taşıyacak. 9 saat süren yol 3,5 saate inecek yine. Bu bizim perspektifimiz."

Teşvik paketleri çerçevesinde kentlerin her birinin ekonomideki rollerinin, misyonlarının yeniden tanımlanacağını bildiren Davutoğlu, temel hedeflerinden birinin Marmara bölgesinde yoğunlaşan sanayi ve üretim potansiyelinin Anadolu'nun değişik bölgelerine yaymak olduğunu söyledi.

-"İhracatta niteliksel artış da sağlanmalı"-

Davutoğlu, ihracat alanında niteliksel artışın da sağlanması, yüksek teknolojili ihraç ürünlerinin ortaya konulması gerektiğini ifade etti.

Daha önce paylaşmadığı bir kararı açıklamak istediğini belirten Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Aldığımız bir kararla son Bakanlar Kurulunda, daha da geliştireceğiz, daha kapsamlı bir çalışma üzerinde duruyoruz. Yüksek teknoloji içeren yeni yatırımlarda 5. bölge teşviki uygulayacağız. Yani, İzmir'de de olsa yüksek teknoloji içeriyorsa 5. bölge muamelesi görecek. Doğu Anadolu'nun, İç Anadolu'nun bazı şehirleri gibi. Dolayısıyla özel teşvikler alacak. Böylece yüksek teknolojili yatırımları hem teşvik edeceğiz hem de Anadolu'nun her yerine yaymaya çalışacağız. İstanbul ve Marmara etrafında yoğunlaşan teknoloji alanlarını böylece Ege'ye, İç Anadolu'nun belli merkezlerine, Mersin'in arka havzasına, Orta ve Doğu Karadeniz'e, her yere bunu yaymaya ve Türkiye'de ekonomik bölgesel dengesizlikleri de ortadan kaldırmaya kararlıyız. Bunu en kolay yapacağımız yerlerden birisi İzmir'dir."

Bu hatları tamamlaması için Çandarlı (Kuzey Ege) Limanı'nı yaptıklarını anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Eğer güçlü bir limanınız yoksa bütün o yollar gelir sonra nereye gideceğini bilemez ama güçlü bir limanınız varsa arkasında entegre bir demiryolu stratejiniz, bir karayolu stratejiniz varsa o limanlar o şehri zenginleştirir, büyütür. Bunu yapmakla birlikte Alsancak Limanı'nı da rehabilite edeceğiz, daha da modernize edeceğiz ve kapasitesini artıracağız. Yani İzmirliler 'Alsancak Limanı ne olacak' diye kesinlikle tereddüt etmesinler. İzmir daha çok limanı kaldırır. Çok büyük kapasiteleri kaldırır. Yat limanları, diğer limanlarla da zaten İzmir'in kapasitesi herkesçe malum. Şunu demek istiyorum aziz İzmirliler: Asya'da, Bakü-Tiflis-Kars demiryoluyla bir hat Marmaray'ın altından Avrupa'ya giderken Ankara'dan bir şekilde de İzmir'e İç Anadolu'dan bağlanan hatlarla ki Türkiye'de ilk demiryollarından biri Aydın-İzmir arasındadır biliyorsunuz, Asya'nın potansiyelini Akdeniz'e bu şekilde indireceğiz."

-"İzmir statik olamaz"-

Manisa'nın, Denizli'nin ihracatının İzmir'den dünyaya gideceğini, İzmir'in planlamasını yaparken hinterlandını derinliğine düşünmesi gerektiğini anlatan Davutoğlu, Asya stratejisini anlatırken kullandığı, "Biz Asya'nın derinliğine doğru yayı ne kadar gerersek Avrupa'ya doğru oku o kadar ileri atabiliriz" cümlesinin İzmir için de geçerli olduğunu belirtti.

Davutoğlu, bunun bu coğrafyanın şartı olduğunu dile getirerek, "Yayı derinlemesine gereceksiniz ve ileri hedeflere yöneleceksiniz. İzmir de bir anlamda yayı İç Anadolu'ya, oradan Mezopotamya'ya oradan daha arkalara, Kafkasya, Hazar havzasına. İşadamımız bakarken bulunduğu coğrafyaya böyle bakmak durumunda. İzmir statik olamaz. İzmir, 'bekleyelim, bakalım, ne olur görelim' diyemez" görüşünü paylaştı. 

İzmir şehir kültürünün, sivil toplum kültürünün korunması ancak şehrin dinamizminin de sürdürülmesi gerektiğini aktaran Davutoğlu, İzmir'deki bu dinamizmi test etmek üzere sık sık geleceğini söyledi.

"Çocukluğumuzda, babamız bazen derdi ki 'İzmir Fuarı'na sizi götüreceğim.' 1971'di zannediyorum ilk geldiğimizde o büyük bir ödüldü bizim için" diyen Davutoğlu, İzmir'in eskiden beri gelen rüzgarla 3. önemli şehir olmak dışında farklı ve öncü bir şehir olarak görüldüğünü, yine bu niteliğin İzmir'e kazandırılması gerektiğini kaydetti.

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı