İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü

İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "Fetihten sonra bize artık ne İstanbul'dan ne Trakya'dan ne Anadolu'dan hicret yoktur. Sadece Akdeniz'e değil, Avrupa'ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örg

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Fetihten sonra bize artık ne İstanbul'dan ne Trakya'dan ne Anadolu'dan hicret yoktur. Sadece Akdeniz'e değil, Avrupa'ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp, ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar, açtıkları çukurlara gömüldüler. Onları üzerimize salanların akıbeti de eninde sonunda aynı olacaktır" dedi.

Erdoğan, İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü dolayısıyla Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Fetih Şöleni"ndeki konuşmasına, "Ey İstanbul, iki kıtanın gözdesi İstanbul... Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar İstanbul... Her semtinde, her sokağında ayrı güzellikleri sinesinde barındıran İstanbul... Deniziyle, yeşiliyle, tarihiyle, evet kendini gören herkesi kendine hayran bırakan İstanbul... Minareleriyle, camileriyle, türbeleriyle, saraylarıyla, çeşmeleriyle, milletimizin şahikası İstanbul... Hepsinden önemlisi insanıyla aziz İstanbul... Seni kalpten selamlıyorum" sözleriyle başladı.

Nedim'in "Bu şehr-i İstanbul ki bi-misl-ü behadır/Bir taşına yekpare Acem mülkü fedadır" dizelerini okuyan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ey İstanbul, senin taşını ayrı, toprağını ayrı, haliçini ayrı, boğazını ayrı, ormanlarını ayrı, her bir ilçeni ayrı ayrı selamlıyorum İstanbul. Ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından gelerek gölgene sığınmış, kendisine burada yeni bir hayat kurmuş herkesi selamlıyorum. Saraybosna'dan Bakü'ye kadar tüm kardeş başkentleri selamlıyorum. Kırım'dan Türkistan'a kadar tüm gözü yaşlı coğrafyamızı selamlıyorum. Şam'dan Bağdat'a, Kahire'den Trablus'a kadar boynu bükük tüm şehirlerimizi selamlıyorum. Dünyanın neresinde olursa olsun, kardeşliğimiz adına, insanlık adına derdini derdimiz, acısını acımız bildiğimiz herkesi selamlıyorum. Fethin 563. yıl dönümü coşkusunu birlikte kutlamak için Yenikapı'da, burada bir araya gelmiş sizleri selamlıyorum."

Erdoğan, İstanbul çekip alınırsa, şairlerin ilhamsız ve sözsüz, şiirlerin eksik kalacağını dile getirerek, "İstanbul'u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız, mürekkebiniz kurur, kaleminiz körelir. İstanbul'u görmeden, İstanbul'u yaşamadan geçen ömür eksiktir, tatsızdır. Onun için bu şehrin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. İstanbul bizim için sevgili Peygamberimizin övgüsüne, müjdesine mazhar olmasıyla ayrıca önemlidir. Çağ kapatıp, çağ açan, tarihin gördüğü en muhteşem zaferlerden biri olan İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü mübarek olsun, kutlu olsun. Rabbim, bu şehri, bu şehri fetheden komutan Fatih Sultan Mehmet Han'dan, onun manevi rehberleri olan Akşemsettin'den, Molla Gürani'ye kadar tüm alimlerden, bu şehri fetheden askerden, bu şehrin asırlardır bizim olarak kalması için mücadele eden herkesten razı olsun" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ya Rab, Fatih'in İstanbul'u fethetmesini sağlayan inançla, azimle, kararlılıkla bize de her gün yeni gönüller fethetmeyi nasip eyle. Ya Rab, şehadetleri dinin temeli olan ezanların kıyamete kadar bu şehrin üzerinde yankılanmasını bizlere lütfeyle. Ya Rab, her köşesi bir başka evliyanın, gönül sultanının mekanı olan bu şehrin üzerindeki manevi zırhı kıyamete kadar muhafaza eyle. Ya Rab, kimsesizlerin kimsesi, gariplerin sığınağı, son sığınağı olan bu şehri koru. Ya Rab, bu şehrin ve vatanımızın fethi için, korunması için asırlardır bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen şehitlerimizin şehadetini sen kabul eyle. Allah dualarımızı kabul etsin, Allah sizlerden razı olsun" dedi.

- "Fetih, 21 yaşındaki bir sultanın bin yıllık Bizans'ı dize getirmesidir"

Erdoğan, İstanbul'un 563 yıl önce fethedildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

"Ama şundan emin olun bu fethin hesaplaşması 563 yıldır bitmedi. İstanbul semalarında ezanlarımız okunmaya, ay yıldızlı bayrağımız dalgalanmaya devam ettiği sürece, bu hesaplaşma bitmeyecek ve bu hesaplaşma devam edecek. Bu şehri sadece şehirlerden bir şehir sananlar, nasıl bir gaflet içinde olduklarını bilseler, inanın bana gözyaşlarıyla nedamet getirirler. İstanbul'u anlamak için Mekke'yi gözünüzün önüne getirmelisiniz, Medine'nin huzurunu içinizde yaşamalısınız, Kudüs'ün acısını kalbinizde hissetmelisiniz. İstanbul'u anlamak için Malazgirt'te Sultan Alparslan'ın kefenini giyip, ordusunun başına geçtiği andaki cesaretini kavrayabilmelisiniz. 1075 yılında coğrafyamızdaki ilk devletimizi kuran Süleyman Şah'ın ufkunu çözebilmelisiniz. Söğüt'te temelleri atılan, dünyanın en uzun soluklu ve kudretli devletinin kurucusu Osman Gazi'nin rüyasına vakıf olmalısınız."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'u anlamak için fethin ne demek olduğunu bilmek gerektiğini vurgulayarak, birilerinin fethi kanla, ölümle süregiden bir süreç olarak anlattığını belirtti.

Fethin, batının aşılmaz sandığı duvarların aşılması olduğunu dile getiren Erdoğan, "Fetih, 21 yaşındaki bir sultanın bin yıllık Bizans'ı dize getirmesidir. Fetih, askeri dehanın ve teknolojinin o dönemdeki zirvesidir. Fetih, ayak basılsa bile kalıcı olunamayacağı sanılan bir kıtaya kök salınmasıdır. Fetih, Avrupa kıtasının diğer ucunda, Endülüs'te vahşice söndürülmekte olan bir medeniyet ateşinin doğu tarafında yeniden yükselişidir. Şairin ifadesiyle fetih, 'Cihanın yarısı gök, önünde şehit şehit durmuşuz. Cihanın yarısı İstanbul, almışız.' Fetih, yarısı gök olan cihanın yerdeki diğer yarısını almış olmamızdır. Fetihten sonra bize artık ne İstanbul'dan ne Trakya'dan ne Anadolu'dan hicret yoktur. Sadece Akdeniz'e değil, Avrupa'ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp, ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar, açtıkları çukurlara gömüldüler. Onları üzerimize salanların akıbeti de eninde sonunda aynı olacaktır" diye konuştu.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :