İstanbul'daki "askeri casusluk" davasında yeniden yargılama

İstanbul'daki "askeri casusluk" davasında yeniden yargılama

Anayasa Mahkemesi'nin "haklarının ihlal edildiği" yönünde verdiği kararın ardından 44 sanığın yargılanmasına başlandı

Anayasa Mahkemesi'nin "haklarının ihlal edildiği" yönünde verdiği kararın ardından "askeri casusluk" davasının 44 sanığının yeniden yargılanmasına başlandı.

Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce sanık sayısının fazla olması nedeniyle Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuksuz 35 sanık ve avukatları katıldı.

Duruşmada, kimlik tespitinin ardından Anayasa Mahkemesi'nin sanıklar hakkında verdiği "hak ihlali" kararı okundu. 

Sanık avukatlarından Kemal Yener Saraçoğlu, dava konusu dijital delillerle ilgili yeni bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi.

Avukat Celal Ülgen de Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının her şeyi ortaya koyduğunu belirterek, "Fazla zaman yitirmeye gerek yoktur. Sahteliği iddia edilen bütün bilgi yüklü CD ve harddisklerin imajlarının bizlere verilmesi gerekmektedir. Bu imajlar üzerinde biz de yapacağımız çalışmaları size sunacağız. Daha sonra da yetkili kişilerce bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ediyoruz" dedi.

- "Sadece Türkiye tarihine değil, dünya tarihine de geçtik"

Duruşmada söz alan emekli Albay İbrahim Sezer, bu davanın bir numaralı sanığı olduğunu dile getirerek, "Benim evim hiçbir zaman aranmamıştır ve bu dijitaller de evimden çıkmamıştır. Mahkemenizin süratle bir bilirkişi atamasını talep ediyorum. Çünkü bizim mağduriyetlerimiz halen devam ediyor. Ben emekli oldum ama iş başvurularım bu adli sicil kaydı nedeniyle sonuçlanamıyor. Bu bahse konu dijitallerin hiçbiri bana ait değildir. Mahkemeden en önemli talebim, bir bilirkişi atanarak süratle karara gidilmesidir" ifadelerini kullandı. 

Emekli Tuğamiral Şafak Yürekli de bu davanın sanıklarının yüzde 95'inin Atatürk'ün subayları olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bu dava Türk Deniz Kuvvetleri'nin dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin itibarının sıfırlandırılması maksadıyla açılmış bir davadır. Öncelikle mahkemenizden delil değerlendirmesi yapmasını, bunların da mahkemeniz tarafından delil olarak kabul edilmesi halinde bilirkişi heyetine götürülmesini istiyorum. Davanın bir an önce bitirilmesini ve bu kumpasın bir an önce ortaya çıkarılmasını istiyorum." 

Emekli Yarbay Tamer Karslıoğlu ise "Teorik olarak bence bugün bu dava bitebilir çünkü sadece dijital verilerden bahsediyoruz. Sadece dijital verilerle gerçek kişiler arasında bağ kurulabilir mi? Ben Genelkurmay'da bilirkişilik yapmış birisi olarak, olmayacağını biliyorum. Sadece Türkiye tarihine değil, dünya tarihine de geçtik. Bu rüyadan uyanmak istiyorum" diye konuştu.

- Mahkemenin ara kararı

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, kapatılan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin mahkumiyet kararına esas alınan tüm dijital materyallerle ilgili adli bilişim raporu alınması için Adli Tıp Kurumu'na yazı yazılmasına karar verdi.  Söz konusu materyallerde devlet sırrı niteliğinde bilgiler bulunduğunu belirten mahkeme, materyaller kuryeyle teslim edileceğinden, teslim alacak personelin isim ve kimlik bilgilerinin bildirilmesine hükmetti.

Bilirkişi incelemesinde, "verilerin içeriklerine girilmeksizin sayısal değerleri üzerinden veri bütünlüğünün korunup korunmadığı, oluşturulma, değiştirilme tarihleri, veri isimlerinin listelenmesi, mantık tutarlılığının bulunup bulunmadığı" gibi konuların araştırılmasına, veriye ulaşımı gerçekleşen tüm personelin kaydının da belirtilmesine karar veren mahkeme, sanık İbrahim Sezer'de bulunduğu iddia edilen 11 nolu CD'de "Z.M" olarak atılan elektronik imzanın makine vasıtasıyla CD üzerine atılıp atılmadığının Adli Tıp Kurumu'nca ayrıca incelenerek, rapor düzenlenilmesine hükmetti.

Taraf avukatlarına, yapılacak bilirkişi incelemesinde sorulması istenen konularla ilgili olarak 30 gün süre verilmesini kararlaştıran heyet, bilirkişi raporunun temini aşamasına kadar dijital kanıtların imajlarının avukatlara verilmesi talebini reddetti.

Mahkeme heyeti, parmak izi ve DNA incelemesine yönelik taleplerin alınacak Adli Tıp Kurumu raporlarından sonra ayrıca değerlendirilmesini kararlaştırdı.

Emniyet görevlileri tarafından yapılan ev ve iş yeri aramalarına ilişkin görüntü kayıtlarının sanık avukatlarına verilmesine karar veren mahkeme heyeti, tüm sanıkların vareste tutulma talebini de kabul etti.

- Davanın süreci

Kapatılan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, "şantaj ve askeri casusluk'' iddialarına ilişkin emekli Albay İbrahim Sezer'in de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 56 sanığın yargılandığı davaya ilişkin kararını 2 Ağustos 2012'de açıkladı. 

Bütün sanıkların ''fuhuş'' ve ''askeri casusluk'' suçlarından beraatlarına hükmeden heyet, sanıklar İbrahim Sezer, Tamer Zorlubaş, Mehmet Seyfettin Alevcan ve Deniz Mehmet Irak'ın tahliyesine karar verdi.

Tuğamiral Şafak Yürekli'nin ''suç örgütüne yardım etmek ve yasaklanan bilgileri temin etmek'' suçlarından 2 yıl 7 ay 20 gün ve emekli Albay İbrahim Sezer'in de ''suç örgütü üyeliği, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak ve özel hayatın gizliliğini ihlal'' gibi suçlardan 15 yıl 7 ay 14 gün hapisle cezalandırılmasına karar veren heyet, benzer suçlardan eski TÜBİTAK Daire Başkanı Yücel Çipli'nin 13 yıl 6 ay 15 gün, eski TÜBİTAK görevlisi Merdan Metin'in 8 yıl 4 ay, Yarbay Mehmet Seyfettin Alevcan'ın 15 yıl 7 ay 14 gün, Zeki Mesten'in 11 yıl 3 ay, Tamer Zorlubaş'ın 7 yıl 11 ay, Yüzbaşı Ebru Nilhan Bozkurt'un 5 yıl 10 ay ve Yüzbaşı Yekdane Ebru Ercüment'in de 9 yıl 2 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. 

Diğer 36 sanığı da benzer suçlardan 1 yıl 8 ay ile 10 yıl 7,5 ay arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptıran heyet, bir sanığın dosyasının ayrılmasını, 10 sanığın da tüm suçlardan beraatını kararlaştırdı.

​ - Yeniden yargılama talebi reddedilmişti

Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 6 Aralık 2013'te 43 sanık hakkında verilen mahkumiyet ve beraat kararlarını onadı.

Onama kararının ardından 43 sanık hakkında yakalama emri çıkarıldı, bu sanıklardan Necmi Yıldırım, Tamer Çetin, Adnan Yılmaz, Alpay Aksu ve Senay Hatice Sarıgöz tutuklandı. 

Haklarındaki kararlar onanan 25 sanığın avukatları, "Ergekenon" ve "Balyoz" davalarında kumpas kurulduğu iddialarına ilişkin bazı siyasilerin beyanlarını dikkate alarak, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden yargılama talebinde bulundu.

Yeni bir heyet tarafından değerlendirilen talep, 4 Şubat 2014'te "siyasiler ve yazarların beyanlarının, yeni delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle reddedildi.

6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yürürlüğe girmesinin ardından yargılamayı yapan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi de diğer Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddeyle görevli mahkemeler gibi kapatıldı ve bu dosya Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Davanın tüm sanıkları, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi üzerine 6 Ocak 2014'ten itibaren Anayasa Mahkemesi'ne "hak ihlali" yapıldığı gerekçesiyle bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi de 9 Ocak 2015'te 44 sanığın "haklarının ihlal edildiği" yönünde karar verdi.

Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi de kararın eline ulaşmasının ardından infaz aşamasında bulunan 44 hükümlünün infazının durdurulmasına ve bu sanıklar hakkında yargılamanın yenilenmesine hükmetti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı