İstanbul'da darbeci askerlere yönelik ilk dava

İstanbul'da darbeci askerlere yönelik ilk dava

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı'nı ele geçirmeye çalıştıkları gerekçesiyle 28'i tutuklu 62 sanık hakkında açılan davanın 4. duruşması, sanıkların savunmalarının alınmasıyla sürüyor - Sanıklardan üsteğmen Bekhan: - "Sil

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı'nı ele geçirmeye çalıştıkları gerekçesiyle 28’i tutuklu 62 sanık hakkında açılan davanın 4. duruşması, sanıkların savunmalarının alınmasıyla sürüyor.

Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarının karşısında yapılan binadaki duruşma salonunda İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada savunmasını yapan sanıklardan üsteğmen Uğur Can Bekhan, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gün taburda nöbetçi olduğunu anlatarak, tabur komutanı Yarbay Şakir Çınar’ın kendisine Ankara’dan heyet geleceğini ve Suriye’ye gidecek personelin seçileceğini söylediğini belirtti.

Çınar’ın sürekli terör konusunda bilgi verdiğini anlatan Bekhan, "Şakir yarbay, bir gün önce bizim yanımıza gelerek IŞİD'in Nice’de saldırdığı bilgisini hatırlatarak, İstanbul’a da saldırı yapılacağı istihbaratı olduğunu söyledi. Malum, terör olayı biz de bu durumu yadırgamadık." diye konuştu.

Yarbay Çınar’dan Sabiha Gökçen Havalimanı’na yönelik terör saldırısı yapılacağını ve birliği hazırlaması gerektiğini yönünde emir aldığını anlatan Bekhan, “Yarbay Şakir Çınar, bize 'Terör saldırısı var. Atatürk Havalimanı ile köprülerin güvenliği sağlandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü de bizimle birlikte çalışıyor' dedi." şeklinde konuştu.

- "Genelkurmay Başkanını rehin aldılar, sen onlara uyma"

Birlikten tanklarla beraber çıktığını anlatan Bekhan, şöyle devam etti:

"Dört tane 55 tonluk tankla otoyolda gidiyoruz. Ben orada emniyetin derdindeyim. İnsanlar bize el sallıyor. Bir taraftan da emniyeti sağlamakla görevliyim. Askerlerime ‘aman dikkat edin’ diye emirler veriyordum. Şakir Çınar, elleriyle bariyeri göstererek yolu geçmemizi söyledi. Ben de onu görünce geç kaldığımızı düşündüm. Bir hanımefendi yanıma gelerek, ‘Genelkurmay Başkanını rehin aldılar, sen onlara uyma’ dedi, aynı şekilde bir amca da gelerek aynı şeyleri söyledi. Kalabalık artınca insanlara derdimizi anlatmaya çalışıyordum. O anda silah sesini duydum. bağırmaya başladım. ‘Kim emir verdi, görmüyor musunuz halk var.’ dedim. Recep astsubay da Şakir Çınar’ın emir verdiğini söyledi. Ben de ‘Saçmalamayın… Sonra askerlere silahları içeri almaları ve geri dönmeleri’ emrini verdim. Sonra polis geldi ve teslim olduk."

Sanıklardan astsubay Recep Özcan, istirahatli olmasına rağmen, 15 Temmuz günü bölük komutanının çağırmasıyla görev yerine gittiğini anlattı.

Kendilerine Sabiha Gökçen Havalimanı'na terör saldırısının olacağının söylenmesi nedeniyle havalimana doğru yola çıktıklarını dile getiren Özcan, havalimanına gittiklerinde halkın tepkisiyle karşılaştıklarını söyledi.

Tankın vatandaşların birikmesi nedeniyle ilerleyememesi üzerine yarbay Şakir Çınar’ın kendisinin bulunduğu tanka geldiğini anlatan Özcan, "Şakir yarbay ‘ateş edin” diyordu bana, ben de ‘kime ateş edeceğim bizim vatandaşımız bunlar’ dedim. Bağırıp çağırıyordu sürekli, ben de bu baskı altında şarjörü silahıma takarak havaya iki el ateş ettim. Ateş ettikten sonra halkın tepkisi daha çok artıyordu. Ben de aşağı inerek Şakir Yarbay’a, ‘aşırı tepki var, insanlar terör olayının olmadığını söylüyorlar. Ne oluyor, buraya neden geldik’ dedim. O da bana ‘vur, top at, yaklaştırma insanları’ diyordu." diye konuştu.

- "Tankın içinde sinmiş, susup kalmıştı"

Özcan, sanıklardan üsteğmen Uğur Can Bekhan’ın da “kim ateş ediyor ateşi kesin” dediğini aktararak, "Biz de silahımızı tankın içine attık. Yarbay Recep Özcan da tankın içinde sinmişti, susup kalmıştı.” dedi.

Bundan sonra polislerin gelmesini beklediğini anlatan Özcan, daha sonra gelen ekipler tarafından polis merkezine götürüldüklerini kaydetti.

Özcan, "terör olayı var" denilince vatani duygularla dışarı çıktıklarını iddia ederek, görevlendirmeyi üstleri yaptığı için sorgulama durumunun olmadığını anlattı.

Araç bakım astsubayı Erkan Taşdemir de kendisini bizzat görevlendiren kişinin Yarbay Şakir Çınar olduğunu iddia etti.

Bakım astsubayları arasında en tecrübeli kişinin kendisi olduğunu anlatan Taşdemir, "Toplantı yapıldığı iddia ediliyor ama ben nöbet yerimdeydim. Hiçbir toplantıya katılmadım. Araçların bulunduğu yere gittiğimde askeri araçlara mühimmat yüklenmişti." dedi.

- "Çekirdek almaya mı gidiyorsun?"

Kendisine silah kullanmakla ilgili herhangi bir talimatın verilmediğini öne süren Taşdemir, "Birlik dışına çıktığımızda sürekli mühimmat alırız, silahlarımıza boş şarjör takmıştık. Havalimanına doğru ilerlediğimiz sırada Serkan astsubayın Ankara’da bulunan kız kardeşi aradı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin böyle bir emrinin olmadığını ve askerlerin kışlaya dönmeleri yönünde emir verdiğini söyledi. Kendisi de televizyondan izlemiş. Biz de halkın tepkisini görünce bu durumda yanlış bir şey olduğunu anladık. Kimseyle münakaşaya girmedik." ifadelerini kullandı.

Kışladan çıktıktan sonra telefonla kimseyi aramadığını öne süren Taşdemir’e, Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Öztürk tepki gösterdi.

Öztürk'ün, "Olayın ciddiyetini öğrendikten sonra kimseyi aramadın mı, çekirdek mi almaya gidiyorsun?" sorusuna sanık Taşdemir, "Havalimanına doğru gittiğimiz sırada ben kimseyi aramadım. Ancak kargaşa çıktıktan sonra o durumdan kurtulmak için bazı görüşmeler yapmıştık." cevabını verdi.

Savunmasını yapan tutuklu sanık piyade astsubay Sinan Torunoğlu da olay günü terör saldırısı olacağı ve araçların hazır edilmesi yönünde emir aldıklarını söyledi.

Üstlerinden sürekli "acele edin" yönünde emir geldiğini belirten Torunoğlu, "3 ya da 4 zırhlı araca mühimmat yüklemiştik. Piyade tüfeği, MG3 mühimmatı ile Zırhlı Muharebe Aracına (ZMA) mühimmat yüklemiştik." diye konuştu.

- "Sen elinde uçak olan terör örgütü gördün mü?"

Torunoğlu, havalimanına kadar ilerledikleri sırada herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadığını anlatarak, şunları söyledi:

"Vardığımızda Şakir yarbayı gördüm, tankın içine girdi, sonra dışarı çıkarak ateş emrini verdi. Çıldırmış gibi sürekli bağırıyordu. ‘Yaklaştırmayın’ diyordu. Sonra ateş edildi. Bu sırada üsteğmen Uğur Can Bekhan’ın telsizden sesini duydum. ‘Kim ateş emri verdi, ateş etmeyin’ dediğini duydum. Biz hareket etmedik. Şoförüme aracı durdurmasını söyledim."

Mahkeme Başkanı Öztürk, araçlara mühimmat yükleyen sanık Torunoğlu’na, "Sen hiç Türkiye’de uçağı olan terör örgütü gördün mü ki araçlara uçaksavar mühimmatı yüklüyorsunuz?" sorusuna Torunoğlu, "Terör saldırısı olduğu için bütün mühimmatı araçlara yüklersiniz. Bu aykırı bir durum değil." cevabını verdi.

Torunoğlu, savunmasının sonunda ise kandırıldıklarını öne sürerek, "Şimdi anlıyorum. 5-6 aydır bizi hazırlıyorlarmış. Buradaki insanların hepsi masumdur. Bizi kandırmışlar." ifadelerini kullandı.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :