İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarına ilişkin, "Hiçbir faydası olmayan bu kuruluşların sözleşmelerini iptal etmeyi konuşmanın zamanı geldi" açıklamasını yaptı.

Kopuz yaptığı yazılı açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşlarının tarafsızlıklarını çoktan yitirdiklerini ve amaçlarının olumsuz algı yaratmak olduğunu savunarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun söz konusu kuruluşlara ilişkin eleştirilerine destek verdiğini ifade etti.

İstanbul Ticaret Borsası olarak hükümetin bu kuruluşlara yönelik yapacağı her türlü girişimi desteklediklerini de belirten Kopuz, "Hiçbir faydası olmayan bu kuruluşların sözleşmelerini iptal etmeyi konuşmanın zamanı geldi" değerlendirmesini yaptı.

Kopuz, son küresel finansal krizin uluslararası derecelendirme kuruluşlarının işlerini objektiflikle, doğru veri ve analizlerle yapmadıklarını gösterdiğini kaydederek, şunları aktardı:

"Yunanistan'ın tarihi bir iflas yaşamasında uluslararası derecelendirme kuruluşlarının önemli bir rolü var. İtalyan Hükümeti de benzer gerekçelerle söz konusu kuruluşlara yönelik dava konumuna geldi. Türkiye'nin şu anda ekonomik açıdan gayet istikrarlı bir seyir izlediğini gözlemliyoruz. Türk ekonomi ve finans çevreleri nezdinde her hangi bir kriz beklentisinin en ufak bir emaresi veya gerekçesi yokken bu tür riske işaret etme sıklığı Türk iş dünyasında ve reel sektörde, ilgili derecelendirme kuruluşlarının tarafsızlıklarını yitirdikleri inancını kökleştirdi.

Yine Türk Ekonomisinin mali disiplin, hane halkı, reel sektör ve kamu borç stokunun milli gelire oranı, bankacılık sektörü sermaye yeterliliği rasyosu, son küresel krizde istihdam oluşturma kabiliyetinin yanında, tüm küresel ekonomik ve politik zorluklara rağmen gelişen ülkelerin ortalama büyümesi ölçüsünde büyüme mücadelesi ortadayken, 'bir ekonomik ve siyasi krizin kapıda olduğu' izlenimi veren yorum ve rapor içeriklerini kınıyoruz."

Başkan Kopuz, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının bugüne kadar Türkiye'ye ne ölçüde faydalı olduğunun gözden geçirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Ben şu ana kadar bir faydaları olduğuna inanmıyorum. Türkiye'nin hali hazırda 'yatırım yapılabilir ülke' notunu indirtecek bir ekonomik ve politik risk yokken, 3 Ekim'de böyle bir adımın atılması halinde sözleşmelerinin iptal edilmesine sebep olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.