İSO temmuz ayı Meclis toplantısı

İSO temmuz ayı Meclis toplantısı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı:

İSTANBUL (AA) – Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Gazze'nin kadınları ve çocukları Türkiye'ye bakıyor" dedi. 

Bakan Yazıcı, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin temmuz ayı toplantısında, yanı başında olup bitenlerin bir ülkeyi doğrudan ilgilendirdiğini belirtti.

"Gazze'nin kadınları ve çocukları Türkiye'ye bakıyor" diyen Yazıcı, Stalingrad'ın 2. Dünya Savaşı sırasında 900 gün, daha sonra da Bosna Savaşı sırasında Saraybosna'nın 1.400 gün abluka altında kaldığını anımsattı. Yazıcı, "Ama Gazze 2005 yılından bu yana abluka altında. Dünyanın kazanımları, değerleri var. Yeri geldiğinde uluslararası kuruluşlarda insan hakları, demokratik haklar, sosyal haklar, ekonomik haklar konusunda yer gök inletiliyor. Bu değerlerin her yerde aynı içerikte olması gerekmez mi? Niye zamana, coğrafya, kişilere, etnik mensubiyete veya dini inanca göre değişir? Bunları sorgulamamız lazım" diye konuştu. 

Yazıcı, Türkiye'nin yanı başındaki coğrafyada olup bitenlere karşı sesinin yükselmesinin insan haklarına verdiği önem dolayısıyla olduğunu ifade etti. 

Türkiye'nin insanlığın kazanımı bu değerlerin her coğrafyada aynı derinlik ve içerikte olmasını savunduğunu belirten Yazıcı, "Suriye'de vatandaşlar seçme ve seçilme haklarının ve egemenlik haklarının önündeki engellere tepki gösteriyorsa, özgür dünyanın önemli bir devleti olarak Türkiye'nin de orada sesinin yükselmesi lazım. Geleceğin siyasi tarih yazıcıları Türkiye'nin bu duruşunun, hiçbir ayrım yapmadan insan odaklı bakışının, insanlık tarihinde kazanım olarak altını çizecektir" değerlendirmesini yaptı.

Kudüs'ün bölgesel değil küresel bir konu olduğunu savunan Yazıcı, "Üç semavi dinin mensupları için Kudüs kutsaldır.  O halde bu kutsal ve küresel özelliğine herkesin bu ölçekte hassasiyet göstermesi gerekiyor. Kudüs'le ilgili de bizim sesimizin yükselişi bu bakışımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yazıcı, bütün bunların ekonomik ve sosyal refah açısından dünyada güven ve istikrar sağlayan unsurlar olduğunu söyleyerek, "Hukuk ve adalet üstün güç ise hiç kimse onun üstünde olmayacak, altında da kalmayacak. Bu ulusal düzeyde geçerli bir güvenlik enstrümanı olduğu kadar uluslararası toplumların da dirlik ve düzenliği açısından o denli geçerlidir" ifadelerini kullandı.

 

- "Sanayicinin eli nasırlıdır"

 

Sanayinin bir ülke ekonomisinin amiral gemisi olduğunu belirten Yazıcı, "Sanayici olmak aslında büyük fedakarlık. Sanayicinin eli nasırlıdır" dedi. 

Üniversite-sanayi işbirliğinin önemine değinen Yazıcı, "Görev üstlendiğimiz günden bu yana iş dünyası ile ilişkilerimizin temelinde önemli faktörlerden biri; devlet ticaret yapmaz, sanayicilik yapmaz, ancak özel sektörün yapamadığı alanlar hariç. Onun dışında devlet bir hizmet organizasyonudur. Devlet milletinin, müteşebbisinin önündeki engelleri kaldıracak, onun rekabet gücünü artıracak. Yeni Türk Ticaret Kanunu bu amaçla çıkarılmıştır" şeklinde konuştu. 

Yazıcı, NACE kodlamasının önemli bir proje olduğunu belirterek, bu çalışmada tüm unsurların uluslararası kriterlere uygun, sektörel bazda kümelendirilmesinin şeffaflığın gereği olduğunu söyledi. 

NACE kodlamasının sadece oda seçimlerinin şaibeden arındırılmasını hedeflemediğine işaret eden Yazıcı, Türkiye'nin vatandaşlarından kimin hangi alanda çalışma yaptığını bilebilecek durumda olması gerektiğini dile getirdi.

İstanbul gümrüklerinde yaşanan sıkıntılara değinen Yazıcı, şöyle devam etti: 

"Hedefimiz gümrükte işi olan vatandaşın işini o işlemi bitirmek için gerekli zaman 5 saniye ise 5 saniyede bitirmesini sağlamak. Çünkü işlemin bitmesi için gerekli zamanın iki misli olması o kadar maliyet artışına yol açacaktır. Ama aynı zamanda kaçağın her türlüsüyle de mücadele edeceksiniz. Alanlarımız, mekanlarımız müsait değil. Onun için Halkalı'yı taşıyoruz. Şu anda edindiğim bilgiler o zaman olsaydı belki onu daha uzak bir yerde yapardık. 500 milyar dolarlık ihracat hedefi olan bir Türkiye'nin bir kaç yıl sonra o yaptığımız gümrük de ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyecek.

İnşaat sanırım bir, bir buçuk ayda bitecek. Orada yol sorunumuz ortaya çıktı. Bağlantı yollarının ihalesi 11 Ağustos'ta yapılıyor, prosedüründe bir sorun yaşamazsak. Türkiye'de ihaleler de tuhaf. İhale Kanunu'ndan ne çektiğimizi biz biliyoruz. Öyle ihaleler var ki dava açılıyor, bundan dolayı devletin, milletin çok büyük zararı var. Erenköy Gümrüğü'nün taşınması için birkaç yıldan beri çalışma yapıyoruz. 1.500-2 bin dönümlük yer arıyoruz. Yakın çevrede Tuzla ve civarında bulamadık. Belki bulamazsak Gebze'ye doğru kaydıracağız."

Bakan Yazıcı, gümrüklerde ilave maliyete yol açan fazla mesai ücreti sorununun personel kapasitesi tamamlanıp 3 vardiyalı sisteme geçildiğinde ortadan kalkacağını ifade etti.

"Yetkilendirilmiş yükümlü" uygulamasında farkındalık oluşturamadıklarından yakınan Yazıcı, "Bu konu dış ticaret erbabımızın ilgisini fazla çekmedi. Yetkilendirilmiş yükümlü statüsü Türk dış ticaretine ivme kazandıracak, zaman tasarrufu sağlayacak, maliyetleri düşürecek ve büyük şehirlerde şehir içi trafiğin oluşmasını engelleyecek" dedi. 

Yazıcı, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın, gümrük müşavirlerinin asgari ücret tarifesi uygulamasının ilave maliyet yükü getirdiğine yönelik değerlendirmesine karşılık olarak, "Bazı kalemlerde yüksek olduğu kanısındayım. Burada hedefimiz gümrük müşavirlerinin bir oda kurabilmeleri için bir kanun çıkarmak" bilgisini paylaştı. 

 

- "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un sadece tüketiciyi korumuyor, kaliteyi de önemsiyor"

 

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un sadece tüketiciyi korumadığını aynı zamanda üretimde kalite ve standardı önemsediğini dile getiren Yazıcı, Meclis'te görüşülen Torba Kanun tasarısında 10 kadar maddenin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın görev, yetki ve sorumluluğuyla ilgili olduğunu, bunların bir kısmının da doğrudan Ticaret Kanunu'yla alakalı bulunduğunu kaydetti.

Üyelerin odalara borçlarını yapılandırdıklarını anlatan Yazıcı, bankaların faiz dışı gelir kalemlerine ilişkin "Herkes yaptığı hizmetin karşılığını alacak ancak hizmetle ücret arasında ölçülülük olmalı. Bu çerçevede denetlenebilir bir formülasyon üzerinde çalışmamızı sürdürüyoruz" dedi.

Perakende sektörüne yönelik çalışmanın tamamlanmak üzere olduğunun bilgisini veren Yazıcı, "Perakende ticaretten kastımız, bir organize perakende var, bir de geleneksel perakende. Hepsini kuşatan bir çerçeve kanun. Sorunları minimize edici, yol gösterici, üreticinin de hukukunu gözetici, haksız ticari uygulamalara fırsat vermeyen bir ticari kanun" diye konuştu. 

Kaynak:Haber Kaynağı