“İslam Birliği Kerbelâ’da yara aldı”

“İslam Birliği Kerbelâ’da yara aldı”

HİSDER’de Kerbelâ olayını anlatan Doç. Dr. Ahmet Güzel, “Kerbelâ’da sadece Hz. Hüseyin’in bedeni değil, İslam Birliği yara almıştır.

NEÜ Üniversitesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Güzel, Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde Kerbela olayının günümüzde de büyük sorun oluşturduğunu ve “çok bilinmeyenli bir denklem gibi” olduğunu belirterek başladığı sohbetinde, Kerbelâ’nın, Irak’ta Bağdat’a 100 km., Kufe’ye ise 70 km. mesafede bir yer olduğunu ve “sivri külah” anlamına geldiğini söyledi. Kerbelâ’nın, Hz. Ali’nin Sıffin Savaşın dönüşünde orduyu dinlendirdiği ve Peygamber Efendimiz’in ve gözünün nuru olan torunu Hz. Hüseyin’in şehid edildiği yer olması dolayısıyla bilindiğini kaydeden Doç. Dr. Ahmet Güzel, sahabelerin de büyük değer verdiği peygamber torunlarından Hz. Hüseyin’in 10 Ocak 626’da doğduğunu ve vücudunun peygamberimize benzediğini dile getirdi. Halife olan ağabeyi Hz.Hasan’ın Muaviye ile anlaşmasına karşı çıktığını ancak fazla ısrarcı olmadığını belirten Doç. Dr. Güzel, 669’da Hz. Hasan’ın ölümünden sonra halifelik teşebbüsünde bulunmadığı için kendisine iki milyon dirhem yıllık bağlandığını söyledi. Muaviye’nin kendisinden sonra yerine Yezid’i halife olarak bırakmasını Hz. Hüseyin ve diğer aşiret ve toplulukların kabul etmemeleri üzerine Muaviye’nin, Medine Valisi Mervan’a bir mektup gönderdiğini ve muhatabından yerine Yezid’i bırakmasına herhangi bir tepki gelmediğine dikkati çeken Güzel, Beni Haşim ve Ümeyyeoğulları arasındaki çekişmenin de bunda büyük rol oynadığını belirtti. Hz. Hüseyin’in Yezid’e itirazlarını da; “Halifeliğin babadan oğula geçmenin ortaya çıkması, Yezidi’nin kişiliğine uymayan davranışlar sergilemesi, Yezidi’nin çok tecrübesiz olması ve istişarenin ortadan kaldırılması, Yezid’e göre kendisinin işin ehli olduğunu belirtiyor. Sahabenin de Hz. Hüseyin’in yanında yer alması da ikiliği ortaya çıkarmıştır” şeklinde özetleyen Güzel, Mervan’ın, Medine’ye vali olan Ebu Sufyan’dan Hz. Hüseyin’in başını vurmasını istediğini ve Sufyan’ın bu isteği yerine getirmediğini kaydetti. Güzel, Kerbela olayını ise şu şekilde özetledi: “Hz. Hüseyin’in Kufe’den Mekke’ye döndüğünde Kufeliler, Hz. Hüseyin’e 12 bin mektup yazarlar. Bu mektuplarda Medinelilerin, kendi kıymetini bilmediklerini ve Kufelilerin yanında olduğunu belirtirler. Kufe Valisi Numan Bin Beşir, Kufelilerin bu davranışlarını görmezden gelir. Görevden alınan Beşir’in yerine yeni vali olarak siyaset duayeni Ubeydullah getirilir. 18 bin kişinin bu tarafa geçmesiyle Hz. Hüseyin’e destek bir anda ortadan kalkar ve mektubu yazan kişi öldürülür. Hz. Hüseyin’e ikinci bir mektup yazılamaz. Kufe’nin yönetimi halâ Yezid’in elindedir. Hz. Hüseyin, Kufelilere güvenilemeyeceğini bile bile ailesiyle birlikte Kufe’ye hareket eder. Hz. Hüseyin’in üç maddelik teklifi Ubeydullah tarafından kabul görmez. 10 Muharrem’de 5 bin kişilik ordunun karşısında duran 70 kişilik gruba saldırırlar. Hz. Hüseyin burada şehid edilir ve başı kesilerek Şam’da bulunan Yezid’e gönderilir.”

                                    

Zeynelabidin öldürülmediği için Hz. Ali’nin soyunun devam ettiğini ifade eden Güzel, olayın kısa bir değerlendirmesini de şu şekilde yaptı: “Tarihten ders alırsak günümüzde aynı hatalara düşmeyiz. Yezid, Hz. Hüseyin’in kendisine biat etmediği için sert tedbirler almıştır. Kendisine yetersiz kişileri danışman olarak atamıştır. Hz. Hüseyin’in Vali Ubeydullah tarafından “Eman isteği” reddedilince “Eman Müessesi” yıkılmıştır. Hz. Hüseyin’in yerine Abdullah Bin Zübeyir geçmiştir. Kâbe’nin Haccac tarafından yıkılmasından sora şia güç kazanmıştır.”

İSLAM BİRLİĞİ YARA ALDI

Kerbelâ olayından dolayı “Yezid” isminin yüzyıllardır lânetle anıldığına dikkati çeken Güzel, “Sadece Hz. Hüseyin’in bedeni değil, İslam Birliği yara almıştır” diyerek Müslümanların, hayatta ifrat ve tefritten uzak kalmaları gerektiğine işaret etti.

HİSDER’in teşekkür plaketini ise Doç. Dr. Ahmet Güzel’e, Konya Anadolu İHL Müdürü Süleyman Eşit ve Maarif eski Müfettişi Mustafa Koç’la birlikte takdim etti.