Irak’tan Sonra İran

   Ben şahsen şu andaki barış ve huzur içerisinde olan İran’dan yanayım. 20 yıl öncede, Batılılarla birlikte ‘Katil Saddam’ diyenlerden ve kandırılan Iraklılardan yana değildim, Saddam ve Irak’tan yanaydım.  

    Sovyetlerin yıkılmasından sonra, Batı ittifakı, yeni düşman olarak İslam ve Müslümanları seçtiler. Bu yeni düşman düşüncesi onları bir arada tutacak mayadır.

   Batılı devletler 1980’de bölgemizde başlayan mücadelelerinde düne kadar muvaffak oldular. 2011 yılına kadar, masada olan planlarını sahada pratiğe dönüştürdüler.

   Bu mücadeleleri için bölgemizi seçmiş olmasının çok nedeni vardır. Bölge halkının Müslüman olmalarından hariç diğer nedenleri; Müslümanların ittifakına engel olmak, bölgenin enerji kaynaklarını kontrol altına almak, İsrail’i rahatlatmak ve büyük İsrail i kurdurtmak.

   2011 yılına kadar bölgemizde bazı ülke yöneticileri ve halkları kandırıldı. Bazı yöneticiler ve ülke halkları oyunun büyüklüğünü ve bölgeyi büyük bir kaos ortamına sokacağını fark edemediler.

   1980’den bugüne kadar yapılacaklar aşama, aşama yapıldı. Bölge insanları puzzlenin küçük parçalarını görmekle yetindi, birleştirilmiş olan büyük resmi göremedi. 0n yıl öncesine kadar bölgede bazı ülke yöneticileri yılanlarla aynı torbaya girdiler. Bu yılan önce torbanın dışındakileri soktu, şimdi içerisindekilerini sokuyor.

   İran bu konuda, temkinli ve mesafeli duran ülkelerden olmuştur. Bugün hedef tahtasına konulmuş olmasının nedeni, büyük İsrail toprakları içerisinde kalan topraklarının, petrolü olması ve halkının Müslüman olmasıdır. Batılılar, İran ile Irak’ı 8 yıl savaştırdılar.

   Batılı devletlerin bölgede hedef tahtasına koydukları beş ülke vardı. Bunlar; Irak, Suriye, Mısır, İran ve Türkiye’dir. Şimdi 4. Sıradaki ülkeye kancayı attılar.

   ABD, 1980 yılında Şah Rıza Pehlevi Rejimi devrildiği günden beri yeni rejimi yıkmak için mücadele etmekte ve planlar yapmaktalar.

   Rejimin yıkıldığı yıllardan sonra, onlarca yıl ülke içerisinden yüzbinlerce İranlı ülke dışına kaçtılar. Bunlara 30 yıl ABD ve diğer batılı ülkelerden parasal yardım yapıldı ve rejim düşmanı olarak, provokatör olarak yetiştirildiler.

   Yıllarca dışarıda yetiştirilenler fırsat buldukça İran içerisine sızdılar. Batılı istihbarat ajanları ile birlikte ülkesine dönen bu provokatörler içeride yüzbinlercesini isyancı olarak yetiştirdiler.

   Pahalılık, işsizlik, sosyal yaşama baskı bahanesi ile başlayan bu hareket amacına ulaşamayacak. Fakat aynı planları ileriki zamanlarda yine devreye sokacaklar. Ben şahsen şu andaki barış ve huzur içerisinde olan İran’dan yanayım. 20 yıl öncede, Batılılarla birlikte ‘Katil Saddam’ diyenlerden ve kandırılan Iraklılardan yana değildim, Saddam ve Irak’tan yanaydım.

   ‘Sarı İnek Hikayesi’ni bir kez daha okumanızı rica ediyorum. Iraklılar, Batılılara  bölgenin ilk sarı ineği olarak kendi yöneticileri olan SADDAM’ı sundular. Fakat ben o yıllarda insanlara, SARI İNEKTEN yana  olduğumu ulu orta söyleyemedim, haykıramadım.

   Bugün İran’da halkı sokaklara düşüren Batının, ABD’nin iddiası; ‘Halkın üzerindeki baskı kalkmalı, haklı talepleri karşılanmalı!’ ‘Göstericiler zamanı gelince ABD’den büyü bir destek göreceksiniz.!’ şeklindedir. Yirmi yıl öncede Irak’ta talep ve iddiaları, ‘Irak’a özgürlük ve demokrasi getireceğiz!’di.  

İRAN ATASÖZLERİ:

Arının yuvasını yıkan, balın tatlılığıdır. (Ayaklananlar bu balı ABD’ye sunuyor) 

Dünyadaki bütün ızdıraplar aza kanaat etmemekten ileri gelir.

Hırsız kalabalık ve huzursuz bir ortam ister. (Batı ve ABD bunu istiyor)

Bir şah delirdiği zaman kafkaslarda savaşa gider.

Meyvesini yediğin ağacın dalını kesme. (İran halkı kendi bindiği dalı kesiyor.)

İran Tarihi (Kronolojik Kısa Tarihi)

637- 641: İran, Arap İslam orduları tarafından fethedilmiştir.

750: Abbasi hanedanı Emevileri devirerek yönetime ele almıştır.

1040: Selçuklular Dandanakan savaşında Gaznelileri yenerek önce Horasan’ı, daha sonra tüm İran ve ön Asya’yı fethetmiştir.

1220: Moğollar İran’ı fethetmiş ve bir süre sonra İlhanlı devleti kurulmuştur.

1393: İran’da Timur devletinin hakimiyeti başlamıştır.

15. yy: İran’da Karakoyunlu ve Akkoyunlu hakimiyeti.

1501: Şah İsmail’in Tebriz’i fethiyle birlikte İran’da Safavi hakimiyeti başlamıştır. Bu dönemde, İran’da Şiiliğin 12 İmam (Caferi) kolu hakim olmuş, Osmanlı ve Safavi devletleri arasında politik, stratejik ve ideolojik mücadele başlamıştır. Bu mücadelenin sonucu olarak yapılan 1514 Çaldıran Savaşı’ndan sonra 1639 Kasr-ı Şirin anlaşmasına kadar zaman zaman savaşlar olmuş, bu tarihten itibaren Osmanlı - İran sınırı değişmemiştir.

1736-47: Nadir Şah, Afşar Hanedanı'nı kurarak 1738'de Kuzey Hindistan'ı istila etmiştir. Despot bir yönetici olan bu hükümdar, 1747'de bir suikaste kurban gitmiştir.

1794 : Aga Muhammed Han, 1921 yılına kadar hüküm sürecek olan Kaçar Hanedanı'nı kurmuştur.

XIX. Yüzyıl: İran, Afganistan ve Rusya lehine büyük toprak kaybına uğramıştır.

1901: Ülkede bu tarihte petrol bulunmasıyla birlikte, İran üzerindeki İngiliz-Rus rekabeti yoğunlaşmıştır.

1906: İran'da ilk Meclis toplanmış ve ilk anayasa kabul edilmiştir.

1907: İran, İngiliz-Rus anlaşmasıyla nüfuz bölgelerine bölünmüştür.

I. Dünya Savaşı : İran toprakları İngiliz, Rus ve Osmanlı kuvvetlerinin harekat sahası olmuştur.

1921-25: Kaçar Hanedanı'nın son hükümdarı Ahmet Şah, Birinci Dünya Savaşı'nı izleyen istikrarsız dönemde, yurtdışında iken yapılan bir darbeyle devrilmiştir. Ordudan Rıza Han ülkede askeri bir yönetim kurmuş ve daha sonra Rıza Şah Pehlevi adı altında Pehlevi Hanedanı'nı başlatmıştır.

1941: İngiliz ve Sovyet kuvvetleri, Alman tehdidine karşı korumak gerekçesiyle, İran'ı işgal etmişlerdir. Rıza Şah tahtından feragate zorlanmış ve yerine oğlu Muhammed Rıza Pehlevi geçmiştir.

1945: Azerbaycan ve Kürdistan'da Sovyet taraftarı rejimler kurulmuştur.

1946: Sovyet birlikleri İran'dan çekilmiştir.

1951- 53: Başbakan Musaddık Parlamento'yu petrol endüstrisini millileştirmiş, fakat İngiltere'nin uyguladığı ambargo nedeniyle bu girişim başarıya ulaşamamıştır. Musaddık'a cephe alan Şah ülkeden ayrılmak zorunda kalmış, ancak Musaddık'ın bir darbeyle devrilmesi üzerine kısa süre sonra geri dönmüştür.

1954: Şah İngiliz, Amerikan, Hollanda ve Fransız şirketlerinden oluşan konsorsiyum ile bir anlaşma imzalayarak, petrol endüstrisini yeniden faaliyete geçirtmiştir.

1961-63: Devlet yönetiminin dizginlerini eline alan Şah altı noktaya dayanan Beyaz Devrimi başlatmıştır. Özellikle toprak reformuna girişilmiştir.

1963: Reformlara karşı dini muhalefet başlamıştır.

1969-70: İran'ın petrol gelirleri yükselmeye başlamış; ordunun modernizasyonu ve güçlendirilmesi için çalışmalara girişilmiştir.

1974: Pers İmparatorluğu'nun 2500. yıldönümü kutlanmıştır.

1978: Ülkedeki muhalefet, sürgündeki Ayetullah Ruhullah Humeyni'nin liderliğinde, Şah rejimine karşı genel ayaklanmaya dönüşmüştür.

1979: Şah'ın ülkeyi terk etmesiyle Pehlevi Hanedanı sona ermiş ve İslami Devrim sonucunda İran İslam Cumhuriyeti kurulmuştur.

1980-88: İran ile Irak arasında sekiz yıl süren savaş ülkede büyük tahribata yol açmıştır.

1989: Humeyni ölmüş, eski Cumhurbaşkanı Hamaney Dini Rehberliğe getirilmiş, başbakanlık kaldırılmış ve Meclis Başkanı Rafsancani Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

1993: Rafsancani ikinci kez Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

1997: Hüccetülislam Seyyed Mohammad Hatemi Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

2005: Mahmud Ahmedinejad Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.