Irak'ta parlamento seçimlerine doğru

Irak'ta parlamento seçimlerine doğru

ITC Kerkük Listesi Başkanı ve Kerkük İl Meclis Başkanı Turan:

KERKÜK (AA) - Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Listesi Başkanı Hasan Turan, 30 Nisan'da yapılacak parlamento seçimlerinin, Kerkük'ün geleceğini belirleyeceğini belirterek, "Türkmen, Arap ve Kürtlerin, Kerkük'ün geleceğindeki ağırlıkları bu seçimlerde ortaya çıkacak" dedi. 

ITC'deki görevinin yanı sıra Kerkük İl Meclis Başkanlığı'nı da yürüten Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada parlamento seçimlerinin, Irak'ın diğer illerinden farklı olarak Kerkük için daha büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi. 

- Kritik bir süreç

Kerkük'teki ana gündemin seçimler olduğunu dile getiren Turan, seçimlerin kritik bir süreci beraberinde getireceğini ifade ederek, "Bu seçimler, Kerküklüler açısından çok önemlidir. Çünkü Kerkük’ün durumu ve konumu, Irak’ın diğer illerine göre daha farklıdır. Parlamento seçimleri, Kerküklüler için sadece oy kullanmak ve Bağdat’a temsilci göndermek anlamına gelmiyor. Bu seçim, Kerkük’te bir sayımdır ve şehrin geleceğini etkileyecek bir demokrasi eylemidir. Seçimle, Türkmen, Arap ve Kürtlerin, kentin geleceğindeki ağırlıkları ortaya çıkacak" diye konuştu. 

- "Bölünmüş ve dağınık bir siyasi katılım var"

Turan, birden fazla liste ile seçimlere katılacak üç etnik grubun, Kerkük'ün geleceğinde etkin olacak bir sonucu hedeflediklerini aktararak şöyle konuştu:

"Kürtler açısından seçimleri kazanmak, Bağdat’taki Kürt siyasi ağırlığını direkt etkileyecektir. Türkmenlere gelince ITC, Kerkük’teki ağırlığını ve Türkmenlerin temsilciliği misyonunu sürdürmek istiyor. Birkaç liste halinde seçimlere hazırlanan Araplar ise kentteki kitlelerini temsil etmeye çalışıyorlar. 2010'daki Parlamento Seçimlerine göre Kerkük’te daha bölünmüş ve dağınık bir siyasi katılım var."

 Türkmenler olarak milli tutumlarından taviz vermeden Kerkük ve bölgedeki Arap ve Kürtlerle iyi ilişkiler içerisinde olmaya çalıştıklarını kaydeden Turan, "Kurduğumuz ilişkiler hiç kimseye bağlı olduğumuz ya da olacağımız anlamına gelmemeli. Stratejik anlamda uyum sağlayan herkesle birlikteyiz. Ancak bu stratejik ortaklık uzun vadeli olmalıdır. Mesela Kürtlerle yapılacak bir anlaşma, Türkmenlerin temel hakları yerine getirilerek yapılmalıdır. Biz Türkmenler, Kerkük'ün özel federe statüsü haline getirilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.   

- "Kürtler, çözüm önerimizi kabul etmedi"

Irak’ın Anayasasının 119'uncu maddesine göre her ilin özel federe hakkı olduğunu dile getiren Turan, Kerkük İl Meclisi Türkmen ve Arap üyeleri olarak bu teklifi 2006'da İl Meclisine sunduklarını hatırlatarak, "O zaman Kürtler, Irak Anayasası'nın 140'ıncı maddesinin uygulanmasının söz konusu olduğunu gerekçe göstererek çözüm önerimizi kabul etmedi" ifadelerini kullandı.  

Turan, sonraki süreçte 140'ıncı madde zaman aşımına uğramasına rağmen Kerkük'ün statüsü için farklı bir çözüm getirilmediğine değinerek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Çözüm için en son Birleşmiş Miletler'in (BM) bir önerisi oldu. BM Irak Temsilciliği yayımladığı bir raporda Kerkük için en sağlıklı çözümün üç tarafın yani Türkmen, Arap ve Kürtlerin kendi aralarında anlaşmaları olduğunu bildirdi. Bizim Türkmenler olarak önerimiz ise Kerkük’ün özel federe haline getirilmesi ve ortak şekilde yönetilmesidir. Yani Türkmen, Kürt ve Araplar bu yönetimde yer almalıdır."

Turan, AA muhabirinin, "Türkmenler, neden Kerkük'ün, Kürt bölgesine dahil olmasını istemiyor" sorusuna, "Kerkük’te en yoğun nüfusa sahibiz. Bunu tarih boyunca özellikle Osmanlılar döneminden itibaren görmek mümkündür. Kerkük’ün kültürel kimliği Türkmendir. Şayet Kerkük, bir başka bölgeye ilhak edilirse bu kimliğini kaybeder. Türkmen milleti, bu ilhaktan kaygılıdır. Türkmenlerin tek kurtuluşu Kerkük için özel federedir" cevabını verdi. 

Kerkük'teki Türkmenleri anlamak için Erbil örneğine bakılması gerektiğini kaydeden Turan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Erbil, Türkmenler’in nüfus olarak yoğunlukla olduğu bir kent. Çarşı pazarda ve sokaklarda Türkmenler, kendi aralarında Türkmence konuşuyorlar. Ancak nüfuslarını, siyasi bir varlığa dönüştüremediler. Erbilli Türkmenler, kendilerini etnik baskı altında hissediyor. Kürtler, 10 yılı aşkın bir zamandır yönetimde olmasına rağmen gözardı politikası devam ediyor. Kerküklülerin de en büyük korkusu budur."

Kaynak:Haber Kaynağı