Irak eski Başbakanı Allavi:

Irak eski Başbakanı Allavi:

"İbadi, eski muhalif siyasetçilerden olup, temiz ve dürüst birisidir. Ancak çevresinde bulunan müsteşarları kendisini yönlendirmede yetersiz kalıyor ve bazen yanlış yönlendiriliyor"-"Başbakan ve askeri liderlere Musul'u kurtarmak ve sonraki aşaması için p

BAĞDAT (AA) - HAYDAR HADİ - Irak eski Başbakanı ve Vataniyye Koalisyonu lideri İyad Allavi, Irak'taki siyasi gerginliğin devam ettiğini ve daha da derinleştiğini belirterek, "Şii, Sünni ve Kürtlerin bazen de bu grupların birbiriyle olan siyasi çatışması almış başını gidiyor." dedi.

Allavi, Bağdat'ta ikamet ettiği evinde AA muhabirinin sorularını cevapladı.

Irak'taki siyasi gerginliğin devam ederek daha da derinleştiğini ifade eden Allavi, "Bu gerginliğin temel nedeni siyasal mezhepçilik, bazı grupların (Sünniler) siyasetten ve karar mekanizmasından dışlanmasıdır. Irak'ta bugün siyasi mezhepçilik unvanıyla siyasete katılmanın bedeli ödeniyor. Meclis, yaşanan krizleri çözme konusunda başarısız. Bu meclis, denetleme ve yasama gücünü kaybetmiş. Şii, Sünni ve Kürtlerin bazen de bu grupların birbiriyle olan siyasi çatışması da almış başını gidiyor." dedi.

- "İbadi, dürüst biri ancak yanlış yönlendiriliyor"

Allavi, Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin ülkeyi yönetmede yetersiz kaldığını dile getirerek, "İbadi, eski muhalif siyasetçilerden olup, temiz ve dürüst birisidir. Ancak çevresinde bulunan müsteşarları kendisini yönlendirmede yetersiz kalıyor ve bazen yanlış yönlendiriliyor. İbadi'ye 'Partili Başbakansın ancak sadece partini temsil etmiyorsun. Tüm Irak'ı temsil edebilmek için de söz konusu partinden istifa et' dedim. İbadi'nin reform yapma isteği var ancak bunu yapacak 'silahı' bulunmuyor." değerlendirmesinde bulundu.

-"Görevimden alınmam e-posta yoluyla bildirildi"

Irak'ta İçişleri ve Savunma gibi önemli bakanlıklarda bakanın olmamasını da eleştiren İyad Allavi, "İbadi, böyle devam ederse tüm yetkileri eline alarak tek adam konumuna gelecek. Bu da ne partisine ne de ülkeye hizmet etmez." ifadelerini kullandı. İbadi'nin siyasi parti liderleriyle istişarelere kapalı olduğunu savunan Allavi, "Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı görevimi lağvettiğinde beni arayıp haber vermedi. Bu bana e-posta yoluyla bildirildi. Ben görevimden alınmadan önce zaten istifamı yazmıştım." dedi.

Allavi, Irak anayasanın yanlış temeller üzerine yazıldığını ve bunun Başbakana mutlak yetki verdiğini eleştirerek, ülkede geçmişte yapılan seçimlerin şeffaf olmadığını belirterek, "Seçim sonuçları ya dışarıdan belirleniyor ya da, burada, daha önce olduğu gibi sahtecilik yapılarak (2010 seçimi gibi) sonuçlar değiştirilebiliyor." ifadesini kullandı.

Irak'ta siyasi ve güvenlik açısından istikrarın ancak gruplar arasındaki ulusal uzlaşıyla gerçekleşebileceğini dile getiren Allavi, tüm renklerin temsil edildiği, eşit vatandaşlık esasına dayalı yönetime vurgu yaptı.

-"Musul'u kurtarmak planı yok"

Allavi, Musul'u terör örgütü DAEŞ'ten kurtarma operasyonuyla ilgili hükümetin planı olmadığını savunarak, "Başbakan ve askeri liderlere Musul'u kurtarmak ve sonraki aşaması için planlarının ne olduğunu sorduğumda cevap alamıyorum. Amerika, İngiltere ve diğer koalisyon güçlerinin de konuya dair hiçbir planı yok."

Iraklı eski Başbakan Allavi, "Musul operasyonu sonrası göçmenlerin evine dönmesi ve tüm renklerin yaşadığı Musul'da ulusal uzlaşının sağlanması önemli. Hükümette bir yetkim bulunmadığı için Musul operasyonunun ne zaman başlayacağını bilmiyorum. Bazı taraflara göre bu yıl başlayacak diğer taraflara göre de gelecek yılın başında başlayacak. Musul, hem coğrafi hem de nüfus açısından önemli bir kenttir." diye konuştu.

Şii milis güçlerden oluşan Haşdi Şabi'nin Musul operasyonuna katılma ısrarına değinen Allavi, "Haşdi Şabi'nin Musul'a girmesi hassasiyet oluşturur. Ateşi daha da alevlendirmemek lazım. Haşdi Şabi, sadece orduyu arka cephelerden desteklesin. Bunu Haşdi Şabi'nin iki liderine de ilettim."

-"İran, iktidarı elimden aldı"

İran'ın ülkesindeki siyasi nüfuzunun güçlü olduğuna vurgu yapan Allavi, "İran, 2010'daki genel seçimlerde çoğunluğu elde etmemize rağmen iktidara gelmemizi engelledi ve bunu elimden aldı." dedi.

Allavi, İran'ın Irak'ta bazı milis grupları destekleyip Haşdi Şabi'nin çatısı altına sokarak meşruiyet kazandırmak istediğini de dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bazı bölgelerimizin DAEŞ'ten geri alınmadığından ve iç göçmenlerin evlerine dönememesinden dolayı gelecek yıl Nisan ayında yapılması planlanan yerel seçimleri ertelemek istediğimizi belirttik. Ancak İran'ın Bağdat Büyükelçisinin bu seçimlerin zamanında yapılacağını söylediğini BM Genel Sekreteri'nin temsilcisinden öğrendim. Buna İran sefiri mi Iraklılar mı karar verecek?. Bu, Başbakanın yetkisi dahilindedir ve ertelenmesini gerekli görürse gereğini de o yapar. İranlı sefirin böyle bir müdahalesini anlayamıyorum."

-İran'ın Şii kurtuluş ordusu

İyad Allavi, İran'ın Irak, Lübnan ve Yemenli Şii milislerden oluşan "Şii kurtuluş ordusu" adında ordu teşkil etmek istediği iddiasına da değinerek, bununla birlikte iç çatışmaların İran'a da sıçrayacağını kaydetti.

Irak Dışişleri Bakanlığı'nın Suudi Arabistan'ın Bağdat Büyükelçisini değiştirme talebini "diplomatik hata" olarak nitelendiren Allavi, "Böyle bir talep, Dışişlerinden Başbakana gider ve Cumhurbaşkanı da konuya dahil edilir çünkü güven mektubu ona sunuluyor. Ancak bu böyle olmadı. Ülkelerle ilişkiler şahıslarla sınırlı değil ve şahıslardan daha üstündür. Başbakan İbadi, Suudi Kralı'nı muhatap almalıydı. Ancak İbadi'nin Dışişleri Bakanlığının tarafından bu talepten haberdar edilmediğinden eminim." değerlendirmesinde bulundu.

-Husilerin Bağdat ziyaretine eleştiri

Yemen müzakerelerine Husiler adına katılan heyetin Bağdat'a gelerek buradaki yetkililerce karşılanmasını eleştiren Allavi, "Husiler, Yemen'deki çatışmanın merkezidir. Bunlar, İran'ı Yemen'e sokmak ve İran'dan yardım almakla suçlanıyorlar. Bağdat'ta resmi törenle karşılanmaları büyük bir sorundur." dedi.

-"Türkiye ile en güçlü ilişkilere sahip olmamız lazım"

"Irak'ın Avrupa ve Kuzey Doğu Asya'daki tek kapısı Türkiye'dir. Türkiye ile ayrıca tarihi ve coğrafi ortaklığımız söz konusu. Türkiye ile en güçlü ilişkilere sahip olmamız lazım. Daha önceki Türkiye ziyaretlerimde o zaman Başbakan olan şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve o dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de bu konuyu görüşerek, Türk-Irak ilişkilerinin derinleştirilmesinin önemli olduğunu beyan etmiştim."

-"Bize, Saddam Hüseyin'in düşmesinden önce bile kapılarını hiçbir şart koşmadan açan İran değil, Türkiye oldu." diyen Allavi, "Türk hükümeti, aynı zamanda ABD güçlerinin topraklarımıza girmesine izin vermedi. Irak'ın Türkiye'ye yönelik yanlış politikası söz konusu." şeklinde konuştu.

-"Yeşil Bölge'nin dışında kalıyorum. Emeklilik maaşımı bile ödemiyorlar"

Bağdat'taki hükümet binaları ve birçok yabancı misyon temsilciliklerinin bulunduğu korunaklı Yeşil Bölge'nin dışında ikamet ettiğini hatırlatan eski Başbakan Allavi, şunları kaydetti:

"Ben, Yeşil Bölge'de oturmayı reddettim. Benim için Yeşil Bölge'de ikamet etmek ayıp bir meseledir. Orada bana ev ve saraylar arz ettiler ama tüm bunları reddettim. Hayatım burada (Yeşil Bölge dışında) tehlikededir. Bulunduğum binayı Maliye Bakanlığı'ndan kiraladım. Emeklilik maaşımı bile ödemiyorlar. Konuyla ilgili dilekçeme halen cevap almış değilim. Beni koruyan güvenlik elemanı ve konvoy aracımın bile sayısı çok az. Konvoyumdaki araçları hükümet değil kendi imkanlarımla aldım. Cumhurbaşkanı Yardımcısıyken yurtdışı ziyaretlerimi kendim karşılıyordum. Ben, Irak'ta terör örgütü El-Kaide'yi ve Necef'teki Hazreti Ali'nin türbesini ele geçirmek isteyen milisleri (Mehdi Ordusu) vuran bir Başbakandım. El-Kaideciler Almanya ve Lübnan'da bana suikast düzenlemeye çalıştı. Saddam'ın adamları tarafından da suikaste uğradım ve bir buçuk yıl hastanede yattım."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :