Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alim Gür’ün konuşmacı olarak katıldığı konferansta milli şairin hayatı ve edebi kişiliği örneklerle anlatıldı.

 “ İNANDIĞI GİBİ YAZDI VE YAŞADI”

Süleyman Demirel Kültür Merkezi Malazgirt Salonunda gerçekleşen konferansa akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Etkinlikte ilk olarak Mehmet Akif Ersoy’un hayatından kesitlerin anlatıldığı belgesel film izlendi. Ardından söz alan Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alim Gür, “Milletlerin bir takım ortak değerleri vardır. Milletler bunlara sahip çıktıkları ölçüde tarih sahnesinde kabilirler. Öteden beri milli, manevi hatta maddi değerleri geçmişten geleceğe intikal ettirenler hep abide birer şahsiyet olmuştur. Bu bakımdan son derece şanslı olan milletimizin yetiştirdiği kayda değer kişilerden biri de hiç şüphesiz Mehmet Akif Ersoy’dur. İstiklal Marşımızın şairi, milli mücadele döneminin önde gelen isimlerinden olan Mehmet Akif, inandığı gibi yazması ve yaşamasıyla dikkati çeken tam bir abide şahsiyettir.” diye konuştu.

            NÜKTE VE FIRRAYA MERAKLIYDI

         Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un hatıralarından örnekler vererek konuşmasına devam eden Prof. Dr. Gür, “Mehmet Akif’in, hayatı boyunca çok hüzünlü yıllar yaşadığı, sıkıntılı dönemler idrak ettiği bilinmektedir. Hatta milletimizin sıkıntılı dönemini çok iyi bilen Ersoy, oldukça kederlenmiş, ağlamıştır. Bunun yanı sıra özellikle zafer günlerinde Akif, nüktedan mizacı ve sanatkar kişiliğinin etkisiyle sevinmiş ve nükteler yapmıştır. Mehmet Akif’in mizaha, nükte ve fıkraya ayrı bir merakı vardı. Milli Şair’in hazır cevap olduğu, nükte, espiri ve latife yapmaktan, alaya almaktan, ince yergiden ve hakedenlere dersini vermekten hoşlandığını gösteren pek çok örnek literatürde bulunmaktadır.” dedi.