ANKARA (AA) - MEHMET TOSUN - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Marmaris'te kaldığı otele düzenlenen saldırıyla ilgili tutuklanan Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Namık Alper'in ifadesinde çarpıcı detaylar ortaya çıktı.

Alper, Muğla 2. Sulh Ceza Hakimliğine verdiği ifadesinde, daha önce Deniz Kuvvetleri Komutanlığında istihbarat başkanı olarak görev yaptığını, FETÖ hakkında basından takip ettiği kadar bilgi sahibi olduğunu öne sürdü.

Başında Fetullah Gülen'in bulunduğu örgütün, uzun sayılabilecek bir süre önce askeri okullardaki öğrenciler üzerinden Silahlı Kuvvetlere sızdığını değerlendirdiğini belirten Alper, bu konuda şahsi değerlendirmeleri dışında somut bilgi ve belgelerinin olmadığını, istihbarat başkanı olarak görev yaptığı sürede eline herhangi bir belge geçmediğini savundu.

Alper, şunları kaydetti:

"15 Temmuz'da akşam saatlerinde kardeşim ve ailemle yemek sonrası Marmaris'te gezerken, cep telefonumdan ismi kayıtlı olmayan bir numara aradı. Konuştuğum kişi çok sert ve kaba bir tavırla, önce kim olduğumu sordu. Karşılıklı kim olduğumuza dair kaba konuşmadan sonra, sesinden İstanbul'da görevli Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancı olduğunu anladığım komutan bana, 'Silahlı Kuvvetler yönetime el koyuyor, git, birliğinin başına geç.' dedi. Ben bu sözlere itibar etmeyip telefonu kapattım.

Gezmeye devam ederken, 10-15 dakika sonra bu defa o gün izinli olduğunu bildiğim Marmaris'te görevli Güney Görev Grup Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici beni cep telefonumdan aradı, sıkıyönetim mesajı yayınlandığını ve benim de Muğla İl Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirildiğimi haber verdi."

Bunun üzerine endişelenip evine gittiğini belirten Alper, lojmandaki dahili hattan kendisini arayan Kurmay Albay Mehmet Emre Sezenler'in, Nazmi Amiral'in emriyle gemilerin seyre çıktığından bilgisi olup olmadığını sorduğunu aktardı.

Alper, Sezenler'e, konudan bilgisinin olmadığını söylediğini ifade ederek, 22.30'da birliğindeki odasına geçtiğinde kendisine sıkıyönetim mesajının iletildiğini savundu.

- "Tüm birliği toplamaları emri verdim"

İfadesinde görevlendirmeyi kimin yaptığını bilmediğini iddia eden Alper, şunları bildirdi:

"Bana ulaşan mesajlar ve televizyondan takip ettiğim haberler üzerinden olayın ciddiyetini anlayınca, Kurmay Albay Mehmet Emre Sezenler'i, Personel Şube Müdürü İsmail Coşar'ı ve Marmaris Merkez Komutanı Albay Aytunç Kan'ı arayarak birliğe çağırdım. Meslek yaşamım boyunca emir komuta zinciri içinde çalışmaya alışık olduğum için Genelkurmay ve Deniz Kuvvetlerinden gelen mesajlardan etkilenip İl Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirildiğimi düşünerek, Muğla İl Jandarma Alay Komutanı Yavuz lbay'ı cep telefonundan arayıp, sıkıyönetim komutan yardımcısı olarak görevlendirildiğini, birliğinin başına geçmesini ve bana yardımcı olmasını söyledim.

Bu arada, yanıma gelen Kurmay Başkanım Mehmet Emre Sezenler ile istişare yapıp, mesaj ekindeki görev listelerini okuyunca yapılan görevlendirmelerden bunun Paralel Yapı'nın bir eylemi olabileceğini değerlendirdik. Ben münferit bazı olaylar yaşanmasın diye emrimdeki komutanlara tüm birliği toplamaları emrini verdim."

İzmir'de görevli Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Hasan Uşaklıoğlu'nu cep telefonundan arayarak, birliğinin başında bulunduğunu, her şeyin kontrol altında olduğunu, menfi herhangi bir durum bulunmadığını anlattığını savunan Alper, "Uşaklıoğlu, tahminime göre Muğla İl Jandarma Alay Komutanı ile yaptığım görüşmeyi öğrenmiş olduğundan bana hakkımda farklı şeyler duyduğunu söyleyince kendisine, aldığım mesaj emrinden sonra ilk etapta yanılgıya düşerek durumu farklı değerlendirdiğimi, hatalı davrandığımı açıkladım ama zaten ben kimseye ilan edilen sıkıyönetime bağlı olarak bir emir vermemiştim. Ben mesaj emrini aldıktan sonra sadece Muğla İl Jandarma Komutanı Yavuz Albay'a sıkıyönetim komutan yardımcısı olarak görevlendirildiğini, bana yardımcı olmasını ve birliğinin başında bulunması gerektiğini söyledim." ifadelerini kullandı.

- "Personelin FETÖ'cü olup olmadığını bilmiyorum"

Yanındaki Merkez Komutanı Albay Aytunç'a da Marmaris İlçe Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirildiğini haber verdiğini kaydeden Alper, söz konusu kişilere herhangi bir görev tebliğ etmediğini öne sürdü.

Aksaz Kurmay Başkanı Sezenler'in gece boyunca yanında olduğunu belirten Alper, ifadesinde şunlara yer verdi:

"Kurmay Başkanımın söz konuşu görevlendirmelere karşı çıkması durumunda tutuklanması veya etkisiz hale getirilmesine dair hiçkimseye herhangi bir emir vermedim. Kurmay Başkanımla bir yıldan beri uyumlu ve başarılı bir çalışma içerisindeyiz. Kendisine karşı hiçbir olumsuz düşüncem yoktur. Kurmay Başkanıma karşı gözaltı yapılması gerektiği yönünde hiçbir talimatım olmadığı gibi, bu konuda düşüncem dahi olmadı. Mesaj emrini aldıktan itibaren yaklaşık 15 dakikalık süre içerisinde İl Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirilmiş olduğumu düşündüm.

Kurmay Başkanım ile yaptığımız istişare sonunda yapılan görevlendirmelerden bunun bir Paralel Yapı eylemi olduğunu değerlendirdiğim için sıkıyönetim komutanı olarak yapmam gereken işlere dair hiçbir planlama yapmadım. Hiç kimseye bu konuda herhangi bir emir veya talimat vermedim."

Alper, elinde herhangi bir somut belge bulunmadığı için Aksaz Komutanlığında görevli herhangi bir personelin FETÖ/PDY Terör Örgütü ile ilişkisine dair herhangi bir bilgisinin olmadığını iddia etti.

- "Bizden destek talebinde bulunulmadı"

Namık Alper, Erdoğan'ın oteline düzenlenen saldırıya ilişkin de şunları kaydetti:

"Olay gecesi bulunduğum birliğim Marmaris'e uzak olduğu için herhangi bir helikopter ve silah sesi duymadım. Hatırladığım kadarıyla 01.30 sıralarında Muğla Valisi beni cep telefonumdan aradı, Marmaris ilçesinde helikopterlerin bulunduğunu ve ateş açtıklarını, bunların kim olduklarını sordu. Ben, herhangi bir bilgim olmadığını, araştırıp geri döneceğimi söyledim. Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı Albay Cenk Bahadır Avcı'yı telefonla aradım. Dalaman'dan helikopter kalkmadığını öğrendim. Yaptığım araştırmalar sonucunda Deniz Kuvvetlerine ait herhangi bir helikopterin uçuş halinde bulunmadığını tespit edip, bu durumu valime bildirdim.

Sonra Merkez Komutanı Albay Aytunç Kan'ı aradım. Vali beyin verdiği bilgiler doğrultusunda bizden destek istenebileceğini söyleyip hazır olmalarını istedim. O gece bizden herhangi bir destek talebinde bulunulmadı."

Telefonla görüştüğü Muğla Valisi'nin, kendisine yanlış işler olduğunu, bu olaya dahil olup olmadığını sorduğunu belirten Alper, valiye, "Herhangi bir sorun yok Sayın Valim, ben görevimin başındayım." dediğini aktardı.

Helikopter saldırısıyla ilgili kendisinden talepte bulunulmaması ve saldırıya karşı koymada yetersiz kalacakları için birliği terk etmediklerini savunan Alper, çatışma bölgesinden ayrılan helikopterlerin birliğine inişini engellemek için çeşitli önemler aldığını anlattı.

- "Aksaz'da hiçbir olay yaşanmadı"

Bazı helikopterlerin Dalaman yönüne gittiğini haber alınca tekrar Albay Cenk Bahadır Avcı'yı aradığını ifade eden Alper, şunları kaydetti:

"Bir helikopterin buraya indiğini haber alınca, kendisine yakıt ikmali yapmamasını, motor stop ederse de helikopteri ele geçirmesini söyledim. Albay Cenk bana, helikopterin motorunun stop etmediğini, beklemede olduğunu söyledi. Sonrasında da ikmal yapmadan helikopterin Dalaman'dan uzaklaştığını öğrendim. Bu arada, Marmaris Sahil Güvenlik Grup Komutanı Albay Mete ile birkaç defa telefon görüşmesi yaptım, çatışma bölgesindeki helikopterlere müdahale etmesi yönünde tereddüdü olduğunu söyleyince, tereddüt etmemesini, müdahale için harekete geçmesini söylemiştim.

Söz konusu çatışmaya kaç helikopterin katıldığını, bu helikopterlerde kimlerin bulunduğunu, bu saldırıya ilişkin emri kimin verdiğini kesinlikle bilmiyorum. Söz konusu saldırının nerede ve kimler tarafından planlanıp uygulandığına dair hiçbir bilgi ve görgüm yoktur."

FETÖ ile bağlantısının olmadığını savunan Alper, "Aksaz Deniz Üs Komutanlığında olay günü hiçbir olay yaşanmadı. Ben birliğe giriş-çıkışları kapatarak herhangi bir olay yaşanmasını önledim. Hatta bunun bir Paralel Yapı eylemi olduğunu tespit ettikten sonra henüz Marmaris'teki çatışma başlamadan 23.00 sıralarında Muğla İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz'u cep telefonumdan arayarak, olayların değişik geliştiğini, paralel bir kalkışmaya benzediğini, sadece birliğinin başında durmasını söyledim." ifadelerini kullandı.

- "15 dakika tereddüt ettim"

Terör örgütü FETÖ'nün daha önce Ergenekon, Balyoz ve casusluk soruşturmalarında birçok insanı mağdur ettiğine dikkati çeken Alper, böyle bir yaftayla gözaltına alınmaktan büyük üzüntü duyduğunu kaydetti.

Alper, şunları ifade etti:

"Sıkıyönetim komutanı olarak bir belgede adım geçtiği bana bildirildikten sonra 15 dakikalık bir tereddüt dışında herhangi bir emir, talimat vermedim. Herhangi bir faaliyette bulunmadım. 'FETÖ' denilen terör örgütünün çalışma yöntemi itibarıyla bir ya da birkaç kişinin, herhangi bir görevlinin adını bir belgede geçirmesi ile onca insanın mağdur olduğuna şahidim.

Benim ilgim ve bilgim dışında adımın bir belgede geçmesinden ben sorumlu tutulamam, adımın da neden o belgede geçtiğini bilmiyorum."

AA