İkindi Sohbetlerinde “Mahperi Hatun” konuşuldu

İkindi Sohbetlerinde “Mahperi Hatun” konuşuldu

Gisele Durero Köseoğlu;“Alaeddin Keykubat, Mahperi Hatun adıyla tanınan Kalonoros Prensesi Destina, Kubadabad Sarayı’nın mimarı Sadettin Köpek romanın ana kahramanlarıdır” dedi

Konya Büyükşehir Belediyesi ile SÜ Selçuklu Araştırmaları  Merkezinin ortaklaşa Koyunoğlu Müze ve Kütüphanesinde düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta İstanbullu Fransız Yazar Gisele Durero Köseoğlu tarafından “Sultan Alaeddin Keykubat’ın Hanımı Mahperi Hatun” konulu bir konferans verildi.

KİR FARD’IN KIZI DESTİNA

Durero Köseoğlu’nun kitaplarının videosunu seyredilmesinden sonra Türkçeyi ders almadan öğrendiğini, Mevlana Müzesini gezdikten sonra Selçuklu tarihine ilgi duyduğunu belirttikten sonra Mahperi Hatun hakkında şu bilgileri verdi: “Hunat Hatun ya da Mahperi Hatun, 1.Alaeddin Keykubad'ın eşi, 2.Gıyaseddin Keyhüsrev'in annesidir. Babası, Alanya Kalesi’nin hakimi Kir Fard idi. Alaeddin Keykubat Alanya’yı kuşatınca Kir Fard Keykubad'a bir mektup göndererek anlaşma yapmak istemiştir. Alaeddin Keykubat, Kir Fard’ın teklifini kabul etmiş. Kir Fard kızını 1.Alaeddin Keykubat’a eş olarak göndermiştir. Evlendikten sonra “Mahperi” ismini alarak kendisine Huant  (Büyük Hatun) unvanı verilmiş ve uzun süre Hristiyan olarak yaşamıştır. Sultan Alaeddin Keykubad ile evliliğinden 2.Gıyaseddin Keyhüsrev  dünyaya gelince oğlunun tahta geçmesi için Sadettin Köpek ile işbirliğine girmiş ve Kösedağ Savaşı yenilgisinden sonra da Adana’da Ermenilere sığınmıştır.” dedi.

ROMAN 12 YILDA YAZILDI

12 yıllık bir emeğin sonucunda 2004’te roman olarak yazdığı Mahperi Hatun’u araştırdığında kaynaklarda yeterli bilgiye ulaşamadığını ifade eden Durero Köseoğlu Türkiye’ye geldiğinde Mevlana Müzesinden çok etkilendiğini, Baha Veled ve dönemin Sultanı Alaeddin Keykubad’ı okumaya başladığını roman kahramanlarını yazarken olayların geçtiği yerleri gezerek zihninde canlandırdığını belirtti: “13. yüzyılda Anadolu’da  Türkler yeni yerleşik düzene geçmişlerdir. Çok iyi eğitim almış, sanatçı ruhlu Alaeddin Keykubad, kardeşi İzzeddin Keykavus’la girmiş olduğu taht kavgasını kaybeder. Sekiz yıl sonra kardeşi ölünce tahta çıkar. Dinler arası farklılığı hoşgörüyle karşılayan, devri için çok ileri düşüncelere sahip olan Alaeddin Keykûbad ticareti geliştirmek için kervansaraylar yaptırır ve Anadolu’da ticareti geliştirir. Moğolların  saldırılarına karşı topraklarını korumak zorunda kalır. Dünyanın diğer bölgelerinde insanlar din için savaşırken o dönemde Mevlana’nın barış, sevgi ve hoşgörü felsefesi Anadolu’da parlamaktadır.

Romanda  oğlunun geleceği için savaşan Mahperi Hatun, Sadettin Köpek ile işbirliği yapar. Köpek, hırslı ve tehlikeli bir kişiliktir. Alaeddin Keykubat’ı zehirledikten sonra vezirleri de öldürtür. Köpek, sanatkâr ruhlu birisi, hem müzisyen hem ressam hem de mimardır. Kubadabad Sarayı’nın planını ve duvar çinilerini çizen kişidir.”

KADIN SULTANLAR

Durero Köseoğlu Mahperi Hatun’un Kayseri’de kendi adını taşıyan bir külliye yaptırdığını, orada gömülü olduğunu, sandukasındaki kitabede  “Merhum ve Şehid 2.Gıyaseddin Keyhüsrev bin Keykubad’ın annesi Mahperi Hatun’dur” ifadesinden oğlunun öldüğü 1246’da hayatta olduğu düşünülmektedir.

İkinci kitabı “Gürcü Hatun”un 2015’te Fransızca yayınlandığını, Avrupa’ya göre “karanlık bir dönemde” dünyada kadınlar hakkında hiç konuşulmazken Selçuklu kadınlarını tanıtmak istediğini, o dönemde Mevlana’nın hoşgörü ve barış felsefesinin destanını kitaplaştırdığını belirtti.

 

Konya Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Köseoğlu ve SÜ Selçuklu Araştırmaları Merkezi Başkanı Mehmet Ali Hacıgökmen tarafından günün anısına  GiseleDurero Köseoğlu’nahediye takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimi yapıldı. Toplantı sonunda GiseleDurero Köseoğlu kitaplarını imzaladı. 

ikindi-sohbetlerinde-“mahperi--(2).jpg

ikindi-sohbetlerinde-“mahperi--(5).jpg