11 Mayıs cumartesi günü yüksek lisans dersi biter bitmez Üniversiteden hemen ayrılıp saat 17.00 de  işyerime geldim. Çalışanlarıma selam verdikten ve hatırlarını sorduktan sonra o günün haberlerini sordum. Çünki o saate kadar haberleri izleyememiştim.

   Kalfam  Hamza da Başbakanı çok seven ve günlük haberleri izleyen birisi olduğundan ilk söze başlayan o oldu:

   -''Abi bugün Başbakan birisine daha ''one minute'' çekti, birisi onu çok kızdırdı.'' dedi.

   O anda çok heyecanlandım, önemli bir şeylerin yaşandığını hemen anladım. Hamza devamını anlatmadan söze başladım:

   ''Muhakkak birisi veya birileri, birilerinin önceden yapmış olduğu bir hatanın  benzeri yeni bir hata yapmıştır, haksız bir şeyler söylemiştir.'' dedim.

   ''Aynen öyle oldu abi.''dedi ve o gün olanları ilk ondan öğrendim. O gün Danıştay'da olanları daha henüz tv de izlemeden:

   ''Sayın Başbakanımızın ve Akpartinin oyunu 2-3 puan daha artırdılar.'' dedim.

   Orada bulunanlar, ''aynen'' dediler.

   Aynı gün Sayın Başbakanımız ve parti yetkilileri, verilmesi gereken cevabı verdiler, ve söyleyeceklerini söylediler.

    Bazı törenleri fırsat bilerek cübbenin arkasına sığınarak yargı mensuplarının siyasileri eleştirmesi, nezaketsizlik adeta moda oldu.

    Metin Feyzioğlu keşke o gün, kendisinin doğumu sırasında hayatını kaybeden, yüzünü hiç görmediği rahmetli annesini hatırlayıp tüm annelerimizin ''anneler günü'' nü tebrik etseydiler.

    Rahmetli dedesi Turan Feyzioğlu'nun yıllarca milletvekili seçilmesin sağlayan, Kayseri, Konya, Sivas'lının çocukları ülkeye büyük hizmetleri olan Akparti'ye %70  oy vermiştir..

    Bardağın dudak payı olarak bırakılan boş kısmına değilde dopdolu olan kısmına baksaydı. Bardakta boş yer göremeyenler dolu kısmınıda boş gibi görüyorlar.

    Van depremi sonucu, Van'a yapılan yatırım,  yapılan hizmetleri ve sarılan yaraları manupile etmek, inkar etmek ve yapılmamış gibi göstermek hangi vicdana sığar.

   Sayın Başbakan'ın ve İktidarının son 12 yılda ülkemize yaptıkları hizmetleri anlatmaya, saymaya sözler kifayetsiz kalır.

   10 Mayıs 2014 Cumartesi günü Danıştay'ın 146. kuruluş günü kutlanıyordu.

   Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genel Kurmay Başkanı, Yüksek Yargı Organlar'nın, Danıştay Başkanı ve üyelerinin olduğu salonda, Feyzioğlu karşısında oturan Sayın Başbakan'ımıza ve iktidarına haksız eleştirilerde bulundu.

   Başbakan, Feyzioğu'nun yaşı kadar Türk Siyasetinin içerisinde oldu. 1973 yılından beri Türk Siyasetine yön vermiştir. 1994 yılından beri girmiş olduğu tüm seçimlerden oyunu yükselterek çıkmıştır.

   12 Yıldır,gece demeden, tatil demeden halkının sağlık, huzur ve mutluluğu, refahı için 77 milyonun çabasının toplamı kadar çırpınan, yorulan, çalışan Başbakanımızı eleştirmek onun hattine olmadığı gibi büyükde bir haksızlıktır.

   Feyzioğlu biraz uzağında ki hizmetleri göremediği gibi yeni adliye saraylarınıda görememiş. 12 yıl önce ''adliye sarayı''  ismi var, ortada saray yoktu. Şimdi ki adliye sarayları saray'a benziyor. Gerçek saraylar son 12 yılda yapıldı.

   Birinci Danıştay saldırısında, Mustafa Yüksel Özbilgin'in cenaze töreninde hükümet üyeleri protesto edildi, yumurta saldırısına uğradılar. Fakat laiklik sopasıyla hazırlanan operasyon tutmadı. Acaba amaç ikinci bir Danıştay vakası oluşturmak mıdır?

   Türkiye'de hiç bir şey tesadüfen olmaz. Nedeni vardır ve kesinlikle dışarıdadır. Bu nedenle içerideki tartışmalar ve dalgalanmalarıda bu denklemde değerlendirmek gerekir.

   Türkiye'de değişimi zorlayan tek isim R. Tayyip Erdoğan'dır. Haksız eleştiriler bu nedenle  onun  makamına ve iktidarına yapılmaktadır.

   Soma'da hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır dileriz. Milletimizin başı sağolsun.

   KASIM ÇAKIR-MEMLEKET GAZETESİ-KONYA