IKBY, Türkiye'de hükümetin kurulmasından memnun

IKBY, Türkiye'de hükümetin kurulmasından memnun

Türkiye'de 64. Hükümetin göreve başlaması, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde memnuniyetle karşılandı- MERİ Başkanı Prof. Dr. Alaattin:- "Türkiye-Kürdistan bölgesi ilişkileri, son 10 yılda büyük bir değişim geçirdi. Türkiye aynı parti ve aynı felsefeyle yöne

ERBİL (AA) - HEMİN HÜSEYİN-MUHAMMET KURŞUN - Türkiye'de 64. Hükümet'in göreve başlaması, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) memnuniyetle karşılandı. IKBY'deki siyasiler, gazeteciler, iş adamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, AK Parti hükümetinin göreve başlamasını "iyi ilişkilerin devam etmesinin" işareti olarak değerlendirdi. 

AA muhabirine konuşan Kürdistan Ortadoğu Araştırma Enstitüsü (MERI) Başkanı Prof. Dr. Dilaver Alaattin, Türkiye ile IKBY ilişkilerinin son 10 yılda büyük bir değişim geçirdiğini belirterek, "İlişkilerin derinliği stratejik bir seviyeye çıkmıştır. Son dönemdeki krizler de bu ilişkilere zarar vermemiştir. Fakat bu tecrübenin derinleştirilmesi ve güçlendirilmesi için iki tarafın daha dikkatli davranması gerekiyor. İlişkilerin güçlendirilmesi iki tarafın da yararınadır" dedi.

- "İyi ilişkiler devam edecek"

AK Parti'nin 1 Kasım seçimlerinde elde ettiği başarı ve tek başına hükümet kurmasının Ankara-Erbil ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi noktasında önemli olduğunu dile getiren Alaattin, "Kürdistan bölgesi, Türkiye'nin geleceğini ve politikasını daha net görebiliyor. Çünkü Türkiye aynı parti ve aynı felsefeyle yönetilecek. Bu da Kürdistan bölgesinin işini kolaylaştırıyor. Yani AK Parti'nin yeniden iktidar olması iyi ilişkilerin devamı anlamına geliyor. Aynı zamanda işbirliğinin de yüksek seviyede olacağını gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu. 

- "Ticaret ve yatırım kapıları açıldı"

Merkezi Erbil'de bulunan Zagros TV Genel Müdürü Aza Hasip Karadaği de "Kürt Bölgesel Yönetimi ile AK Parti hükümetinin gerçekçi siyaseti sayesinde ticaret ve yatırım kapıları açıldı. İmzalanan petrol ve doğal gaz anlaşmasıyla söz konusu ilişkiler farklı bir boyut kazandı ve iki taraf için de stratejik bir öneme büründü" ifadelerini kullandı. 

Türkiye'deki Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesinin kendileri için önem taşıdığına işaret eden Karadaği, oluşacak güven ve huzur ortamının iki tarafa da hizmet edeceğini kaydetti. 

- "Büyük işlere imza atıldı"

İş adamı Muhammet Ali ise Ankara ve Erbil'deki yöneticilerin "başarılı siyaseti" sayesinde Türkiye'nin Kürt bölgesinde büyük bir ekonomik güce sahip olduğunu söyledi. 

Ankara hükümetinin, Türkiye'deki borç ekonomisini tersine çevirdiğini ve ülkeyi tüm dünya ile rekabet edebilecek seviyeye çıkardığını belirten Ali, "Komşu ülkeler de başarılı ekonomisi nedeniyle Türkiye ile güçlü iş birliği kurmak istiyor. Türkiye ve Kürdistan bölgesi birbirinin tamamlayıcısı olan iki taraftır. Ancak bunun ilerletilmesi ve sürekli hale getirilmesi gerekiyor. Türkiye Sayın Erdoğan'ın liderliğinde, Kürdistan bölgesi ile büyük işlere imza atmıştır. Bundan iki taraf da fayda görmüştür" diye konuştu. 

- "Türkiye'deki atılımlar, AK Parti'nin güçlü iradesi olmasaydı gerçekleşmezdi"

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) resmi ajansı Peyamner'in Genel Yayın Yönetmeni Sirvan Neşat da IKBY için siyasi ve ticaret kapılarını açan Türkiye'nin aynı zamanda Avrupa ve dünya ile irtibat kurmalarını sağladığını dile getirerek, "Türkiye geçmişte bütün dünyaya hükmediyordu. Afrika'dan Avrupa'ya kadar uzuyordu sınırları. Şimdi de Sünni dünyanın temsilcisi olarak görülüyor. Kürtler olarak Türkiye'yi ABD'den daha önemsiz göremeyiz. Bu ülke ile daima siyasi, ticari ve kültürel olarak güçlü ve derin ilişkilerimiz olmalıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

"Türkiye'deki atılımlar, AK Parti'nin güçlü iradesi olmasaydı gerçekleşmezdi" diyen Neşat, "Çevremizdeki 4 ülkeden sadece Türkiye bize kapılarını açtı. Kürdistan bölgesinin inşasında ve kalkınmasında Türkiye'nin rolü büyüktür. Bunun yanında petrolümüzü Türkiye aracılığıyla satıyoruz. Bu sadece iki taraf arasındaki sağlıklı iletişimin bir kazanımıdır" ifadelerini kullandı. 

- "Türkiye'nin güvenliği Kürdistan bölgesinin güvenliğidir"

Siyasi Gözlemci Hasan Ahmet Mustafa ise Türkiye'deki güvenliğin ve huzurun yerinde olmasını istediklerini, bunun kendileri için de büyük önem taşıdığını diye getirerek şunları kaydetti:

"Türkiye'nin güvenliği Kürdistan bölgesinin güvenliğidir. İki taraf arasında 300 kilometreden fazla sınır bulunuyor. Sınırın iki tarafında da Kürtler bulunuyor. Bu meselenin farklı bir boyutu şüphesiz. İlişkiler birçok aşamadan geçti ancak şimdi sağlıklı bir zemine oturdu. Türkiye, petrolümüzü satma konusunda gayet ciddi ve ithalatımızın büyük bir bölümünü temin ediyor. Aramızda güçlü ticari ilişkiler kuruldu."

- "Türkiye'deki seçim sonuçları bizi ziyadesiyle memnun etti"

PKK'nın terör olaylarına da değinen Mustafa, Ortadoğu'nun güvenliğinin Türkiye'ye bağlı olduğunu belirterek, "Türkiye'deki seçim sonuçları bazılarının hoşuna gitmese de bizi ziyadesiyle memnun etti. Çünkü bunun güvenlik ve ekonomiyle ilgili çok yansımaları olacaktır. Ortadoğu'daki birçok ülkenin güvenliği çökmüştür fakat Türkiye sağlam durabildiği için Kürdistan bölgesi de istikrarlı kalabilmiştir" görüşünü dile getirdi.

Bas Gazetesi Başyazarı Berhem Ali, ilişkilerin AK Parti iktidarından sonra iyileşme gösterdiğini belirterek,"Türkiye'nin bir komşu olarak Kürdistan bölgesi üzerindeki etkisi çok fazladır. Siyasi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel olarak birbirimize bağlıyız. Özellikle AK Parti iktidarından sonra bu çok ileri bir boyuta taşındı" dedi. 

1 Kasım seçimlerinde HDP'nin önceki seçime göre oy kaybetmesini, Kürtlerin şiddeti ve terörü desteklemediğinin bir işareti olarak değerlendiren Ali, "Kürtler, Türkiye'deki demokratik tecrübenin ve siyasi kanalların kullanılmasını istedi. Çünkü çatışmanın ve şiddetin herkese sadece zararı var. Kürdistan bölgesindeki köyler ve bölgeler de PKK'nın varlığı nedeniyle büyük ziyana uğruyor" diye konuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı