İİT'den "Yahudi Ulus Devlet Yasası" toplantısı

İİT'den "Yahudi Ulus Devlet Yasası" toplantısı

İİT, "Yahudi Ulus Devlet Yasası" olarak isimlendirilen ırkçı İsrail yasası karşısında İslami ortak bir tutum belirlemek üzere toplantı düzenleyeceğini açıkladı

CİDDE (AA) - İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), "Yahudi Ulus Devlet Yasası" olarak isimlendirilen ırkçı İsrail kanunu karşısında İslami ortak bir tutum belirlemek üzere toplantı yapılacağını duyurdu.

İİT tarafından yapılan yazılı açıklamada, bu ırkçı İsrail yasası karşısında İslami ortak bir tutum belirlemek üzere daimi üyeler seviyesinde gelecek çarşamba bir toplantı yapılacağı belirtildi.

Söz konusu yasanın, İsrail'in yerleşim birimleri fikrinin uzantısı, Yahudileştirme ve etnik temizlik üzerine kurulu işgalci siyasetini meşrulaştırma girişimi olduğu, Filistin halkının varlığı, kimliği, tarihi ile meşru haklarını yok saydığı ifade edildi.

Açıklamada, yasanın, uluslararası toplumun iradesi ve yasaları, Birleşmiş Milletler tüzüğü ve ilgili kararları karşısında açık bir ihlal teşkil ettiği aktarıldı.

- Yahudi ulus devlet yasası

İsrail meclisinde 19 Temmuz'da çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.

Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları, hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:

"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail, dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır. İsrail'in başkenti Kudüs'tür."

Yasada yer alan "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır." ifadesiyle, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği vurgulanıyor.

Söz konusu kanun, Türkiye'nin yanı sıra Arap ülkeleri, Filistinli kurum ve şahsiyetler tarafından tepkiyle karşılanmıştı.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :