Geçtiğimiz hafta, “yeni yasa taslağında alkollü araç kullanma limiti 1.00 promil olarak belirlendi” diye bir haber dikkatimi çekti. Habere göre; Alkollü oldukları tespit edilen sürücülerin ehliyetlerine el konulması için önceki 0,50 promil (yani iki bira) “1.00 promil (4 bira) ya da üzerinde alkol oranı bulunması” gerekecekmiş…

Her yıl binlerce insanın aşırı hız ve alkollü araç kullanımından öldüğü Türkiye'de, alkol limiti iki kat artırılıyor ve hız limiti de yükseltiliyor.

İçişleri Bakanlığı, yeni hazırladığı yasa taslağında alkollü araç kullanma limitini 1.00 promil olarak belirledi. Neye göre belirledi AB yasasındaki sınırlara göre belirledi.

Taslakla yerleşim bölgelerindeki hız sınırı da 10 kilometre daha artıyor, hatta bölünmüş şehir içi trafiğinde hız 80 km. kadar da artırılacakmış. Buna göre, hem alkol al, hem sürat yap, hem de trafikte birilerinin ölümüne sebep olunca da mukadderat de. Hadi leeen derler adama.

Bakın sevgili dostlar, burası Türkiye ve Müslüman bir ülke… Ya da biz öyle biliyoruz. AB ülkelerinde ise Türkiye’yi hep Arab ülkesi olarak görüyorlar, öyle değil mi? Bir damlasının bile haram olduğu bir içkiyi sen 4 şişeye çıkarıyorsun, önce bu çerçeveden değerlendirmek gerek diye düşünüyorum. Sonra Allah korusun sen alkollü bir şekilde trafikte birinin canını alacan ve ama ben sarhoş değilim ki sadece 4 bira içtim diyeceksin, peki insanların 1 bira ile sarhoş olduğu bir ülkede 4 şişe bira da nereden çıkıyor? Şimdi trafik.gov.tr’de yer alan verilerin bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

2009 yılında gerçekleşen kazalardaki kusur oranlarına bakıldığında:

                                              Sayı                 %
Sürücü kaynaklı                  852342            97.4
Yaya kaynaklı                       17499             2.2
Araç kaynaklı                          1812             0.2
Yol kaynaklı                               575             0.1
Yolcu kaynaklı                           332             0.1
Toplam                                   872560           100.0

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre trafik kazaları için risk faktörleri;
- Alkollü araç kullanma,
- Hızlı araç kullanma,
-Emniyet kemeri ve çocuk koltuğu gibi güvenlik araçlarını kullanmama,
-Kötü yol yapımı,
-Güvensiz araç dizaynı,
-Yol güvenlik kurallarına uymama,
-Yetersiz acil servisler olarak sıralanmaktadır. Gördüğünüz gibi alkollü araç kullanma 1. sırada.

Birde size adli tıp merkezinin raporlarında alkol için ne deniyor? O bilgiyi de paylaşmadan geçemedim.

Alkol merkezi sinir sistemi üzerine tıpkı genel anestezi yapan maddeler gibi etki eder. Ancak vücut sıvılarına kolaylıkla dağıldığından içilen miktarları ile beyinde narkoz için gerekli düzeye genellikle ulaşmaz. Bununla birlikte az miktarda alkol alımı bile bir işin yapılması için gerekli beceri, dikkat ve özende azalmaya neden olur. Bu belirtilerin ortaya çıkması için gereken alkol miktarı kişiler arasında büyük farklılıklar gösterir. Alkol alanlarda öncelikle psişik inhibisyonlar ortadan kalkar. Daha sonra muhakeme ve karar verme yeteneği kaybolur. Dikkat ve refleks aktivite hızı azalır. Psikomotor koordinasyon azalır. Hafıza kusurları oluşur. Kanda alkol düzeyi arttıkça disoryantasyon, stupor, koma ve ölüm gelişir.
Alkol alımı ile kişilerde gözlenen davranış bozuklukları için tablo2.

Tablo 2: Alkol etkisi ile ölçüm değeri

Bu verilerin hepsi bilimsel birde öbür dünya verileri var o konuya hiç girmiyorum. Neden korkarım biliyor musunuz? Bu yasa tasarısını onaylayanların,yada çok iyi 4 şişe biraya çıkmış diyenlerin,Allah korusun çocuklarının veya sevdiklerinin sadece 4 bira içmiş birisi tarafından trafikte öldürülmesine..! Son olarak:İçmeyen trafiğe çıkmasın arkadaş!

Hoşça, sağlıcakla kalın. Ama en önemlisi adam gibi adam kalın.