İçişleri Bakanı Soylu: (2)

İçişleri Bakanı Soylu: (2)

"Türkiye'yi Avrupa Birliği kartı ile bir şekilde sürekli ürkütmeye, korkutmaya, terbiye etmeye çalışmanın modası çoktan geçmiştir"- "Geleceğe dair nüfus sorunları olan, Türkiye'yi alıp almaması bir yana kendi üyelerini birlik içerisinde tutma konusunda sı

ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye'yi Avrupa Birliği kartı ile bir şekilde sürekli ürkütmeye, korkutmaya, terbiye etmeye çalışmanın modası çoktan geçmiştir" dedi.

Vali Galip Demirel Ankara Vilayetler Evi'nde düzenlenen Göç Politikaları Kurulu ikinci toplantısına katılan Bakan Soylu, dün Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM), kendi medeniyet değerleri açısından "acınacak" bir karara imza attığını ve Türkiye ile ilgili bir değerlendirme ortaya koyduğunu anımsattı.

Avrupa'nın aslında "kendi kalesine gol attığını" ifade eden Soylu, Türkiye'nin Batı ile ilgili söz ve yükümlülüklerini her zaman yerine getirdiğini aktardı.

Soylu, 8 Mart 2016'da yürürlüğe giren ve arkasında vize serbestisi gelmesi gereken geri kabul mutabakatının bu konuda net bir örnek olduğunu belirten Soylu, günlük ortalama göçmen geçiş rakamının 2016'nın ilk 3 ayı için bin 869 olduğunu ancak bu rakamın 6 bin 800'e ulaştığının bilindiğini aktardı.

Bakan Soylu, söz konusu rakamın 2017'de kolluk kuvvetleri ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarının çalışma ve çabalarına rağmen 49 kişiye kadar düştüğünü belirterek, "Bu aslında Batı dünyasının oturup düşünmesi gereken, gerek Türkiye gerekse Ortadoğu ile ilgili yeniden bir değerlendirme yapması gereken konuların başında gelmektedir" diye konuştu.

Anlaşmanın vize muafiyeti kısmında herhangi bir ilerleme olmadığını, bunun yerine özellikle 16 Nisan referandumuna ilişkin garip bir tavır ortaya konduğunu dile getiren Soylu, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi Avrupa Birliği kartı ile bir şekilde sürekli ürkütmeye, korkutmaya, terbiye etmeye çalışmanın modası çoktan geçmiştir. Esasen Avrupa Birliği bugün bir cazibe merkezi olma özelliğini de yitirmeye başlamıştır. Geleceğe dair nüfus sorunları olan, Türkiye'yi alıp almaması bir yana kendi üyelerini birlik içerisinde tutma konusunda sıkıntı yaşayan, ortak para birimi, ortak anayasa hayali suya düşen Avrupa Birliği, bütün bunların ötesinde kendisini var eden medeniyet değerlerini de hızla kaybetmektedir. Düpedüz 'ırkçı söylemler ortaya koyan siyasi liderleri aşırı sağcı' diye tanımlayarak meşrulaştırmaya çalışan Avrupa'da korkarım ki yakın bir zamanda tarihteki kölelik ve köle ticareti sevdalıları da ortaya çıkacaktır."

Soylu, "Fransa'da açıkça Müslüman ve AB karşıtı ırkçı söylemler diğerleri tarafında desteklenmiyor görünse de tepkiyle de karşılanmamaktadır. Çünkü Avrupa'da açıkça prim yapmaktadır ve siyaset kurumu bu noktada popülizme ve kolaycılığa kaçmaktadır." dedi.

Ortadoğu'da ciddi bir göç baskısı bulunduğunu ve bunun küresel terör ve ciddi bir tehdit unsuru haline geldiğini aktaran Bakan Soylu, "Belki de dünyadaki en ciddi tecrübeye, birikime sahip ve jeopolitik olarak en kritik bölgede bulunan Türkiye’yi, ısrarla dışlamaya, diz çöktürmeye, terbiye etmeye çalışmak Batı dünyası için çok yanlış ve beyhude bir tercihtir. Bunu yapmak yerine, Türkiye’deki güçlü liderlikten istifade etmek, Ortadoğu’da barışı tesis etmeye çalışmak ve sadece Avrupa’yı değil bütün dünyayı insanlık için güvenli bir yer haline getirmeye çalışmak aslında daha rasyonel ve daha doğru bir tercih olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Soylu, sadece kitlesel göç anlamında değil düzenli göç noktasında da çalışmalarının sürdüğüne değinerek, Türkiye'nin bugün yaklaşık 500 bin yabancıyı ikamet izniyle misafir ettiğini söyledi. Soylu, bir yandan düzensiz göç olarak adlandırılan kaçak göçle mücadele ederken bir yandan da resmi göçmenlik kanallarını açık tutabiliyor olmasının terör örgütleriyle eş zamanlı olarak mücadele eden Türkiye için önemli bir başarı olduğunu vurguladı.

- "Türkiye, terörle mücadelesini bahane olarak göstermemiştir"

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından "Göçmen Arkadaşım" konulu bir resim yarışması düzenlendiğini hatırlatan Soylu, "Keşke çocuklarımızın vicdanındaki temizlik ve onların gözündeki büyük anlayış Avrupa ve Batı'nın birtakım ülkelerinde de olabilme fırsatına sahip olabilseydi" diye konuştu.

Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sorumlu bir devlet anlayışıyla Türkiye, terörle mücadelesini bahane göstererek göç politikalarında bir tavır değişikliği, katılık veya hukuk dışılık göstermemiştir. Türkiye, hiç kimseyi kapıdan çevirmemiş, kitleleri, arkalarından gelen kurşunlara ve bombalara rağmen geri döndürmemiştir ve kurumsal altyapıyı hazırlarken de gerek sosyal anlamda gerek güvenlik anlamında büyük zafiyetlere, çatışmalara müsaade etmemiştir. Bu kolay bir iş değildir ve açıkça ifade etmek isterim ki ülkemizde izlenen göç politikası, insan hakları temelinde, uluslararası normla uygun bir politikadır."

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin göç politikasını içeriden ve dışarıdan "kötücül" bir noktaya taşımak isteyenler bulunduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin ortaya koymuş olduğu bu başarıyı ve insanlığını maalesef Batı'nın gösteremediği bu sorumluluğu ortadan kaldırabilmek için Türkiye'de 'ince bir politika' uyguluyorlar. Toplumumuzla Suriyeli kardeşlerimizi karşı karşıya getirmek bu konuda birtakım yabancı istihbarat birimlerinin de ortaya koyduğu taahhütlerle birlikte bu büyük milleti bir sorgulamaya yöneltmek istiyorlar" değerlendirmesini yaptı.

Bakan Soylu, "Batı'nın yapamadığı, gerçekleştiremediği insaniliği Türkiye'ye de yaptırmamak için Türkiye'de bir karışıklık oluşturmak istiyorlar" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun konuşmasının ardından Göç Politikaları Kurulu ikinci toplantısı basına kapalı devam etti.

(Bitti)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :