ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Efkan Ala, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel'in, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından ABD'nin beraber çalıştığı bazı komutanların tutuklandığına yönelik açıklamalarının "gereksiz" olduğunu, belirterek, "Eğer bir itiraf değilse olacak iş değil. Türkiye'de başka devletlerin görevlilerinin muhatabı, Türkiye'deki devlettir. ABD'nin de muhatabı Türk devletidir. Türk devleti de oradaki paralelcilerden, asker elbisesi içine girmiş teröristlerden müteşekkil değil. Onlar zaten orada olmaması gereken insanlardı." dedi.

Bakan Ala, TRT Haber'de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

"Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı başta, şehir içinde tank ve zırhlı araçların bulunduğu yerlerin kapatılarak, şehir dışına alınacağı" hatırlatılarak, "Bu simgesel mi, yoksa fiili karşılığı var mı?" sorusunu Ala, "Hiç simgesel değil. Bunlar tam fiili karşılığı olan düzenlemelerdir. Dört cuntacı bir araya gelip karar verdiği zaman tanklar yürüyor. Tankın Ankara'da ne işi var? Ankara'da olmayacak. Sincan'da yürümedi mi? Yürüdü. 12 Eylül'de yürüdü. Ondan önce de yürüdü. Kaçıncı kezdir yürüyor. Onun için biz bunları çıkaracağız. Yani bunun reel karşılığı var." diye yanıtladı.

Ala, "Ankara'nın göbeğinde hava üssüne lüzum olmadığını" ifade ederek, "Birtakım askeri, mekanize birliklerin İstanbul'da, Ankara'da, buraların göbeğinde olmasına lüzum yok. Periferideki illerimizde olsunlar." şeklinde konuştu.

Kötü sistemle kötü niyetliler bir araya geldiğinde, ülkelere büyük zararlar verdiğine işaret eden Ala, "Darbe yapıyorlar, geriye götürüyorlar, tarumar ediyorlar. Hem sistem kötü hem de kötü niyetli gelmiş. Cehenneme çeviriyor memleketi." ifadelerini kullandı.

- "Gereksiz, lüzumsuz bir açıklama"

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Votel'in, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından ABD'nin beraber çalıştığı bazı komutanların tutuklandığına ilişkin açıklamalarını değerlendirmesi istenen Ala, şunları ifade etti:

"Gereksiz, lüzumsuz bir açıklama. Yani eğer bir itiraf değilse olacak iş değil. Türkiye'de başka devletlerin görevlilerinin muhatabı, Türkiye'deki devlettir. ABD'nin de muhatabı Türk devletidir. Türk devleti de oradaki paralelcilerden müteşekkil değil, asker elbisesi içine girmiş teröristlerden müteşekkil değil. Onlar zaten orada olmaması gereken insanlardı. Kimi, nereden alınmışsa onun yerine memleket evlatları konmuştur. Herkes görevinin başında. Tamamen düşünülmeden ya da çok düşünülerek... Yani eğer itiraf değilse dememin sebebi o. Bugün Sayın Başbakan'ımız da söyledi. Devletler arasındaki ilişkilerde yeri olmayan, diplomatik değeri olmayan bir cümle. Onun için üzerinde çok fazla durulmuyor. Durulması gerekir ama anlamsız bir cümle."

Türkiye'nin daha da güçlenerek, içindeki safraları, teröristleri temizleyerek yoluna devam edeceğini vurgulayan Ala, "Kim Türkiye ile ilişki kurmuş ve kurmaya devam ediyorsa devlet, millet buradadır. Ama kim devlet içindeki ihanet şebekesiyle ilişki kuruyor ve onları arıyorsa onlar yoktur." dedi.

- "Onlar açık sır"

"Darbe başarılı olsaydı cuntacıların bir başbakanı atayacakları çeşitli yöneticiler olacaktı. Bu yöneticilerin bazıları da sivil olacaktı iddiaları var. Bu konuda bilginiz ya da tahminleriniz var mı?" sorusunu Ala, "Maşaların bir numarası belli. Pensilvanya'da oturan zat. Onda şüphe yok. Terörist başının kim olduğu açık. Bunlar maşa. Maşayı tutanı arıyorsak onları kuvvetli tahminlerle söyleyebiliriz ama zaten kendilerini çok açık etseler maşa kullanmazlardı. Dolayısıyla kullananları biliyoruz. Onlar açık sır, herkesin bildiği sırdır. Ama söylediğinizde ispatı istenir. Bunun da ispatı o şekilde olmaz. Ama soruşturmalar devam ettikçe ortaya çıkacaktır. Birincisi de belli, Türkiye'de ne yapmak istedikleri de. Türkiye'yi tarumar etmek için görevlendirilmişler." diyerek yanıtladı.

- "Ciddiye alınacak bir durum yok"

"İnsan hakları ihlalleri olduğu" yönünde eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ala, ciddiye alınacak bir durum olmadığını belirtti.

Bakan Ala, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Bir kısmı böyle lüzumsuz, her zamanki ezberlerini söylüyorlar. Milletin gözü önünde olmuş. İnsanlara yapılan işe bakın. Darbeci alınmış, sorgulanmış ve götürülmüş. Burada şu ana kadar ortaya çıkan, bunları söyleyebileceğiniz hiçbir vaka yok. Biz devlet gibi davranmasaydık, bu işin kökünü çoktan kuruturduk. Ama başından beri demokratik, hukuk devleti nasıl davranacaksa öyle davranıyoruz. Milletimiz de öyle davranıyor. Bizden bunlara yönelik düzenlemeleri istiyorlar. 'Gidip de linç edelim.' demiyorlar. 'Düzenlemeleri yapın ve bunları en ağır biçimde cezalandırın.' diyor milletimiz. Devlet de kendi kurallarını işleterek gerektiği gibi mücadelesini veriyor."

- "DAEŞ'ten aldığı istihbaratı paylaşmıyor"

"Bölücü terör örgütüyle mücadelede bölgedeki durum nedir? Bütün bu olup bitenler mücadeleyi etkiliyor mu?" sorusu üzerine Ala, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, terörle mücadelenin sürdüğünü vurguladı.

"Bizim nasıl bir zorluk içinde olduğumuzu milletimizin de takdirlerine sunuyorum." ifadesini kullanan Ala, şunları kaydetti:

"Yani düşünün ki bu yapının bu kadar yoğun ve etkili olduğu, millete kanlı darbe girişiminde bulunacak katillerin bulunduğu bir mekanizmayla terörle mücadele ediyoruz. Artık orada bundan sonraki soruşturmalarda çok daha ilginç şeyler çıkabilir. Kim, kiminle orada iş tuttu? Kim hükümeti, milleti zora sokmak için hangi terör örgütleriyle nasıl paylaşımda bulundu? Nasıl yardımlaşmada bulundu? Yapılması gereken işi nasıl savsakladı, yapmadı da şehitlerimiz oldu. Verilmesi gereken istihbaratı aldığı halde nasıl vermedi de bombalar patladı?

Bunlar sadece tahmini söylediğim şeyler değil. Zaman zaman bunları yakaladık ve soruşturmalar açtık. Mesela jandarmadan bir görevli, DAEŞ'ten aldığı istihbaratı paylaşmıyor ve güzergahta onunla ilişkili olan başka bir yüzbaşı var. Onlar bu istihbaratı, emniyet ya da diğer birimlerle paylaşmıyorlar ve o bomba sonra... Bu tür şeyler çok fazla. Bu hadise olduğu zaman teröristlerin kendi aralarındaki görüşmelerde, nasıl bunlardan bilgi aldıklarını, nasıl irtibatta olduklarını itiraf edenler var. Gerçekten bu yapının, devletin içine sızarak ve çok da mesafe kat ederek, ülkeye verdiği zararın haddi hesabı yok."

Bakan Ala, memura izin yasağının ne zaman kalkacağına ilişkin soruyu ise "Şu anda bu devam edecek. Teyakkuz durumu sürüyor. Umarım kısa zamanda yeniden bir değerlendirme yaparız. Hükümetle yaptığımız değerlendirme sonucunda bir karar veririz." şeklinde yanıtladı.

(Bitti)

AA