Allah’ın “âlemlere rahmet”, “muhteşem ahlâka sahip”, “güzel bir örnek” olarak tanıttığı Hz Muhammed(sav) in  Kutlu doğum günlerini  ihya ediyoruz..

Sahabenin anam babam sana feda olsun ey Allahın Rasülü diyerek onun emir ve yasaklarını her şeyin önüne geçirdiği Asrısaadet çağından günümüze 21 yy Müslümanlarının hayatına ve yaşamına efendimiz ne kadar müdahil. 

Bizlerde Allah ve Resulü bir şeye hükmettiği zaman gönül rahatlığı ile anam  babam   sana  feda  olsun diyebiliyor muyuz?

“Rabb'ine yemin olsun, onlar aralarında çıkan meselelerde seni hakem tayin etmedikleri, senin verdiğin hüküm konusunda içlerinde bir sıkıntı duymayacak derecede tam bir teslimiyetle teslim olmadıkları sürece iman etmiş sayılamazlar.”(nisa65)  buyuruyor rabbimiz.

Bizim için en güzel örnek  “üsvetül  hasane”     ve  yaşayan  Kuran olan  Hz   Peygambere     yaşantısına  ve örnekliğine    bizim yaşantımız   ne   kadar  benziyor?

Bizler acaba Peygamberimizi yeterince tanıyor muyuz?  

Tanıyorsak Müslümanlar arasında bu kadar ayrılık,  gayrilik,  birbirini öldürecek boğazını kesecek kadar ileri giden düşmanlık  niye?

Demek ki biz onu gerçek manada tanımıyoruz ki tüm bu başımıza gelenler ondandır.

 Bizler onu ancak ağabeylerin, efendilerin, liderlerin, şeyhlerin,   başkanların tanıttığı kadar tanıyoruz ki bunca musibet, bunca karmaşa, bunca düşmanlık başımıza o yüzden geliyor. 

Hal buysa onu anlamak istiyorsak Kur’an-ı okumamız,   Kuranı anlamamız, Onu Kurandan tanımamız gerektiğini bizlere onun en yakınındaki kişi, müminlerin annesi söylemiyor mu?

Hz. Aişe annemize Peygamberimiz’i (sas) bize anlat diyenlere, ‘Siz Kur’an okumuyor musunuz?’ demiyor muydu?
Hz. Peygamber’i tanıtan en objektif, en orijinal ve en sahih kaynak Kur’an’dır. “Kuran’ı Peygamber’in aracılığına başvurmadan anlamaya çalışmak nasıl Kuran’ı yanlış anlamaya yol açıyorsa,” Hz. “Peygamber’i Kuran’ın aracılığına başvurmadan anlamaya çalışmak, peygamberi yanlış anlamaya yol açacaktır.”

Bu ikisi et ve tırnak, tohum ve toprak kadar birbirinden ayrılamaz.
Kuran, onu çağa taşımak için çırpınır. Onun tarihe hapsolmasını önlemek için onunla ilgili tarihsel olayları müminin yüreğine, imanına, ibadetine taşır.

Kuran müminin hayatında onu güncel kılmak için ne gerekiyorsa yapar.
Müminler Kuran’da onu, onda Kuran’ı görürler. Onu Kuran’la, Kuran’ı onunla tanırlar.

Kuran’a onun aynası, ona Kuran’ın aynası gibi bakarlar. Rabb’im! Bizi peygamberin mirasından geçinenlerden, onu müsrifçe tüketenlerden eyleme! Onun mirasına sadık olanlardan, onu yaşayarak ve çağa taşıyarak yaşayanlardan eyle! Âmin.