Humuslu Türkmenlerin imkansızlıklar içindeki yardım bekleyişi sürüyor

Humuslu Türkmenlerin imkansızlıklar içindeki yardım bekleyişi sürüyor

Suriye'de Esed rejiminin zorla göç ettirdiği Humuslu Türkmenler, İdlib'de insanlık dışı koşullarda barınmaya çalışıyor- 55 aile, soba, mazot, sünger, battaniye gibi yardım malzemeleri bekliyor - 7 yaşındaki Ömer Nebhan:- "Humus’un Kala köyünden Türkmen'im

İDLİB (AA) - BURAK KARACAOĞLU/EŞREF MUSA - Beşşar Esed rejiminin zorla göç ettirdiği Humuslu Türkmenler, sobadan battaniyeye, okuldan camiye birçok ihtiyaçları için yardım bekliyor.

Humuslu Türkmenler, Beşşar Esed rejiminin topraklarını ele geçirmesi ve onları göçe zorlamasının ardından mayıs ayında İdlib'e sığındı.

İdlib'de boş buldukları arazilerde kendi imkanlarıyla kurdurdukları derme çatma çadırlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan 55 aile, kışın gelmesiyle daha zorlu mücadeleye girdi.

Türkmenler, Esed rejiminin bombardımanı nedeniyle evlerinden çıkarken yanlarına yalnızca birkaç parça eşya alabilmişti. Birçok temel ihtiyaç maddesinden yoksun durumdaki Türkmenler yardım bekliyor.

Esed rejiminin saldırılarında annesi, kız kardeşini ve yeğenlerini kaybeden Yasin Ebu Hamza, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Humus’un Kala köyündenim. Yurdumuzdan çıkarılıp kamplara atıldık. Burada bize bakan yok. Çocuk hastalanıyor doktor yok." dedi.

Kış aylarının çok zor olduğunu söyleyen Ebu Hamza, "Çocuklar üşüyor. Sünger, soba, mazot, battaniye ve yastık lazım. Yağmur yağarsa çadırın içine su girer. Dışarısı hep çamur olur." ifadelerini kullandı.

Ebu Hamza, "Çadır kentin yakınlarında cami yok. Halk namaz kılamıyor. Türkiye Türkçesini daha iyi öğrenmek istiyoruz ama öğretmen yok. Gece vaktinde çocuklarım hasta veya aç olduğunda onların karınlarını doyuramadığım ve ilaç bulamadığım zaman yaşadığım en zor anlardandır." şeklinde konuştu.

- "Erdoğan dede bizi çadırlarda bırakmayın"

7 yaşındaki Ömer Nebhan da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Humus’un Kala köyünden Türkmen'im. Ey Erdoğan dede bizi köyümüzden çıkardılar. Evimizden attılar. Çadırlara koydular. Çadırlar iyi değildir. Erdoğan dede bizi çadırlarda bırakmayın. Türkçe ve Kur'an öğrenmek istiyorum." dedi.

İdlib'e sığınan Türkmenlerden 5 çocuk annesi Samira Abo da geçen ramazan ayından iki gün önce köylerinden tehcir edildiklerini söyledi.

Abo, "Hayat burada çok zordur. Bize bakan veya yardım eden kimse yoktur. Okul veya cami yoktur. Soba, mazot, sünger ve battaniye lazım." dedi.

Eti, Kurban Bayramı'ndan sonra bir kere yediklerini belirten Abo, "Ben de Türkmen'im. Türk kardeşlerimize bir mesajım var. Bize gelin bakın. Yardım edin. Hayat burada pek zordur. Kızım hasta. Beyninden problemi var. Tedavi görmesi lazım. Ben de para olsa Türkiye’ye gidip orada yaşamak isterdim. Orada kızımın tedavisini yaptırırdım. Kendim ve kocamın da tedavisini yaptırırdım." ifadelerini kullandı.


Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :