Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Bir dönem camiye giden çocuklara ve onlara sadece Kur'an ve siyer dersi veren adamlara terörist muamelesi yapıldı. Bu çocuklar tehdit edilerek camiden uzaklaştırıldı. Bu projede özellikle Fetullahçı Terör Örgütü mensubu polis memurları veya yargı mensupları ciddi rol oynuyorlardı." dedi.

Yapıcıoğlu, partisinin Genel İdare Kurulu toplantıları için bulunduğu Van'da, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, buradaki konuşmasında, müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesini öngören yasa tasarısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Müftülüklere ve imamlara nikah kıyma yetkisi verilmesi ve imam nikahına resmi bir statü kazandırılmasının parti programlarında yer aldığını belirten Yapıcıoğlu, bu taleplerinin karşılık bulmasını olumlu değerlendirdiklerini söyledi.

Bu konunun bazı kesimlerce, ya yeterince araştırılmadığı için ya da kasıtlı olarak çarpıtıldığını ifade eden Yapıcıoğlu, çocukların özellikle küçük yaşta camiyle, namazla, Kur'an ile tanışmasının önemli olduğunu vurguladı. Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:

"Malumunuz 28 Şubat süreci̇nde Kur'an kurslarına yazılmak için belli bir yaş sınırı getirilmişti. İlkokulu bitirme yaşı getirilmişti. Çocukların 12 yaşından önce Kur'an kurslarına gönderi̇lmesi̇ni̇n önü kapatılmıştı. Bir dönem camiye giden çocuklara ve onlara sadece Kur'an ve siyer dersi veren adamlara terörist muamelesi yapıldı. Bu çocuklar tehdit edilerek camiden uzaklaştırıldı. Bu projede özellikle Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu polis memurları veya yargı mensupları ciddi rol oynuyorlardı. Halen devletin hafızası FETÖ mensubu memurların yazdıkları belgelerden oluşuyor. Bunun da mutlak suretle düzeltilmesi gerekiyor. Bizim gelecek nesillerimiz, çocuklarımız mutlaka kendi inancına, kendi maneviyatına uygun bir tedrisattan geçirilerek yetiştirilmelidir. Yoksa gelecek bi̇zi̇m i̇çi̇n karanlık olacaktır."

- İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine tepki

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine tepki gösteren Yapıcıoğlu, temmuz ayında burada 20'nin üzerinde Müslümanın şehit edildiğini söyledi.

Yapıcıoğlu, "Buradaki mesele ibadet hürriyetinin engellenmesi değil. Mesele, siyonistlerin orada var olması, işgal etmesi sorunudur. Siyonistlerin kurduğu terör şebekesini devlet olarak tanımak hemen arkasından şunu getirecektir; onlara karşı meşru olarak direnen kardeşlerimiz terörist kabul edilecektir. Uluslararası hukukta da iç hukukumuzda da silahla bir şekilde güç kullanma yetkisi yalnızca meşru olarak devlete aittir."