Salih Sedat Ersöz

Salih Sedat Ersöz

Hırsızın hiç mi suçu yok?

                                                      

31 Mart seçimlerinin ardından çalkalanan sular bir türlü durulmuyor.

Bilhassa herkesin gözünün çevrildiği yer İstanbul oldu. Ak Parti’nin İstanbul’u kaybetme ihtimalinin yüksek olması, Ankara’nın da kesin olarak kaybedilmesi Ak Parti seçimleri kaybetti yorumlarına yol açtı. Hiç kimse Ak Parti’nin seçimlerden yine birinci çıktığına bakmıyor. Ankara ve İstanbul’u kaybedince seçimleri kaybetmiş görünüyorsunuz. Hele hele İstanbul’u…

İstanbul’un bu kadar konuşulması çok normal… Zira İstanbul dünya şehri… Ankara Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti, İstanbul hem 600 yıl dünyaya hükmeden Osmanlı gibi bir medeniyetin başkenti hem de hâlâ dünya başkenti… İstanbul bir sembol…

İstanbul’un kaybedilme ihtimali attıkça Ak Parti’ye yönelik eleştirilerde de aynı oranda artış gözleniyor. Yazılan yazılarda ve sosyal medya paylaşımlarında sürekli Ak Parti’nin hatalarından bahsediliyor. Sıralanan bu hatalar doğru da olabilir.  

Ancak bu hataları ardarda sıralayanlar, karşı tarafın oy hırsızlığından, 21 bin sahte seçmen kaydından, sandıklarda usulsüz olarak görevlendirilen binlerce kişiden hiç söz etmiyorlar.

Bütün bunların belgesi var mı denebilir. Evet hepsinin belgesi var. Büyükçekmece’de tarlalarda, inşaatlarda ikamet ediyor gibi gösterilerek 21 bin sahte seçmen kaydedilmesi tamamen belgeli. Hatta bu konuda Nüfus Müdürlüğü yetkililerinden ve Büyükçekmece Belediyesi görevlilerinden tutuklu olanlar var.

Peki böylesine vahim bir olay karşısında İlçe ve İl Seçim Kurulları Ak Parti’nin müracaatını niçin reddediyor? Neymiş efendim, listelerde olan seçmen kayıtlarına itiraz süresi dolmuş. Hayda. Yahu itiraz seçmen kayıtlarına değil ki. Bu sahte seçmenlerin seçimlerin sonucunu etkilediğine itiraz ediliyor. Konu şu anda YSK’nın gündeminde. Bakalım YSK ne karar verecek?

Ayrıca Ak Parti’nin tüm oyların sayılma müracaatı da YSK tarafından reddedildi. Sadece 51 sandığın tekrar sayılmasına karar verildi. Niçin 51 sandık?

Ak Parti İstanbul’un genelinde yani bütün sandıklarda oy hırsızlığı yapıldığını belirtiyor ve örnek olarak 51 sandıktaki bu hırsızlığı belgeleriyle ortaya koyuyor. Ve diyor ki bu 51 sandık sadece bir örnek. Bütün sandıklarda bu tür oyunlar, planlar yapılmış. Oylar kaydırılmış. Organize bir suç işlenmiş. Onun için bütün sandıkların yeniden sayılması gerekir.

Verilen karar; 51 sandık sayılacak diğerleri sayılmayacak. Hayda. Yahu bu 51 sandık bir örnek. 51 sandıkta olan hırsızlık diğer sandıklarda da mevcut. Muhakeme yok ki… 51 sandıktaki hırsızlığı kabul ediyor, diğer sandıklarda hırsızlık yok diyor. Ne biliyorsun olmadığını? Olup olmadığı sayılmadan bilinmez ki…

Bakın sadece iptal edilen oyların sayımından sonra 29 bin olan oy farkı 14 bine düştü. Demek ki sadece iptal edilen oylarda 15 bin oy hırsızlığı yapılmış. İptal edilen oylarda hırsızlık yapılmışsa, diğer oylarda da mutlaka yapılmıştır. İşte bunun ortaya çıkarılması için tekrar sayım gerekli idi ama maalesef muhakemeden yoksun adamlar tarafından reddedildi.

Tekrar sayımdan niçin korkuluyor? Hak yerini bulsun, vatandaşın her oyu tam adresine yazılsın da var sonuçlar 10 – 15 gün sonra açıklansın. CHP’nin sürekli tekrar sayımları durdurmak için yaptığı itirazların arkasında hangi neden var acaba? CHP kendinden eminse tekrar sayım yapılmasına niçin karşı çıkıyor?  YSK tekrar sayım yapılmasını neden engelliyor?

Ankara için haklı olabilirler. Zira Ankara’da 124 bin oy farkı var. Bu farkın tekrar sayım yapılsa da kapanmaz gerekçesi ile reddedilmesi normaldir. Ama 10 milyon seçmenin bulunduğu İstanbul’da 14 bin oy farkı ile kazanılıyorsa ve de birçok yerde oy hırsızlığı, oy kaydırması yapıldığı, sahte seçmen kayıtları belgelenmişse burada tüm oylar yeniden sayılmalıydı. Tüm oylar yeniden sayılır, kimsenin kafasında soru işareti kalmaz, hem siyasiler, hem vatandaşlar rahatlar ve kim bir oy farkıyla bile olsa kazanmışsa o Başkan olarak ilan edilirdi. Ama maalesef bu olmadı.

Tüm oyların % 6 sına tekabül eden oyların sayımında 15 bin oy çalındığı ortaya çıkıyor. Sadece bu bile tüm oyların sayılması için yeterli bir sebeptir. Bütün deliller ortada iken tekrar sayım yapılmayacak da hangi şartta tekrar sayım yapılacak? Tekrar sayım yapılması için daha ne olması lâzımdı.

Ak Parti şimdi haklı olarak bütün sandıklarda yapılan organize suç dolayısı ile seçimlerin yenilenmesini istedi. Zira başka çaresi kalmadı. Seçimler yenilenirse belki de net olarak kaybedecek ama hiç olmazsa vatandaşın isteği yerine gelmiş olacak, kimse de bir tereddüt kalmayacak.

Şimdi tekrar yazımın başına dönüyorum ve Ak Parti’nin hatalarını sıralayanlara soruyorum: Hırsızın hiç mi suçu yok?

Ak Parti’nin ve hükümetin elbette hataları vardır. Birçok hatası dile getirilebilir ama bir defa da şu olan rezaleti, yapılan oy hırsızlığını, kaydırılan binlerce oyu, sahte seçmen kayıtlarını, sandıklarda görevlendirilen usulsüz kişileri yazın yahu…

Bazıları da bütün bunlar yapılırken Ak Parti teşkilatları uyudu mu diyorlar. Haklılar. Sandıklar, seçim kurulları boş bırakılmamaydı. Ama hiçbir şey bu rezaleti ve oy hırsızlığını haklı göstermez.

Benim kanaatim bu durum organize yapılmış bir eylemdir ve bu eylem için aylardır çalışma yapılmış. Bunu da FETÖ’nün yapma ihtimali çok yüksek. Böylesine organizeli bir işi başka kimse yapamaz.

FETÖ tarafından Ak Parti Hükümetine, daha önce MİT Başkanı'nı alma yolu ile, 17 ve 25 Aralık Operasyonları ile, 15 Temmuz kanlı ihanet kalkışması ile 4 darbe girişiminde bulunulmuştu. Şimdi 31 Mart seçimlerinde yapılan oy kaydırmaları ve oy hırsızlığı operasyonuna beşinci darbe girişimi denilebilir. Maksatları Ak Parti Hükümetini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yıkmak olduğuna göre her yolu deneyerek amaçlarına ulaşmak istiyorlar.

Bu girişim belgeli, delilli, ispatlı olarak açığa çıkarıldığına göre, bunu yapanların da belirlenmesi ve en şiddetli cezalara çarptırılması şarttır. Sadece tezgâhlayanlar, yardım ve destek olanlar değil, ihmali olanlar da cezalandırılmalıdır. Yazımı seçimlerden sonra yazdığım bir şiirle tamamlamak istiyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

SEÇİMLER

Seçimler geldi, oylar verildi,

Siyasiler heyecandan gerildi,

Kimi üstte, kimi yere serildi,

Son karar milletindir şüphesiz.

 

Aylardır durmadan çalıştılar,

Seçmenin içine karıştılar,

Halkla tam olarak kaynaştılar,

Son karar milletindir şüphesiz.

 

Seçim günü konuşan millettir,

Onun sözüne uymayan illettir,

Millete aykırı siyaset zillettir,

Son karar milletindir şüphesiz.

 

Sandıklar açıldı, oylar sayıldı,

Sayıldıkça kimi bayılıp ayıldı,

Kimi zevkten dört köşe yayıldı,

Son karar milletindir şüphesiz.

 

Millettir en son sözü söyleyen,

O izler herkesi mütemadiyen,

İsabet eder, şaşmaz katiyen,

Son karar milletindir şüphesiz.

 

Herkes karara saygılı olmalı,

Millete kulak verip duymalı,

Sonuca bağlı kalıp uymalı,

Son karar milletindir şüphesiz.

 

Seçilenler hizmet ehli olsun,

Halka hizmet aşkıyla dolsun,

Şehrine taş üstüne taş koysun,

Son karar milletindir şüphesiz.

 

Salih Sedat geçti gitti seçimler,

Sona ersin kavgalar, gürültüler,

Halkımız şimdi hizmet bekler,

Son karar milletindir şüphesiz.

Salih Sedat Ersöz

 

 

 

  

Önceki ve Sonraki Yazılar