BRÜKSEL (AA) - ŞERİFE ÇETİN/HATEM SAKLY - Belçika'da Fransızca konuşanların ağırlıklı yaşadığı Valonya bölge parlamentosunda İslami usullere göre hayvan kesiminin yasaklanmasına karşı ülkede yaşayan Müslüman ve Musevi toplumlar birlikte hareket etme kararı aldı.

Belçika nüfusunun yaklaşık yüzde 6'sını oluşturan Müslüman ve Museviler, dini adetlerini yerine getirmelerini engelleyen hayvan kesim yasağına tepki gösteriyor.

Belçika'nın Valonya Parlamentosu'nda dini kesim yasağı kararı alınmasının ardından AA muhabirine konuşan Müslüman ve Musevi toplum yetkilileri, insan hakları ve dini özgürlüklerini kısıtlayan karar karşısında birlikte hareket edeceklerini açıkladı.

- "Anayasa Mahkemesine başvuracağız"

Belçika Müslümanlar Temsilciliği Derneği Başkanı Salah Echallaoui, Valonya Parlamentosu'nda alınan kararı üzüntüyle karşıladıklarını belirterek, "Valonya Parlamentosu'ndan bu kararı almadan önce bizimle irtibata geçip bizi dinlemesini birçok kez talep ettik. Parlamento başkanına tasarıyı oylamaya sunmadan önce bizimle bu konuyu istişare etmeleri için mektup yolladım." dedi.

Müslüman ve Musevi toplumlar olarak hem hayvan haklarını gözetecek hem de iki tarafı memnun edecek şekilde bir çözüm bulunması için diyaloğa açık olduklarını ifade eden Echallaoui, "Karşılıklı iletişim kurarak çözüm bulmak mümkün. Ancak parlamento çok hızlı hareket etti ve bizlere fikrimizi beyan etme hakkı tanımadı." diye konuştu.

Echallaoui, Belçika'daki Musevi toplumuyla hareket ederek ülkedeki kanunlar uyarınca bu sorunu çözmeye çalışacaklarına dikkati çekerek, "İlk adımımız Belçika Anayasa Mahkemesine başvurmak olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Merkezi Lüksemburg'da bulunan Avrupa Birliği (AB) Adalet Divanına konunun iletildiğini söyleyen Echallaoui, "Hayvan kesimi konusu hakkında AB Adalet Divanının temmuz ayı başında kararını açıklamasını bekleyeceğiz." ifadesini kullandı.

- "Bu iki toplum için de trajedi"

Belçika Hahambaşı Albert Guigui de "Valonya Parlamentosu'nun kararı biz ve Müslüman toplum için bir trajedi. Bu karar demokratik bir ülke olan Belçika'da insan haklarını ve özgürce dinimizi yaşama hakkımızı ihlal ediyor." dedi.

Valonya Parlamentosu yetkililerine karara neden karşı olduklarını açıklamaya çalıştıklarını belirten Guigui, "Bu alınan kararın büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.

Parlamentodaki milletvekillerinin Musevi ve Müslüman toplumlar için dini usullere göre hayvan kesiminin "dini bir zorunluluk" olduğunu anlamadığını söyleyen Guigui, parlamenterlerin, iki toplumun kültürü, dini ve yaşam şekli hakkında yeterince bilgiye sahip olmadıklarını ifade etti.

- "Neden avcılık yasaklanmıyor?"

Guigui, "Hayvan hakları bizim için de önemli bir konu. Ancak dikkatinizi çekmek istediğim bir husus var. Avcılık da hayvan haklarını ihlal eden bir faaliyet. Avcılar hayvanları vuruyor, köpekler yaralı hayvanı gidip alıyor ve ağzında taşıyarak sahibine getiriyor. Hayvan bu durumda da acı çekiyor. Neden avcılık yasaklanmıyor? Neden bu konuda hiçbir şey yapılmıyor? " ifadelerini kullandı.

Müslüman ve Musevilerin "helal" ve "koşer" olarak adlandırdığı dini usullere göre kesimde hayvanların şoklanmadan kesilmesi ve kanının akıtılması öngörülüyor. Valonya Parlamentosu'nda oy birliğiyle kabul edilen yasayla koyun, sığır gibi küçükbaş ve büyükbaş hayvanların şoklanmadan kesilmesi yasaklanıyor. Kararın, 2019 yılında Kurban Bayramı'nın ardından ağustos ayı itibarıyla uygulanacağı belirtiliyor.

Avrupa'da helal kesimin yasaklandığı ülkeler arasında Danimarka ve İsveç bulunuyor. Geçmişte Polonya ve ve Yunanistan'daki helal kesim yasağı, çeşitli düzenlemelerle kaldırılmıştı. Hollanda'da da yoğun olarak tartışılan yasak, Musevi lobisinin çalışmaları sonucu engellenmişti.

AA