HDP TBMM Grup Toplantısı

HDP TBMM Grup Toplantısı

Eş Genel Başkan Demirtaş:- "Başbakan bir belge açıkladı. Master plan dedikleri belge Türkiye'nin gündeminde bile kalmadı. İçinde barış, insan yok. Silahlar nasıl susacak, ölümler nasıl duracak tek bir cümle ile yok" - "(İmralı görüşmeleri) Bak görüşmeler

TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Başbakan bir belge açıkladı. Master plan dedikleri belge Türkiye'nin gündeminde bile kalmadı. İçinde barış, insan yok. Silahlar nasıl susacak, ölümler nasıl duracak tek bir cümle ile yok" dedi.

HDP TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Demirtaş, çok can yakıcı, sarsıcı ve yoğun bir gündem ile haftaya başladıklarını belirtti.

Parlamentonun bilerek çalıştırılmadığını ileri süren Demirtaş, mevcut parlamenter işleyişten memnun olmadıklarını, mevcut durumu savunmadıklarını, mevcut sisteme yönelik köklü eleştirileriyle yapısal, kronik sorunlara karşı çözüm önerileri getirdiklerini söyledi. Demirtaş, "Mevcut hali ile parlamenter sistemin çalıştırılmamasının özel bir önemi var. Başkanlığa razı etmek için aynı tezgah TBMM üzerinden bir kez daha hayata geçiriliyor"ifadesini kullandı.

Cizre'de gerçekleştirilen terör operasyonlarına değinen Demirtaş, şöyle konuştu:

"Bilgi kirlilikleri bir tarafa, durum şudur: O sokakta birkaç binada toplam sayıları 70 ile 90 arası olan insan var. Bunların büyük bir kısmı sivil, bir kısmı Cizre'de henüz sokağa çıkma yasağı ilan edilmemişken dayanışma için oraya gitmiş üniversite öğrencileri, bir kısmı Cizre halkıdır. Cizre'nin diğer mahallelerinde operasyon sona ermiş durumda. Bu sokakta 20 günden bu yana bir abluka yaratılmış durumdadır. Sürekli tank, top atışı yapıyorlar. Bir çatışma yok. Tek taraflı o binalara ateş ediyorlar. O binalardan bizatihi arayan yurttaşlar var. Bize, 'Yaralılar var, çıkmak istiyoruz' diyorlar. 20 gündür bununla uğraşıyoruz. Hükümet orada bu 70-90 kişi arasında PKK'lıların olabileceğini düşünüyor ama çok sayıda ve ağırlıklı sivil olduğunu biliyor."

- "Cenazeleri şimdi sokaklara dağıtıyorlar"

Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde güvenlik güçleri tarafından "havadan bombalamaya başlayacağız" anonsunun yapıldığını ileri sürdü.

Demirtaş, kendilerinin Cizre'ye ilişkin defalarca girişimde bulunduğunu vurgulayarak, "20 gündür bir hükümet bir ilçede göz göre göre, herkesin gözünün içine baka baka katliam yapıyor. Kanaatimiz odur ki bu insanların hepsi öldürüldü. Bunu açıklamıyorlar. Şimdi toplu bir katliam yaptılar ve açıklayamıyorlar. Halkın tepkisini azaltabilmek için gün ve gün açıklıyorlar. Cenazeleri şimdi sokaklara dağıtıyorlar o cenazeler oradaymış gibi" iddiasında bulundu.

Hükümetin, Kürtleri düşmanı gibi göstermeye çalıştığını savunan Demirtaş, "Ortadoğu yeniden şekillenir, taşlar dağıtılırken, dünyanın en etkili güçleri Kürtlerle işbirliği yapmaya çalışırken, Davutoğlu'nun bu önünü görmeyen stratejik körlüğü nedeniyle, Suriye, Irak ve Türkiye'de Kürt halkının desteği yitirilmiş olacak" dedi.

Demirtaş, halkların bir parti veya ideoloji çatısı altında bir araya gelemeyeceğini, HDP altında da buluşamayacağını, halkların tek bir partinin şemsiyesi altına sığmayacak kadar büyük olduğunu kaydetti.

- "Ortada başkanlık yok ki"

Cizre'ye Sur'a sessiz kalmanın AK Parti'nin ayrıştırıcı politikalarına teslim olmak anlamına geldiğini ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün bu olanları hendek, barikat mevzusu olarak ele alanlar ise mevzuyu hiç anlamamışlardır. Hendek, barikat dediğiniz işin en kolay çözülecek kısmıdır. Ama hendeği, barikatı bahane ederek yaratılan bütün bu iç savaş ortamı, artık en zor çözülecek konudur. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Müzakere masasını deviren Demirtaş'tır' diyor. Ne yapmışım ben? Müzakere masasını devirmek için nasıl bir girişimde bulunmuşum? Bir tek cümlem var; 'Seni başkan yaptırmayacağız', değil mi? İşte Davutoğlu, Dolmabahçe Mutabakatı'nın inkarından bu yana ilk defa konuştu ve doğru konuştu. İşte bu yüzden müzakere süreci bitti. Çünkü bunların barış görüşmelerinden anladığı şey bir barış ortamı yaratıp bunun üzerinden oy devşirip anayasa değişikliği ile başkanlığı kurtarmaktır. Kürtleri basamak yapacaklar. İmralı'yı da sıçrama tahtası yapacaklar. 'Ülkeye barış, özgürlük, demokrasi gelecek mi' diye sorduğumuzda ise 'o ne' diyorlar. Zaten başkan isterse özgürlük gelir. Kendisi başkan olduktan sonra bütün sorunlar kolay kolay çözülür. Bize vadettikleri böyle bir gelecektir. 'Kürt sorununun çözümü için başkanlıkta anlaşsaydınız' diyorlar. Ortada başkanlık yok ki. Diktatörlük var."

İşçi Partililerin 'Hayatımızın en mutlu gününü yaşıyoruz' dediklerini, Ergenekoncular ve Büyük Birlik Partisi'nin hepsisini sarayda ittifak yaptıklarını ileri süren Demirtaş, "Sahada görevlendirilenler de bu ideolojiden geliyorlar" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İşçi Partisi ve muhalefet partilerine yönelik geçmiş dönemde söylediklerinin videosunu izlettiren Demirtaş, "İşçi Partisi, derin devlet, Ergenekon ile işbirliği yapıp, 'yeter ki koltuğumu koruyayım, iktidardan düşmeyeyim' mantığıyla, iktidarının ve gücünün bir kısmını bunlara verdi" iddiasında bulundu.

Demirtaş, yaşam hakkını savunan herkesin vatan haini ilan edildiğini savunarak, "Başbakan bir belge açıkladı. Master plan dedikleri belge Türkiye'nin gündeminde bile kalmadı. İçinde barış, insan yok. Silahlar nasıl susacak, ölümler nasıl duracak tek bir cümle ile yok" diye konuştu.

"Ülkenin başbakanları Abdullah Öcalan kadar bu konuda samimi olsalardı bin defa bu sorun çözülmüş ve ülkeye barış gelmişti. Çünkü; kendisinin oy, rant, koltuk kaygısı yok" diyen HDP Eş Başkanı Demirtaş, "(Ben hayattayken Türkiye'ye barış getirmek istiyorum) diyor. Bunları diyen bir liderle değil, gidip Suudilerle, Katarla görüşüyorsun" ifadesini kullandı.

İmralı'da 8 aydan bu yana "tecrit" uygulandığını ileri süren Demirtaş, "Bak görüşmeler devam etmiş, eğer sizin barış niyetiniz olsaydı şu kadar insan ölmeyecekti. Şehirler yakılıp, yıkılmayacaktı. Ne barikat ne hendek ne tank olacaktı. Kime zararı vardı? Bir yıldır yaşadığımız savaşı yaşamak yerine 5 yıl müzakere etseydik kime ne zararı olabilirdi" değerlendirmesini yaptı.

Suriyeli sığınmacıların durumuna değinen Demirtaş, bedelin toplum tarafından ödendiğini belirterek, "10 milyar harcadıklarını söylüyorlar ya, külliyen yalandır. 1 milyar dolar bile harcamadılar. Külfeti toplum kendisi kendi omuzlarına aldı. 280 bin kadarı kamplarda kalıyor geri kalan milyonlarca insan Türkiye'nin her tarafına dağıldı" diye konuştu.

- Yeni anayasa çalışmaları

Demirtaş, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye ziyaretini hatırlatarak, "Sadece Almanya'yı değil, AB kurumlarını ve üyesi ülkelerin tamamını, insan hakları meselelerini uluslararası ilişkilerde pazarlık malzemesi haline getirdikleri için eleştiriyoruz. Siz kendi değerlerinizi çiğneyerek mi Avrupa Birliği'ni koruyacaksınız?" ifadesini kullandı.

Yeni anayasa çalışmalarının başladığını ve işin esasına yarın yapılacak toplantıyla girileceğini söyleyen Demirtaş, "Bu tablo içerisinde yeni anayasayı yapabilecek ne bir atmosfer var ne toplumsal psikoloji buna uygun, ne yasalar ne uygulamalar buna uygun. Tam bir faşizan ortamda yeni anayasayı tartışmanın bile imkanı yok. Biz komisyondayız fakat AKP'nin dayatmalarını teşhir etmek için oradayız. Yeni anayasa yapılabileceğine inancımız maalesef yok. AKP'nin başkanlık dışında hiçbir dayatması yok" diye konuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :