BİLECİK (AA) - HARUN KAYMAZ - Arpa, mısır ve buğday gibi tahılların hamurunun ekşitilmesiyle yapılan, besleyici özelliğe sahip ve kış mevsiminin vazgeçilmez içecekleri arasında yer alan bozada üretim sezonu açıldı.

Boza üreticisi Nurettin Soydan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedelerinin 1913 yılında Bilecik'in Pazaryeri ilçesine göç ettiğini ve boza üretmeye başladığını belirtti.

Ürettikleri boza ve helvanın Bilecik ve Pazaryeri ilçesinin tanıtımına katkı sağladığına inandığını ifade eden Soydan, dedesinin 82 yıl önce çok zor şartlarda açtığı dükkanının bugünlere geldiğini söyledi.

Soydan, ilçelerinin büyükşehirler arasında bağlantıyı kuran önemli bir güzargah üzerinde yer aldığını dile getirerek, "Biz çocuktuk. Dedem gelip geçenlere üçer üçer beşer beşer boza satardı. Bu kişiler daha sonra bozamızın reklamını gittikleri her yerde kendileri yaptı. Bugünlerin serüveni böyle başladı." dedi.

Havaların soğumasıyla birlikte bozada üretim sezonunun açıldığını dile getiren Soydan, bozanın üretim süreciyle ilgili bilgi verdi.

Soydan, bozanın mısır, buğday, şeker ve sudan üretildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Tanklarda mısır ve buğday uzun süre kaynatılır. Piştikten sonra soğutmaya geçilir. Soğuyunca süzmeye geçilir. İşlemin ardından bir gece dinlenir, ertesi sabah işçiler şekerini atarlar. Bir müddet erimesini bekledikten sonra şişelere dolum işlemine geçilir. Kutulanır ve paletlere konularak dağıtım yapılır. Son yıllarda bozanın yararı ile ilgili çok çalışmalar yapıldı. Bozanın kemik yapısını güçlendirdiğini, öksürük ve gribe iyi geldiği, kadınların sütünü artırdığı araştırmalarla ortaya kondu."

- Günlük 5 ton üretim kapasitesi

Pazaryeri'nde 2000 yılında kurdukları 650 metrekare alanda günde 5 ton boza üretim kapasiteleri bulunduğunu kaydeden Soydan, "Ülke genelinde tanınmamız dolayısıyla kışın üretimimiz çok yüksek oluyor. Marmara Bölgesi'ne kendimiz dağıtıyoruz, ülkenin birçok iline ise kargo aracılığıyla gönderiyoruz. 1, 2 ve 3'er litrelik şişeler ile bardakta satışımız oluyor." ifadesini kullandı.

Bozayı bilmeyen gençler olduğuna dikkati çeken Soydan, "İlçemizde bir yüksek okul var. Bir gün genç bir kızımız geldi, bozaya tuz attı, pul biber attı beğenmedi. Ben kendisine 'sen içme kızım' dedim. Arkadaşlarıyla buraya alıştı. Tatile giderken boza götürdü." dedi.

Dükkana neredeyse her gün boza içmeye gelen eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın babası Reşat Akdoğan ise 72 yaşında olduğunu aktararak, "Zindeliğimi, gücümü bu bozaya borçluyum her gün bir bardak içerim." diye konuştu.

AA