Seyit Küçükbezirci

Seyit Küçükbezirci

“Harmanbiş”le..

 “Harmanbiş”le, “Uzuneşek”le Romanya’da, İtalya’da, Portekiz’de

                                                                                                

   Suphanallah. Hayırdır inşallah. “Uzuneşek, Harmanbiş, Yağ satarım, bal satarım; Yedi kiremit, çelik çomak, bezirganbâşı” oyunlarını çocuklarımız nerelere nerelere götürmüş; nerelerde nerelerde oynamış.

   Romanya, İtalya, Portekiz, Yunanistan çocuklarına, bizimkiler; yani AKİFPAŞA İLKÖĞRETİM OKULU öğrencileri, “Türkiye’de oynanan geleneksel çocuk oyunları”na örnekler sunmuş. Hem de oralara giderek.

   Duyduğumda sanki kanatlandım, sevinçten. Demek ki; çocuklarımızın yüzyıllar boyu zevkle sürdürdükleri, kendi buluşları “oyun”lar Avrupa Birliği’ne taşınmış. Büyük bir zenginliğimiz “yerel”den “evrensel”e götürülmüş…

CÜMLE ARAPLARLI’LAR, BİÇCİMEZLİ’LER, SEDİRLERLİ’LER, ULUIRMAKLI’LAR; BİR DAKKA…

   “Bir tatlı huzur” saatlerinizde, içiniz ince bir sevinçle pır pır ederek hatırlarsınız, mahallenizde oynadığınız “uzuneşek”i; birdirbir’i, Soğuk kış aylarında ellerinizi nefesinizle ısıtarak ‘Avrupa boncuklar’a fırlatırdınız “billâ”nızı. Kızlar, sanki bir “ayin”de gibi oynardı; “Aç kapıyı bezirgan başı” oyununu… O zamanların Konya’sının toz denizi caddelerinde “Harmanbiş”; su döke ova, su döke ova pişirdiğiniz “Harmanbiş”in içini bir çöple boşaltmanız. Sonra, sizin yeriniz dökülen suyla patladığı zaman çamurdan “bıyık” çekilişiniz.

   İşte, bir “Araplar” okulu, şimdiki söyleme göre bir “Karatay İlçesi” okulu, sizin, elli yıllık, kırk yıllık oyunlarınızı almış, dünya kadar ülkeye taşımış. Çok anlamlı, çok hoş. Peki nasıl olmuş bu iş; devamı var mı? Bekler misiniz, biraz?

57 YIL ÖNCEKİ BEN, 57 YIL SONRAKİ BEN; CUMA GÜNÜ AKİFPAŞA’DA…

   Biliyor musunuz? Övünmek gibi olsun ben “Akifpaşa İlkokulu” mezunuyum. Benim “Başöğretmenim” seçkin eğitimci, Konya Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucusu, Konya basın tarihinin “ilk” çocuk gazetesi “İleri”nin sahibi Namık Ayas.

   Okulumu 1882’de kurmuşlar. Bugünlerde 130. yaşını sürdürüyor. Elli yedi yıl önce İstanbul Caddesi üzerindeki tarihi binasını katlettiler. Hangi hasta ruh, hangi gerekçe ile böyle bir kararı alabildi, halâ hayretler içindeyim. Akifpaşa’nın arsasına oteller dikilirken bizim hatıralarımıza en büyük saygısızlığı yaptılar. Neyse.

   Şimdi Akifpaşa İlköğretim Okulu “Hacıhasanbaşı”nda. Bilen bilir; “Hacıhasanbaşı” “Araplar”ın başlangıcı. Biraz ilerde “Mescitbaşı”, “İğdeli Mektep”; ve Akcamii.

   Ben şu geçtiğimiz Cuma, on iki yaşındaki Seyit’i yanıma aldım; yetmiş yaşındaki Seyit’le birlikte, 57 yıl sonra Akifpaşa’ya gittim. Okul Müdürü Mehmet Erçelik karşıladı. “Akifpaşa’nın öğrencisiyim, biraz geç kaldım; elli yedi yıl kadar” dedim. Güldü, sanırım “Gelenin geç kalmışı olmaz” diyerek. Bir kitap uzattı; “Türkiye’de Oynanan Çocuk Oyunları” adlı. “Avrupa Birliği Comenius Eğitim ve Kültür Projesi” çerçevesinde Akifpaşa öğrencilerinin Avrupa’da sunacağı oyunlarla ilgili.

   Çok hoş bir sunum. Otuza yakın Konya çocuk oyunu tek tek anlatılıyor, nasıl oynanacağı renkli resimlerle gösteriliyor. Oyunların anlatımı, oyuncu çocukların resimlenmesi, kalite açısından “Ancak bu kadar olur” dedirtecek kalitede.

EYLÜL’DE İRLANDA’YA, “YAĞ SATARIM, BAL SATARIM” OYNAMAYA GELİR MİSİNİZ?

   Akifpaşa İlköğretim Okulu Müdürü Mehmet Erçelik anlatıyor: “Uyguladığımız, sunduğumuz proje “Hayat Boyu Öğrenme Programı” kapsamında Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı, Türk Ulusal Ajansı tarafından destekleniyor. Karatay Kaymakamımız Mustafa Altıntaş, Karatay Belediye Başkanımız Mehmet Hançerli, Karatay İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Ali Ergun başarılı olmamız için, mümkün olan bütün destekleri ile yanımızda”.

   Sonra, Hüseyin Sayın’la tanışıyoruz. Hüseyin Sayın; genç, bilgili, çocuk oyunlarımızın eğitsel önemini kavramış bir öğretmen. Sevinçle, gururla anlatıyor: “Romanya, İtalya, Portekiz, Yunanistan çocuklarına oyunlarımızı oralarda oynayarak tanıttık; onların oyunlarını seyrettik. Önümüzdeki eylül ayında İrlanda’ya gideceğiz. Aralık ayında da Lihtenştayn ülkesindeyiz”.

   Dalıp gittim, Hüseyin Sayın anlatırken. Akifpaşa’dan, mahalleden arkadaşlarım Horoz Teyfik, Şavkı’nın Memet, Toros Hüseyin, Datdik Namık; gelirler mi acaba, İrlanda’ya? Az kaldı, “Bizi de götürür müsünüz; yağ satarım bal satarım oynamaya?” diyecektim.

HAZIR OL “MEHMET HANÇERLİ BABA” 22 NİSAN 2013’E

   Cümle “Has Gonyalıyım” diyenlere haber salın. “Ev sahipliği” yapmaya hazırlansınlar. 22-28 Nisan 2013’te , yedi ülkeden gelecek çocuk oyunları ekipleri Konya’da. Misafirimiz olacaklar; çocuk oyunlarımızı izleyecekler, kültürümüzü tanıyacaklar. Suyumuzu içip ekmeğimizi yiyecekler.

   Okul Müdürü Mehmet Erçelik, Karatay Belediyesi’nden, desteklerinden memnun. “Türkiye’de Oynanan Geleneksel Çocuk Oyunları” adlı proje tanıtım kitabı da “Karatay Belediyesi Kültür Yayınları” arasında yayınlanmış; hem Türkçe, hem İngilizce.

   Bana kalırsa…

   Evet bana kalırsa; asıl ev sahibi Karatay Belediyesi. Çünkü, Akifpaşa İlköğretim Okulu, O’nun okulu. Başkan Hançerli’nin gerekli her yardımı yapacağından eminim. Gene de hatırlatalım Romanyalı, İtalyalı, Portekizli, Yunanistanlı, İrlandalı, Litvanyalı çocuklar için, Konya’ya özgü hatıralıklardan birer kucak hazırlamalı. “Gönülden gönüle köprü” bâbında böyle fırsatları hiç kaçırmamalıyız.

YAŞATILMAZSA KÜLTÜR DE ÖLÜR. “KÜLTÜR” BİR ÖLÜRSE

   Bilen, elbette bilir. Bilmeyen de öğrensin.”Matematiksel zekâ, kişisel zekâ, uzaysal görsel zekâ, dilbilimsel-sözel zekâ, bedensel zekâ, müziksel zekâ, sosyal zekâ, doğa zekâsı” çocukların hayata hazırlanması için “olmazsa olmaz” donanımlar. Bunların hangi oyunları geliştirdiği Akifpaşa’nın  Çocuk Oyunları kitabında bir bir sayılıyor. Çocuklar, yaşamın içinde, doğal ortamlarda, çocukluklarını yaşayarak büyümeli. “Oyun”lardan uzak tutulan çocuk; ruhi ve bedensel hastalıklara açık çocuktur.

   Türk kültürü, folkloru içinde çocuk oyunlarının önemli bir yeri vardır. Oyunlar, oyun içinde söylenen tekerlemeler sanatsal yüksek değerler taşır.

   Masallar anlatılmazsa, türküler söylenmezse, çalgılar çalınmazsa; binlerce yılda zenginleşerek büyüyen Türkçe ihmal edilirse; adetler, gelenekler unutulursa. Yaşatılmazsa kültür de ölür.

   Ya kültür ölürse? Söylemeye dilim varmıyor; “kültür ölürse” bir “millet” de ölür. Bir milletin kültürü, yaşam tarzı o milleti oluşturur.

   Konya folklorundan bir halk kültürü dalı olan “çocuk oyunları”nı proje konusu olarak seçen; o oyunları “bizzat” oynayan çocuklarla Avrupa şehirlerine taşıyan Akifpaşa İlköğretim Okulu’nu tebrik ediyorum. “Benim oyunlarım”ı unutulmuşluktan kurtarıp geleceğe taşıyan herkese teşekkürler ediyorum.

   Türkülerimizi, şarkılarımızı, halkoyunlarımızı, milli giysilerimizi de dünyanın bütün ülkelerinde görmek dileğiyle. KONYA’YI DÜNYAYA TAŞIMAK DİLEĞİYLE…

   Zaman, “Kendimiz çalıp kendimiz oynama” zamanı değil. Başka iklimlere taşma zamanı.

seyit-kucukbezirci-(2).20120701180655.jpg

seyit-kucukbezirci-(3).jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum