M. Mustafa Özdemir

M. Mustafa Özdemir

Hangi yolsuzluktan bahsediyorsunuz?

Bugün 28 Şubat…

Bundan 17 yıl önce tarihe post modern darbe olarak geçen, merhum Başbakan Necmettin Erbakan’ın başbakanlığının sona ermesiyle biten sürecin yıldönümü.

Merhum Erbakan’ın dün de ölüm yıldönümüydü.

Yani; İlahi hikmet, Erbakan hocayı anarken 28 Şubat’ı unutmak mümkün değil.

 

*.*.*

Çok acıdır ki darbeler döneminin sona erdiğini düşündüğüm Türkiye yeni bir darbe girişimini def etmenin çabasını veriyor.

Türkiye’de her 15-20 yılda bir ülkenin önüne taş koyarak, “halka yara veren!” dış güçler, bugün başka maşalarla, yine aynı girişimlerine devam ediyor.

Ama açık söylemek gerekirse hiçbir darbe girişimi bu kadar kaypakça, hele hele bu kadar ahlaksızca değildi.

Türkiye’ye büyük acılar yaşatan, yıllar kaybettiren 28 Şubat sürecinin ülkeye maliyeti en az 110 milyar dolarlarla ifade ediliyor.

Yani Türk halkının o yıllardaki bir yıllık geliri, faizcilerin, soyguncuların, banka batıranların cebine vermiştir.  

Tabi paradan öte manevi zulüm, gözyaşları, yıkılan hayaller.

İşte Türkiye’ye bugün bir kez aynı bedelleri ödetmek istiyorlar.

 

*.*.*

Prof. Necmettin Erbakan…

Bozuk düzene karşı tek başına başlattığı mücadelede, hayatını ülkesine adayan bu adamı maalesef millete yar etmediler.

Tıpkı Adnan Menderes’i, Turgut Özal’ı,  Muhsin Yazıcıoğlu’nu yar etmedikleri gibi. Bugün de ülke, Erdoğan’ı bu millete yar etmek isteyen çetenin pis bir operasyonuyla karşı karşıya.

İrade gücünün ve irade bağımsızlığının hazzını bu milletin beynine yerleştirmemek için olağanca güçleriyle çaba veriyorlar.

 

*.*.*

Erbakan hocanın öğrencilerini; Sağcısı, Solcusu, İslamcısı, Ateisti, “hayatta bir araya gelemezler” diye düşündüğünüz bir çetenin ve ittifakın söylemleriyle paralel söylemler içinde  görmek üzüyor insanı.

 

*.*.*

Milli Görüş’ün partisinin lideri Mustafa Kamalakı; Halk Tv’de, Cemaat kanallarında yolsuzlukla ilgili hadisler okurken görmek, parti yöneticilerinin, başkan adaylarının konuşmalarındaki “yolsuzluk” söylemleri görmek üzüyor insanı.

 

*.*.*

Erbakan’ın öğrencilerini; bugün artık kendilerine karşı olanlar için birer tezgah olduğu çok daha net anlaşılan, “Ergenekon” ve “Balyoz” davalarında; bilmem kaçar yüz yıl hapis, kaçar kez müebbet hapis cezası verirken, “28 Şubat” darbe davasının içini boşaltan, herkesi salıveren,  28 Şubat'ı darbe olmaktan çıkarmayı mahkeme kararıyla ispatlama amacındaki “paralel yargı cuntasının” yanında görmek çok daha fazla üzüyor insanı.

 

*.*.*

Erbakan’ın öğrencilerini, 28 Şubat darbesinin yalnız alkışçısı değil, aktörlerinin olduğu bugün daha iyi anlaşılmaya başlayan, Erbakan’a, “ Beceremediniz, bırakın gidin”, “Bu adama kanım hiç ısınmadı” diyen, cemaatine “Milli Görüş” çizgisindeki partilere hiçbir zaman oy verdirmeyen Fethullah Gülen’in yanında görmek hayli hayli üzüyor insanı.

 

*.*.*

Yolsuzluk… Yolsuzluk... Yolsuzluk…

Hangi yolsuzluktan bahsediyorsunuz?

Merhum Menderes’in, “12 uçak dolusu altın, mücevherat ve parayı kaçırırken yakalandı” yolsuzluğu mu?

Merhum Özal’ın “hayali ihracat, koskotas” yolsuzlukları mı?

Yoksa

Merhum Erbakan’ın hüküm giydiği “kayıp trilyon” yolsuzluğu mu?

 

*.*.*

Ey Saadet Partisi’nin idarecileri;

Bugün Erdoğan’a yapılan operasyon, Menderes’e 50 yıl önce, Özal’a 30 yıl önce,  Erbakan’a 17 yıl önce yaptıkları operasyonun aynısıdır.

Ey Saadet Partisi’nin idarecileri;

Bugün Erdoğan’a yapılan yolsuzluk operasyonunun cevabı, sizin Erbakan hocanın hüküm giydiği “kayıp trilyon” davasına verdiğiniz cevabın aynısıdır!

 

*.*.*.

Ahmet Taşgetiren’in sembolleşen deyimiyle Başbakan Erbakan, dünün “Savunan Adamı”ydı.

Başbakan Erdoğan da bugünün “Direnen Adamı”dır.

Ve biz inanıyoruz ki;

17 yıl önce bu milletten “savunan adamı” alanlar, bugün “direnen adamı” alamayacaklar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum