"Halkımız darbecilere zombi korkusu yaşattı"

"Halkımız darbecilere zombi korkusu yaşattı"

Karikatür sanatçısı Tavkul:- "O gece daha önce hiç görmediğim şeyleri, ezilmiş, dizinden aşağısı kopmuş insanları gördüm"- "Medya, elinde kayışla asker döven kişilerin fotoğraflarını yansıtarak, yaşananları çarpıtmaya çalıştı. Halbuki o fotoğraflarda, alt

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Çengelköy'e gidenler arasında bulunan karikatür sanatçısı Şafak Tavkul, "Selalar ve ezanlar okunurken insanlar akın akın gerçek kurşunların üstüne gidiyordu. Amerikalıların filmlerine konu ettiği zombi korkusu vardır ya, o gece bizim halkımız darbecilere zombi korkusu yaşattı." dedi.

Çengelköy'de oturan Tavkul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TRT'de yayımlanan bildiri sonrası önce Kısıklı'ya gitmek için yola çıktığını, trafik sıkışınca Çengelköy'e geri döndüğünü kaydetti.

Tavkul, darbeci askerler tarafından üzerlerine ateş açıldığını aktararak, "Çengelköy'de çok insan öldü. Çok vahşice bir geceydi. Orada bulunan kimse böyle bir şey beklemiyordu. En fazla gaz sıkarlar diye düşünüyorduk. Bir taraftan Beylerbeyi ve köprüde olan arkadaşlarımızla irtibat kuruyorduk. Ben, siper aldığım yerde, yanımdaki defterime gördüklerimi karalıyordum bir taraftan da. Çünkü o gece daha önce hiç görmediğim şeyleri, ezilmiş, dizinden aşağısı kopmuş insanları gördüm." diye konuştu.

- "Çengelköy'e bir otobüs dolusu yedek mühimmat geldi"

Askerlerin mermileri bitene kadar ateş etmeye devam ettiğini dile getiren karikatürist Tavkul, şu bilgileri verdi:

"Hatta Çengelköy'e bir otobüs dolusu yedek mühimmat geldiğini gördüm. O da bittikten sonra, askerler 'Abi biz emir kuluyuz' demeye başladılar. Medya, elinde kayışla asker döven kişilerin fotoğraflarını yansıtarak, yaşananları çarpıtmaya çalıştı. Halbuki o fotoğraflarda, alttaki askerin elinde G3 var. Halkın ve darbecilerin şartları eşit değildi ki. O askerler sabaha kadar halkı taradılar. Hatta ben bu gördüklerimi bir karikatürüme de aktardım."

Şafak Tavkul, Çengelköy'de ön tarafta bulunan arkadaşlarının, darbe girişimini yöneten ve elinde iki telefon bulunan bir komutanın, irtibat halinde olduğu köprüdeki darbecilere "Top atın" diye talimat verdiğini duyduklarını aktararak, köprüden top sesi gelince de aynı komutanın yüzünün güldüğünü gördüklerini söyledi.

Askerlerin açtığı ateş sonucu yaralananları hastaneye götürenler arasında yer aldığını belirten Tavkul, şöyle devam etti:

"Hastaneye gittikten sonra Çengelköy'e tekrar dönemedim. 35 yıllık dostum Erol Olçok'un ve oğlunun öldürüldüğünü öğrendim. O gece çok sevdiğim insanları kaybettim. Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş çok eski ahbabımdı. Öyle iyi bir insandı ki rakipsiz adaylık koyardı. Karşısında kimse aday olmazdı. Partiler ötesi, çok sevilen bir insandı. Öyle bir insana kıydılar. Mustafa Cambaz'ı kaybettik. Çok acı bir gündü ama bir taraftan da imrendik onlara. Bazen konuşurken 'Bu zamanda nasıl şehit olunur' diyorduk. Meğer olunuyormuş. Kayıplarımızı bir daha göremeyeceğimiz için çok hüzünlüyüz ama garip de bir sevinç var içimizde. Çünkü o gece kim olduğumuz hatırladık."

- "Kimse geri adım atmadı"

Gezi olaylarına da değinen Tavkul, ilk iki gün kendisinin de Gezi'ye destek verdiğini söyleyerek, "Çünkü ağaçların söz konusu olduğunu sanmıştım. Ama üçüncü gün Tayvan'dan bir animasyon geldi. Gezi için hazırlanan o animasyonu görünce, çizgi filmci olduğum için şaşırdım. Öyle bir çalışma üç günde mümkün değil yapılamazdı. Aylar önceden hazırlanmıştı. İçinde bütün motifler vardı. O videoyu görünce 'Bu başka bir tezgah' dedim ve desteklemeyi bıraktım." ifadelerini kullandı.

Karikatürist Tavkul, Gezi sürecinde hazırlanan videolarda insanların kimyasal silah sıkılmış, derileri soyuluyormuş gibi çığlıklar attığını hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:

"O videoları görünce, 'Gezi ruhu' diyorsunuz. Adama gaz sıkmışlar, ölüm çığlıkları atıyor. Kendi kendinizi aşağılıyorsunuz' diye eleştirmiştim. 15 Temmuz gecesi gördüklerim ise inanılmazdı. Böyle kahraman bir millet yoktur. Kimsede korku yoktu. Selalar ve ezanlar okunurken insanlar akın akın gerçek kurşunların üstüne gidiyordu. Amerikalıların filmlerine konu ettiği zombi korkusu vardır ya, o gece bizim halkımız darbecilere zombi korkusu yaşattı. Vuruyorlardı, arkadan bir sıra daha insan kalkıyordu. Kimsede geri adım atma olmadı."

- "O gece kim olduğumu hatırladım"

Şafak Tavkul, şahit olduklarından sonra "Bu millete hiçbir şey olmaz." diye düşündüğünü vurgulayarak, "O gece gördüklerimden sonra kim olduğumu hatırladım. Böyle bir şey göreceğimi daha önce tahmin bile edemezdim." dedi.

Çizimlerini Kısıklı'daki demokrasi nöbetinde sergileyen Tavkul, "Sergiyi açmamı arkadaşlarım teklif etti, 'Kısıklı'daki insanlarımıza hatırlatıcı olsun' dediler. Nöbet bitene kadar Kısıklı'da sergileyeceğiz. Bu çizimler o gece karaladığım şeyler. Daha sonra yaşananları anlatan çizimler de yapacağım. Bir sanatçı olarak bunu yapmak, benim açımdan tarihe tanıklık etmek açısından çok önemli bir görev." diye konuştu.

Darbe girişimi sırasında Çengelköy'de çizdiklerinin üzerinde ertesi gün yeniden çalıştığını da aktaran Tavkul, çizimlerin bir bölümünü renklendirdiğini dile getirdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :