Hafız Ahmet Çalışır: Önce Kur'an'la buluşmalıyız

Hafız Ahmet Çalışır: Önce Kur'an'la buluşmalıyız

Devlet Korosu Sanatçısı Hafız Ahmet Çalışır, "Kur’ân-ı Kerim’le aramız ne kadar iyi ise o kadar ferasetli, o kadar nazenin, o kadar zarif bir Müslüman'ız; o kadar iyi bir anneyiz, babayız, evladız, insanız demektir" dedi.

 

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin 2015 Kültürel Etkinlikleri, "Kur’ân ve Estetik" başlıklı programla devam etti. Devlet Korosu Sanatçısı Hafız Ahmet Çalışır'ın konuşmacı olduğu, Konya İl Halk Kütüphanesi Salonu'nda gerçekleşen programı TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu'nun yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, Basın Yayın Enformasyon İl Müdürü Cemil Paslı,  Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü,  NEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Ali Fuat Baysal, yazarlar ve öğrenciler ilgiyle dinledi. Konuşmasına Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan Devlet Korosu Sanatçısı Hafız Ahmet Çalışır, "Kur’ân ve Estetik" konulu konferansında İslâm medeniyetinde estetiğin Kur’ân okuyarak başladığını ve kademe kademe ilerlediğini, Kur’ân okumaya heves eden bir insanın önce bir hoca efendiye intisap edeceğini söyledi. Çalışır, Kur’ân-ı Kerim okumanın üç kısımdan ibaret olduğunu belirterek, bunların birincisinin Kur’ân-ı Kerim’i doğru okumak, ikincisinin düzgün okumak, üçüncüsünün ise güzel okumak olduğunun altını çizdi.

KUR'AN'LA ARANIZ NASIL?

Ahmet Çalışır, "Kur’ân-ı Kerim’i doğru okumak için, harfleri ve harekeleri doğru tespit ederek tutturmalarını doğru yaparak kesintisiz bir okuma gerçekleştirmek birinci aşamadır. İkinci aşamada tecvitli okuma işin içine giriyor ve tasih-i huruf giriyor, maharic-i huruf giriyor, harfleri doğru çıkartmak ve tecvit kurallarına riayetle birlikte güzel okuma gerçekleşmiş oluyor. Üçüncü aşamada Kur’ân-ı Kerim’i güzel okuma dediğimiz fıtrî istidat, istikrar, sebat, çalışma ve gayret işin içine giriyor. Bundan sonra ise musıkî geliyor.  Çalgıcılıkla sanatçılığı birbirinden ayırmamız gerekir. Her şeyin temelinde Kur’ân’la ülfet vardır. Kur’ân-ı Kerim’le aramız ne kadar iyi ise o kadar ferasetli, o kadar nazenin, o kadar zarif  bir Müslüman'ız, o kadar iyi bir anneyiz, babayız, evladız, insanız demektir" dedi.

MÜSLÜMAN NAZENİN OLUR

Nezakette riya olabileceğini belirten Çalışır, "Müslüman zarif, nazenin olmak zorundadır. Bu da Kur’ân-ı Kerim’le ülfetten geçer. Kur'an'a bir adım atmazsanız o size on adım değil, bir adım yaklaşmaz. Önce siz bir adım atacaksınız, ondan sonra samimi söylüyorum Arapça bilmeseniz bile Kur'an size mana kapılarını açacak. Kur’ân-ı Kerim’siz biz sanat, edebiyat, musıkî düşünülemez. Kur’ân-ı Kerim’siz biz hayat düşünülemez. Hayatı Kur’ân-ı Kerim’le hemhâl olmuş bir insan asla kötülük yapamaz. Yaptığı her işi güzel, tam ve eksiksiz yapar. Çünkü Kur’ân-ı Kerim sürekli güzelliği va’zeder bize.  Annelerimize çok büyük iş düşüyor; çünkü nesil annede şekilleniyor. Çocuk ana rahmine düştüğü andan itibaren duymaya, koklamaya, hissetmeye başlıyor. Çocuklarımızı iyi bir insan, iyi bir Müslüman ve estetik anlayışla donatmanın yolu da onları Kur'an'la, Kur'an'ı sevdirerek buluşturmaktan geçiyor" diye kaydetti.

MUSIKİ KORTİZONA BENZER

Müziği kortizona benzeten Çalışır, "Nasıl kortizon kıvamında ve uygun miktarda, reçeteli olarak kullanılınca tedavi ederse; aksi takdirde vücudu tahrip ederse; musıkî de ölçülü ve yerinde kullanılırsa ruhun gıdası olur. Kıvamında kullanılırsa Kur’ân’ın tezyinâtıdır. Bir besmele çekerken sanat gösterisi yapmaya kalkarsanız bu doğru olmaz. Ruha dokunmaz" dedi. Program sonunda konuşmacı Ahmet Çalışır’a TYB Konya Şubesi adına günün anısına Katılım Belgesi'ni Konya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu takdim etti.