"Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları"

"Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2)- "Dünyayı sorgulayacağız. Farklı düşündüğümüz zaman dünyanın ilerlemesine katkıda bulunabilir, farklılıkları bir kavga aracı değil, bir kavganın gerekçesi değil, zenginliğimizin bir temel taşı olarak kabul ettiğimiz zam

İSTANBUL (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dünyayı sorgulayacağız. Farklı düşündüğümüz zaman dünyanın ilerlemesine katkıda bulunabilir, farklılıkları bir kavga aracı değil, bir kavganın gerekçesi değil, zenginliğimizin bir temel taşı olarak kabul ettiğimiz zaman Türkiye üzerinde oynanan oyunları aşmış oluruz. Bunu herkesin çok iyi bilmesi lazım." dedi.

Kartal Belediyesi, Türk Ocakları İstanbul Şubesi ile İstanbul Üniversitesi iş birliğinde Hasan Ali Yücel Kültürk Merkezinde düzenlenen "Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları" başlıklı toplantının açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, İslam dünyasındaki sorunların kaynağının aşılması için dört önerisinin bulunduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Dört halkadan oluşan bir çözüm önerisi paketini sizlere sunmaya çalışacağım." diyerek, şöyle devam etti:

"Birinci halkamız, demokratikleşmedir. Demokrasisi gelişmiş ülkeler her zaman hızla büyüyen ülkelerdir. Demokrasisi gelişmiş ülke ne demektir biliyor musunuz? Siyasetçinin halkına hesap verdiği ülke demektir. Yani vatandaştan toplanan vergilerin her kuruşunun hesabını veren devlet demektir. Yani kul hakkı yemeyen bir anlayışı siyaset kabul etmiş demektir. Bunu yapmak lazım. Sadece bu yetiyor mu? Hayır. Baskı altında olmayan, düşüncesini özgürce ifade eden ve hükümete 'Benden topladığın vergileri nerelere harcadın?' diyebilecek cesaretli bir ortamı yaratan bir devlettir demokratik devlet. Vatandaş rahatlıkla sorularını gündeme getirebilmelidir. Demokratik devlet, demokrasisi gelişmiş devlet baskıya, teröre, diktaya teslim olmayan, gücün tek bir yerde toplanmasını değil, dengeli dağılmasını sağlayan bir mekanizmayı hayata geçiren devlettir. Yani denge ve denetleme ağını sağlıklı kuran devlettir. Demokrasisi gelişmiş devlet liyakat esasına uyan devlettir. İşi ehline teslim eden devlet demektir. Bu halkayı sağlarsak önemli bir adımı atmış oluruz."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sadece insan haklarının değil, doğa haklarının da bulunduğunu dile getirerek, "Rahman Suresi, 'Ağaçlar Allah'a secde ederler.' biz bizim dışımızdaki canlılara da saygı göstermek zorundayız. Demokrasisi gelişmiş ülkelerde devletler, hükümetler, sivil toplum kuruluşları bizim dışımızdaki canlılara da nasıl insana hak tanıyorlarsa, doğanın diğer canlılarına da aynı hakkı tanımak zorundadırlar." ifadelerini kullandı.

- "Laiklik terör örgütlerine karşı müslim ve mümin olanın da hakkını korur"

İkinci halkanın din ve vicdan özgürlüğü olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi laikliktir. Laiklik sadece devletin dine saygılı, dini koruyan, dinlere eşit mesafede olan durumunu tanımlamaz. Laiklik aynı zamanda bireylerin ve cemaatlerin IŞİD gibi, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı müslim ve mümin olanın da hakkını korur. Bu bağlamda laiklik herkesin birlikte yaşamasını güvence altına aldığı kadar, günümüz İslam dünyasında kimi daha İslami olduğu tartışmasının militarist bir zemine taşınmasının da engelleyicisidir. Devletin inanç dayatması yapmadığı, her yurttaşın inancını özgürce yerine getirdiği bir düzeni kurmamız gerekiyor. Laikliğin özünde yatan budur. İnançlar konusunda tarafsızlığını koruyan bir devlet anlayışı. Siyasilerin, insanların inançlarını kullanarak oy devşirmelerinin önüne geçmemiz ve Allah ile kulun arasına kimsenin girmemesi gerektiğini hepimizin daha yüksek sesle seslendirmemiz gerekiyor."

Kılıçdaroğlu, üçüncü halkanın da sosyal devlet anlayışı olduğunu aktararak, "Sosyal devlet işsizlik ve yoksullukla mücadele eden devlettir. Yoksullukla mücadele ederken özellikle insan onurunu koruyan devlettir. Yani sağ elin verdiğini sol elin görmediği bir anlayışın egemen olduğu devlettir. Sosyal devlet aynı zamanda çocuklarımıza çağdaş eğitim vermeyi hedefleyen bir devlettir." diye konuştu.

- "Çağdaş eğitimle İslam dünyasının sorunları hızla kapatılabilir"

Çocuklara iyi bir eğitim verilerek akıllarını insanlığın yararına kullanabilmelerinin sağlanması gerektiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer çağdaş bir eğitim verebilirsek İslam dünyasının içinde yaşadığı sorunları büyük bir hızla kapatabiliriz. Sivil toplum, meslek kuruluşlarının emekten, alın terinden yana olmaları lazım. Sosyal devlet eşit yurttaşlık esasına dayanır. Kadın-erkek eşitliğine önem vermemiz gerekiyor. Eğer cennet anaların ayaklarının altındaysa kadını yüceltmek İslam dünyasının temel görevlerinden birisi olmak zorundadır. Vatan ana gibidir, ne kadar hakkımızı ödesek de onu kapatamayız. Yaşadığımız coğrafyaya Anadolu diyoruz, kadının, annenin bu kadar yüceltildiği bir siyasal inanç anlayışında neden kadın ikincin sınıf yurttaş olarak konumlandırılıyor? Dördüncü halka, hukuk devleti. Adalet, İslam ve tüm diğer dinlerin temel taşı olarak kabul edilmelidir. Soylu bir kavramdır adalet. Adalet taşıdığı anlamı da aşan bir biçimde ilahi ve beşeri olarak eşitlik, dürüstlük, tarafsızlık, haksızlıkların son bulması doğrunun egemenliği olarak tanımlanır. Adalet budur. Yani devletin temeli adalettir. İslam dünyası acaba adalete ne kadar önem veriyor? İslam dünyasını yönetenler ne kadar adil? Üstünlerin değil, hukukun üstünlüğünü savunan bir devlet anlayışı. Düşünceyi, ifade özgürlüğünü savunan bir anlayış. Düşüncelere saygı göstermek insan olmamızın ilk adımıdır. Bir aklınız varsa düşüncelerimiz de olacaktır. Dünyayı sorgulayacağız. Farklı düşündüğümüz zaman dünyanın ilerlemesine katkıda bulunabilir, farklılıkları bir kavga aracı değil, bir kavganın gerekçesi değil, zenginliğimizin bir temel taşı olarak kabul ettiğimiz zaman Türkiye üzerinde oynanan oyunları aşmış oluruz. Bunu herkesin çok iyi bilmesi lazım."

- "Dindarlık yeniden tanımlanmalı"

Kemal Kılıçdaroğlu, 1970-80'lerde ülkücülerle devrimcilerin birbirini öldürdüğünü ancak içine düştükleri kaosun, birbirleriyle çok farklı düşünmediklerinin bilincine hapishanelerde aynı hücrelere, koğuşlara konuldukları zaman vardıklarını aktararak, geçmişin çok sağlıklı şekilde tahlil edilmesi gerektiğini söyledi.

Bu dört halkanın yerine getirildiğinde İslami endekste çok daha yukarılara tırmanılmış olacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, İslami endeksin 2010 rakamlarına göre, Türkiye'nin 103. sırada yer aldığını aktardı.

Kılıçdaroğlu, tüm bunların aşılması gerektiğini ve bunu yaparken de dindarlığın bahsi geçen kriterlerle yeniden tanımlanması gerektiğini dile getirerek, dindarlığın sadece kişinin kendisine özgü bir kavram olmadığını, içerisinde toplumsal sorumluluğun bulunduğu bir anlam taşıdığını ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Kendi sorunlarımızı ön yargılardan arınarak ve bir araya gelerek, düşüncelerimizi özgürce ifade ederek, artılarımızı, eksilerimizi özgürce tartışarak güzel bir Türkiye inşa edebiliriz. Terörden en büyük zararı biz görüyoruz. İnançlar en fazla Türkiye'de sömürü alanı haline dönüşüyor. Siyaset kurumu inançları acımasızca sömürüyor. İlahiyatçılarımız farklı bir şeyi dillendirmekten çekiniyorlar. Ama işin özü şu, yeni düşünceler her zaman tepki çekmiştir. Ama tarih, yeni düşünceleri her zaman doğrulamıştır. Dolayısıyla biz bilimin ışığında 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum', 'Alimin ölümü, alimin ölümüdür, ilim Çin'de bile olsa gidin öğrenin' düşüncesiyle sorunlarımızı çözmek için yeni bir yol haritası belirlemek zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.

Bu arada toplantı salonunda bulunan ve geçen yıl Ankara Garı'nda yaşanan terör saldırısını protesto eden bir grup görevliler tarafından salondan çıkarıldı.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :