Gülün tarladan fabrikaya zorlu yolculuğu

Gülün tarladan fabrikaya zorlu yolculuğu

Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini tek başına karşılayan Isparta'da gülün yağa dönüşmesi, zahmetli bir sürecin sonunda gerçekleşiyor- Güneş ışınlarının güldeki yağ oranını azaltmaması için üreticiler, gün doğmadan bahçelere giderek hasada başlıyor, da

ISPARTA (AA) - MURAT YOLCU - Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini tek başına karşılayan Isparta'da gün doğarken toplanmaya başlanan tonlarca gülden fabrikalarda işlenerek gül yağı elde ediliyor. 

Müftüzade Gülcü İsmail Efendi'nin Bulgaristan'ın Kızanlık kentinde koruma altında tutulan Gül Vadisi'nden bastonun içine gizleyerek çıkardığı gül fidanı, yıllar sonra Isparta'yı adeta "dünyanın gül bahçesi" haline getirdi. 

İsmail Efendi'nin 1888'de toprakla buluşturmasıyla çok küçük bir alanda başlayan gülcülük, zaman içerisinde Ispartalının en önemli tarım uğraşı haline geldi. Bugün 12 bin aile tarafından yaklaşık 20 bin dekarlık alanda yapılan gül üretimi, Isparta'yı "dünya gülünün başkenti" yapmış durumda. 

Her yıl mayıs ayının sonlarında açan, haziran ayının sonlarına kadar hasadı yapılan ve yağ üretimine uygun tek gül olan Isparta gülü, güçlü kokusuyla başta Fransız firmalar olmak üzere dünya parfüm devlerinin öncelikli tercihleri arasında yer alıyor. 

Kozmetik, sağlık ve gıda gibi birçok alanda çok sayıda üründe hammadde olarak kullanılan gülün işlenmesi, zorlu bir süreçten geçiyor.

- Üreticiler çalışmaya gün doğmadan başlıyor 

Güneş ışınlarının güldeki yağ oranını azaltmaması için üreticiler, güneş doğmadan yola çıkıyor. Eşi, çocukları, bazen de günlük çalıştırdıkları işçilerle bahçelere gelen üreticiler, günün ilk ışıklarıyla gül hasadına başlıyor. 

Öğleden önce hava sıcaklığı çok fazla artmadan yeteri kadar büyüklüğe ulaşmış güllerin hasadını yapan üreticiler, tarttıkları ürünleri daha sonra bulundukları yerdeki alıcılara veriyor. Alıcılar tarafından tekrar tartılan güller, fabrikalara götürüldükten sonra gerekli görülürse yağ oranının düşmemesi için çuvallardan boşaltılarak serpilmiş halde tutuluyor. 

Fabrikadaki kazanlara 1,5 ton sıcak su ile konulan güller, 2 saat süren kaynatma işleminin ardından yağlı su olarak farklı kazanlara aktarılıyor. İkinci bir kaynatma işleminin ardından yağ, sudan süzülerek ihracata hazır hale getiriliyor.

Yaklaşık 4 ton gülden elden edilen 1 kilogram gül yağı ise 7 bin avroya satılıyor. Geçen yıl Isparta'da bin 300 kilogram civarında gül yağı ile 7 ton civarında konkreti (katı gül yağı) elde edilmişti. 

Gül üreticisi Mustan Hoşgör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gülün toplanması oldukça zahmetli bir ürün olduğunu söyledi.

Salah gün doğmadan kalkıp bahçeye gittiklerini anlatan Hoşgör, "Hasat ettiğimiz gülün güneşin altında, sıcakta çok beklememesi gerekiyor. Çünkü fazla beklerse yağ oranı azalır. Bu da kazanacağımız paranın azalması anlamına gelir" dedi. 

Bu yıl gül hasadı döneminin genellikle yağışlı geçtiğini dile getiren Hoşgör, bunun hasadı zorlaştırdığını ama verim kaybı olması ihtimalini azalttığını kaydetti.

 

AA

Kaynak:Haber Kaynağı